Bir topluluk düşünün ülkenin toplam nüfusunun %20 sini oluşturuyor. Her evde her dükkanda bir tane Emeklilikte Yaşa Takılan var ve siyasiler bu vatandaşları görmezden geliyor.Emeklilikte Yaşa Takılanların gücünün farkında değiller.

Açıkçası bizim toplumumuzda ortak payda da bir araya gelme ne yazık ki çok sık olmaz.Çoğu kişi uzak durur.Çoğu kişi de düşünce ; ‘’Aman ben bulaşmayayım birileri haklar için elini taşın altına koysun eğer bir fayda elde ederlerse ben de bundan nasıl olursa faydalanırım.’’ budur.Dik duran , çabalayan genelde bir elin parmakları kadardır.

Bu defa böyle olmadı.8.09.1999 tarihinde o dönemin siyasilerinin yaptığı kanuni düzenleme ile Emeklilik Haklarında kayba uğrayan adına kısaca EYT dediğimiz milyonlarca sigortalı el ele verdi.2015 yılında kurulan dernekle birlikte her ilde toplantılar yapılıyor ve uğranan haksızlık dile getiriliyor.

Emeklilikte Yaşa Takılanlar’ın (EYT) 4447 sayılı yasa ile ellerinden alınan haklar nelerdi?

1)Emeklilik için 8.09.1999 tarihinde çıkan yasaya kadar sigortalılık süresi ve sigorta prim gün sayısı şartı yeterliydi.Yani ilk işe başladığınız tarihten itibaren kadınlar 20 yıl sigortalılık ,erkekler 25 yıl sigortalılık süresi ve  5000 ile 5975 gün arasında prim gününü tamamlamaları şartıyla emekli olabiliyorlardı.Bu tarihten itibaren emeklilik için üçüncü bir şart olan yaşı beklemede emeklilik şartlarına eklendi. Buraya kadar bir sorun yok. Kanun yapıcılar ülkenin ekonomik durumuna göre emeklilik şartlarında değişikliğe gidebilirler. Fakat kanunlar vatandaşın lehine değilse geriye doğru yürümez.

Anayasanın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesinin vazgeçilmez unsurlarından birisi kanunların hukuk güvenliği sağlaması, bu doğrultuda geleceğe yönelik, öngörülebilir kurallar içermesi gerekliliğidir. Bu nedenle, hukuk devletinde güven ve istikrarın korunabilmesi için kural olarak kanunlar yürürlüğe girdikleri tarihten sonraki olaylara uygulanırlar. Kanunların geriye yürümezliği ilkesi uyarınca kanunlar kamu yararı ve kamu düzeninin gereği kazanılmış hakların korunması, mali haklarda iyileştirme gibi kimi ayrıksı durumlar dışında ilke olarak yürürlük tarihlerinden sonraki olay, işlem ve eylemlere uygulanmak üzere çıkarılırlar. Yürürlüğe giren kanunların geçmişe etkili olmaması hukukun genel ilkelerindendir. Gerek özel hukuk ve gerekse kamu hukuku alanında, kural olarak her kanun eğer tersini öngören bir hüküm taşımıyorsa ancak yürürlüğe girdiği tarihten sonraki zamanda meydana gelen olaylara ve ilişkilere uygulanır; o tarihten önceki zamana rastlayan olaylara ve ilişkilere uygulanmaz. 

Durum böyleyken Anayasa ‘da bile yasaların geriye doğru yürümeyeceği yazıyorken 8.09.1999 tarihinde emeklilik için çıkardıkları yaş şartını geriye doğru tüm sigortalılara uyguladılar. Deyim yerindeyse dere geçerken at değiştiren bu yasa ile prim günü neredeyse iki katına gelmiş yaşları 47 ile 55 arasında olan vatandaşlarına haksızlık yaptıklarını bile bile siyasiler EMEKLİLİK HAKKINIvermiyor , hatta göz göre göre gasp ediyor.

