Ülkemizde çalışma hayatı yasalarla belirlenmiştir. Temel vazgeçilmez bir kural var. Sigortasız kimseyi çalıştıramazsınız. Tespit edilirse kendinizi işveren olarak  her sigortasız çalıştırdığınız ay için 2 asgari ücretle başlayan ve ekleriyle  devam eden sıkı bir para cezasına aldığınız teşviklerin iptaline kadar giden bir sürecin içinde bulursunuz. Buna rağmen işveren hala daha sigortasız işçi çalıştırıyorsa kaybedecek bir şeyi yok veya cezalara razıdır.

 

İşçinin fiilen çalışmaya başladığı andan itibaren sigortalılığı başlar.İşveren Sosyal Sigortalar Kurumuna bunu bildirir veya bildirmez. Sigortalılık çalışmaya başladığınız günden itibaren geçerlidir.

 

Böylece işçi işe alımıyla  kendiliğinden sigortalı olacak, bunun sonucunda  sigortalılar ile işverenleri hakkında sigorta hak ve yükümleri,sigortalının işe alındığı tarihten itibaren başlayacak işveren veya işçi bu hak ve yükümlülükten aralarında anlaşsalar bile kaçamayacaktır.

 

25.08.1999 tarihinde 4447 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununda yapılan değişiklik ile( 4447/16.madde yürürlük tarihi 1.1.2000)  sigortalı sayılanlar,çalışmaya başladıkları tarihten itibaren bir ay içinde Kuruma bildirimde bulunurlar.Dikkatinizi çekerse sadece işveren değil bu madde ile işçi de SGK na bildirimde bulunuyor.Bir çok hatayı eksikliği davayı ortadan kaldıracak bu kanun maddesi ne yazık ki sistemsel olarak yazılım yapılmadığı için şu anda işleyişte değil uygulanmıyor.

 

İşveren bildirmese sigortasız çalıştırsa dahi işçinin bildirimi ile adeta bir oto kontrol olan bu kanun maddesi uygulansa ortada ne sigortasız kayıt dışı çalışma ne de hizmet tespit davaları kalır.

 

Yine 5510 sayılı kanunun 8.maddesinin /2.fıkrasında sigortalılar, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç bir ay içinde,sigortalı olarak çalışmaya başladıklarını SGK’ na bildirirler. Sigortalının kendini bildirmemesi, sigortalı aleyhine delil teşkil etmez der.

 

Devam edersek 12.05.2010 tarihinde resmi gazetede yayınlanan Sigortalı İşlemler Yönetmeliğinin 12. Maddesinde   sigortalılar, çalışmaya başladıklarını, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç bir ay içinde, örneği Ek-3’te bulunan sigortalı bildirim belgesi ile doğrudan veya internet ya da benzeri ortamda Kuruma bildirirler. Kurumca, sigortalının ilgili işveren tarafından bildirilmediğinin ya da bildirildiği hâlde sigortalı bildirimi arasında farklılık bulunduğunun tespiti hâlinde, durum, taahhütlü bir yazıyla sigortalıya, gerekirse işverene bildirilir. Yapılan bildirimlerin sonucunda farklılık giderilemezse, kontrol ve denetim sonucuna göre işlem yapılır. Sigortalının kendini bildirmemesi, sigortalı aleyhine delil teşkil etmez.

 

Aynı düzenleme 2013/11 sayılı genelge ile tekrar gündeme gelmiştir.Sigortalılar, çalışmaya başladıklarını, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç bir ay içinde, sigortalı bildirim belgesi (EK-9) ile doğrudan veya internet ya da benzeri ortamda Kuruma bildirebilirler.Kurumca, sigortalının ilgili işveren tarafından bildirilmediğinin ya da bildirildiği halde sigortalı bildirimi arasında farklılık bulunduğunun tespiti halinde, durum, taahhütlü bir yazıyla sigortalıya, gerekirse işverene bildirilir. Yapılan bildirimlerin sonucunda farklılık giderilemezse, kontrol ve denetim sonucuna göre işlem yapılır. Sigortalının kendini bildirmemesi, sigortalı aleyhine delil teşkil etmez.

Şimdi bu kadar yazıyoruz çiziyoruz.Kanunlarla düzenliyoruz fakat uygulama olmayınca her şey havada kalıyor.Görüntü farklı ses farklı renk farklı sonuç sıfır oluyor.

 

Halbuki basit bir şekilde sigortalı tarafından bildirilebilse mesalamaıl veya e-devlet şifresi ile kayıtdışı oldukça azalacaktır.

 

 

Kısaca yasa yapıcıların kanun çıkarması yeterli değil uygulanması da teşvik edilmelidir.İşveren sizi bildirmiyorsa siz çalışmaya başladığınızı Kuruma bildirin.Primlerinizin bildiriminizin yapılıp yapılmadığını E-DEVLET şifresi ile kontrol edin.