COVID-19 pandemisinin etkin olduğu şu günlerde sıklıkla duyduğunuz artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağına ilişkin söylemlerin, pandeminin bu dönem için yaptığı atağın gerilemesiyle  terk edildiğini, yine eski anlayışlara geri dönülmeye başlandığını görüyoruz.
 
Ancak şurası unutulmamalıdır ki, bu hastalığın bizlere verdiği dersler ve yüzleşme paha biçilmez anlamlarla yüklüydü. Ekonomik kaygıların ikinci plana itilerek ilke ve değerlerin önemsenmesini, herkesin eşitlenmesinin oluşturduğu doğru bakış açılarını unutmamak gerekiyor oysa.
 
Tekrar eski günlere ve eski yaşam alışkanlıklarına ve tavırlara dönmeye niyetli olanlara birkaç sözüm var:
 
Dünün kalıplarıyla yeniden yaşamak zorunda değiliz. Küçük bir virüs bizlere azılı bir düşmandan öte, belki de dost acı söyler misali;  doğruluğun, yardımlaşmanın, açlık ve tokluğun anlamını, özgürce dolaşmanın önemini, sağlıklı olmanın en kıymetli hazine olduğunun güzelliğinin, farklılıkların karşısında birbirine üstünlük sağlamaya çalışmanın yanlış olduğunu göstermişken, bunlardan vazgeçmenin hiçbir mantığı yoktur. Artık aynısı olmasın. Eski eskide kalsın. Köhnemiş düşünce sistemleri, sadece para ve ekonomi anlayışı bir kenarda kalsın. Gelin, etik ve ahlâki olanı deneyelim ve buradan çıkalım yola. Emin olun ki, bu en doğrusudur.