İlk defa sigortalı olduğu tarihte geçerli olan yasalara göre çoktan emekli olması gereken vatandaşlarımız HAKLARI OLAN EMEKLİLİK için aylardır meclis kapısında seslerini duyurmaya çalışıyor.Elinden rızası dışında gasp edilerek alınan emeklilik hakkının verilmesini istiyor.Erken emeklilik istemiyor,hakkı olmayanı istemiyor.Ne istiyor?Sadece ve sadece hakkını arıyor.

2) 8.09.1999 tarihinde çıkan 4447 sayılı yasa ile Emeklilerin elinden bir hak daha geri alındı. Emekli aylığı hesabı değiştirildi.4447 sayılı yasa ile 1978 tarihinden beri uygulanan katsayı esasına dayalı gösterge sistemi kaldırıldı. Yeni sisteme göre emekli aylığı hesabında TÜFE ve GH oranlarına göre sigortalıların güncelleştirilmiş prime esas yıllık kazançlarının esas alınması kararlaştırılmış ve aylık bağlama oranı da düşürülmüştür. Böylece 1999 yılına kadar aylık hesaplarken son on yılın yıllık kazançları emekli aylığında dikkate alınırken artık bu tarihten itibaren tüm kazançların ortalamasının alınması kararlaştırılmıştır. Böylece 1999 sonrası emekli olan herkes karma sisteme göre hesaplanan emekli aylıklarını almaktadırlar.

Bugün için bir sigortalının emekli aylık hesabı en basit anlatımı ile tüm çalışma hayatı için toplam adına ne kadar prim yattı toplam kaç gün çalıştı önce bunu bulalım.Örneğin toplam 7360 gün ödenmiş priminiz varsa bu 21 yıl çalıştığınızı gösterir.Bu durumda yaklaşık aylık bağlama oranınız 21*2=%42 dir.Toplam çalıştığınız sürenin kazancının %42 si alacağınız emekli aylığını yaklaşık olarak size belirler.Tam net bir cevap için bugün emekli olacaksanız bir sosyal güvenlik uzmanına hesaplatmanızı öneririm.

Emekli aylıkları  8.09.1999 da yapılan bu değişiklik ile günümüzde çok  düşük bağlanmaktadır. Emekli aylıklarında alt sınır aylığına ilk darbe 8.09.1999 da yapıldı.Sonrasında da 1.10.2008 de yapılan yeni düzenleme ile de alt sınır aylığı dediğimiz en düşük emekli aylığı rakamı 600 Liraya kadar düşürüldü.Şu anda sigorta primi asgari ücretten yatan herkesin emekli aylığı çalıştıkça her ay en az 3 lira azalıyor.

1.10.2008 sonrası ilk defa ssoyal güvenlik kapsamına giren herkesin emekli aylıklarında alt sınır asgari ücretin %35 ‘idir.Yani 1.10.2008 sonrasında çalışmaya başlayan ve hep asgari ücret üzerinden adına prim yatırılan sigortalı emekli olduğunda o dönem asgari ücret rakamı neyse bunun %35 ‘ini emekli aylığı olarak alacaktır.Alt sınır aylığı da o dönem için bu rakam olacaktır.

Türkiye ‘nin bugün için çalışma şartlarına baktığımızda emek sınıfının neredeyse yarısına sigorta primleri  asgari ücret üzerinden yatırılmaktadır.

Böylece 8.09.1999 öncesi işe girenler siyasilerin ellerinden emeklilik hakkını alması nedeniyle emekli olamadıkları gibi çalıştıkça da emekli aylıklarını da   düşürmektedir. 8.09.1999 tarihinde IMF’nin dayatmaları ile yürürlüğe giren bu yasanın elle tutulur tarafı yoktur.Dünyanın hiçbir ülkesinde çalıştıkça emekli aylığı düşmez.Devlet adeta vatandaşına kahvede bağda bahçede gez çalışma veya kayıt dışı çalış demektedir. 

