EGE MECLİSİ - İzmir'in Karşıyaka ilçesinde oturan 28 yaşındaki Ceylan Baştu, doğuştan bedensel engelli 7 yaşındaki ikinci sınıf öğrencisi oğlu Kaan Mete'yi okulunda da yalnız bırakmıyor.
Örnekköy Mahallesi'nde yaşayan Ceylan ve Barış Baştu çiftinin ilk çocukları Kaan Mete, bedensel engelli dünyaya geldi.
Bacakları tutmayan, gözleri görmeyen ve ellerini tam olarak kullanamayan çocuklarının sağlığına kavuşması için mücadele eden Baştu ailesi, çabalarının karşılığında az da olsa yol katedebildi.
Aile, tedavilerle bacakları az da olsa gelişen ve görmeye başlayan Kaan Mete'nin geçen yıl okula başlamasının sevincini yaşadı.
Evladına bebek gibi bakan anne Ceylan Baştu, her gün, oğlunun eğitim gördüğü, evlerine yürüyerek 10 dakika uzaktaki Gülsafa Firdevs Kapancıoğlu İlkokuluna gidiyor.
Bu yıl dünyaya gelen bebeğini de yanına alan fedakar anne, oğlu Kaan Mete'yi yalnız bırakmamak için gün boyunca okulda kalıyor. 
Ders sırasında bebeğiyle ilgilenen anne, teneffüslerde ise Kaan Mete'yi dışarı çıkarıp oynatmaya çalışıyor. Ceylan Baştu, okul bitiminde ise çocuklarını alıp evinin yolunu tutuyor. 
Oğlunun eğitimi için zamanla yarışıyor
Ceylan Baştu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, başta oğlunun durumuna çok üzüldüklerini söyledi.
Oğlunun 2012'de doğduğunu belirten Baştu, şöyle konuştu:
"Doğar doğmaz 'Solunum yetersizliği nedeniyle 72 saat bekleyeceğiz, yaşamayabilir. Çok ümitlenmeyin.' dediler. Çok şükür 72 saati atlattık. 3 aylık olunca, doğuştan görme engelli olduğunu söylediler. İzmir'de gitmedik hastane bırakmadık. 9 ay sonra bizi fark etmeye başladı. Kırmızı oyuncaklarla dikkatini çekmek için mücadele ettik. Hiç yürüyemiyordu. 9 aylıktan itibaren sürekli tedavi, yüzme, ayaklarına masajlar, kremler, her türlü yolu denedik. Çok şükür bugünlere geldik." 
Çok zorlanmasına rağmen pes etmeyi düşünmediğini dile getiren Baştu, "Geçen yıl okula başladı. Geçen yıl gebeydim, o yüzden daha zor oluyordu. Engelli psikolojisi yaşamaması için tekerlekli sandalye kullanmak istemiyoruz. Elimden geldiğince kollarından tutup yürütmeye çalışıyorum. Eğitim hayatından kopmasın da her türlü fedakarlığa hazırım. Yeter ki arkadaşlarından, okulundan kopmasın." dedi.
"Mete her şeye değer" 
Oğlunun eğitimi için zamanla yarıştığını anlatan Baştu, "Sabah uyanıyorum, Kaan Mete'ye kahvaltısını veriyorum. Sonra okula hazırlıyorum. Bebek o sırada uyanık oluyor. Bir yandan onu emziriyorum. Daha sonra asansöre binip iniyoruz. Kapıda bir komşu bulduğumda bebeği ona veriyorum. Ben de Mete'yi servise bindiriyorum. Bebeği arabaya koyup koştura koştura servisten önce okula ulaşıyorum. Sonra oğlumu servisten alıp sınıfına çıkarıyorum." diye konuştu.
Ceylan Baştu, şunları kaydetti:
"Şu anda çok ağır değil, o yüzden taşıyabiliyorum. Ama inşallah bundan sonra yürümeye başlar. Tek umudum o. Yürüyemezse mecburen tekerlekli sandalyeye geçeceğiz. Şu anda duvarlara tutuna tutuna yürümeye çalışıyor. Eskiden o da yoktu. Sürekli doktorlardayız, fizik tedaviye gidiyoruz. Gecemiz gündüzümüz yok ama her şeye rağmen okula getiriyorum. Havalar soğuyunca her şey daha da zorlaşıyor ama olsun, Mete her şeye değer. Babası da onun için fizik tedavi merkezinde servis şoförlüğü yapıyor. Her zaman bizimle olamıyor." (AA)