Büroma gelerek emekli aylığı hesaplatan tüm danışanlarımın şaşırdığı ana konulardan biri emekli aylık hesabının uygulama şeklidir. Kimse çalıştıkça emekli aylıklarının düşeceğine ihtimal vermeden prim günü dolmasına rağmen çalışmaya devam etmiş çalışarak alacağı emekli aylığını 350-500 lira arasında değişen rakamlarla düşürmüştür.

Emeklilikte Yaşa Takılanlar ‘a yapılan ikinci büyük haksızlıkta budur.8.09.1999 tarihinde bu yasa gelmese emekli olduklarında en az bugün için 2100 Lira civarında emekli aylığı alacak kesimin ceplerinden emekli aylıkları resmen gasp edilmiştir.Bugün emeklilerimizden yaklaşık 125.000 kişi 700 lira civarında aylık almaktadır.Asgari ücretin altında emekli aylığı alan emekli sayısı iki milyon civarındadır. Buna rağmen şükreden emeklilerimiz aile bağları sayesinde ikinci bir işte çalışmak zorunda kalarak kıt kanaat geçinmeye çalışmaktadır. Avrupalı emekliler gibi aktif çalışma hayatını bırakmaları mümkün değildir.Avrupalı emeklilerin 65 yaş emeklilik şartları Türkiye ‘de çalışanlara getirilmiş , fakat emekli aylıklarında eş değer hesaplama ne yazık ki getirilmemiştir.Anayasa ile Sosyal Devlet ilkesi benimsenmesine rağmen ülkemiz de sosyal devlet ilkesi sigortalılara değil büyük işverenlere teşvikler vererek uygulanmaktadır.

Ülkemizin toplam nüfusunun yüzde biri  milli gelirin yüzde yirmisini paylaşmakta ve milli gelirden aldığı pay gün geçtikçe artmaktadır. Oysa ki nüfusun yüzde ellisini  oluşturan emekçi sınıfı milli gelirden sadece yüzde on altı pay almaktadır.

Siyasilerin sürekli rakamlarla kafa karıştırdığı günümüzde gerçek olan bir tek şey vardır ki emekçi sınıfı her geçen gün görmezden gelinmektedir.İşte bu durumda EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR umut olmaktadır.Ses oldular, yüreklerini koydular ve başaracaklar.

3) Emeklilikte Yaşa Takılanlar için bir diğer uygulama da Genel Sağlık Sigortası prim borcudur.Sağlıktan yararlanmak için şimdilik rakam düşse de çalışmayan iş bulamayan kesim için bir lira bile önemlidir ve şu anda her ay sağlık hizmeti almak için 76.74 Lira ödemek zorundadır.

4)Emeklilikte Yaşa Takılanlar haksızlığa uğrayanlar 47 -55 yaş aralığında bulunuyor  .İş aradıklarında bulamıyorlar. Emekli de olamıyorlar .İş bulanlar emekli aylıkları düşmesin diye çoğunlukla kayıt dışı asgari ücretin altında ücretlerle çalışıyorlar.Emeklerini ucuza kiraya veriyorlar.

Özellikle Ekim 2018 tarihinden itibaren seslerini sosyal medyada basında yaptıkları toplantılar ile birlik beraberlik içinde duyurmaya çalışan bu kesimin İzmir ‘de dün yapılan EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR TOPLANTISINDA bir kez daha canı gönülden inandım ki bu yasa mecliste çıkacak ve ellerinden alınan hak geri verilecek.

Mecliste tüm muhalefetin kabul ettiği fakat sonrasında iktidarın bütçe sebebiyle red ettiği bu kanun tasarısı bir erken emeklilik talebi değildir.Doğru yorumladığınızda geçmişte yapılan bir hukuksuzluğun düzeltilmesidir.

Emeklilikte Yaşa Takılanlar dik durun siz olmadan bu seçim olmaz. Siz bu ülkenin mozaiği bu ülkenin emekçisi bu ülkenin gerçek söz sahibisiniz. Siz olmadan  hiçbir şey olmaz gücünüzün farkında olun , birlik beraberliğinizi bozmayın yeter.