Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçen sene uygulamaya başladığımız Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı'na gelen talep ümit verici seviyededir. Türkiye'nin geleceği, teknolojide ve inovasyondadır." dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Teknopark İstanbul 2. Etap Açılış Töreni'nde, Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin Teknopark'ın hemen yanında kurulmasını isabetli bulduğunu ifade ederek, havalimanı bölgesinde kurulan fuar ve kongre merkezi ile millet bahçesinin de Teknopark'a önemli katkılar sunacağını dile getirdi.

2. Dünya Savaşı'nın ardından kendilerine bilim ve sanayi alanında doğru hedefler belirleyip planlı ve kararlı şekilde ilerleyen ülkelerin, dünyada söz sahibi bir yere geldiğine işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Türkiye, Menderes ve Özal dönemi dışında böyle bilinçli bir hedefe sahip olmadığı ve gerekenleri yapmadığı için yarıştan kopmuştur. Yeniden bu yarışa dahil olmamız son 17 yılda demokraside ve ekonomide gerçekleştirdiğimiz adımlar ve atılımlar sonucu gerçekleşmiştir. Nitekim içinde bulunduğumuz Teknopark da rahmetli Turgut Özal'ın bir projesiydi. Bu bölge 1988 tarihinde, yani bundan tam 32 sene evvel Bakanlar Kurulu kararıyla İleri Teknoloji Endüstri Parkı ve Havaalanı Proje Alanı olarak belirlendi. İçinde havalimanı da olan uluslararası ölçekte projelerin yürütüldüğü bir teknoloji merkezi oluşturulmak amacıyla bu adım atıldı. Ancak bu arazi yıllarca boş kaldı. Sabiha Gökçen Havalimanı 2001'de biterken, işin teknoloji parkı boyutu tamamıyla görmezden gelindi. Ne mutlu ki projenin teknopark ayağını hayata geçirmek bize nasip oldu. Ülkemize 18 yılda yollar, köprüler, havalimanları gibi dev eserler yanında bilimi, teknolojiyi ve inovasyonu destekleyecek bu tür merkezler kazandırdık. Sadece bu iklimi ve altyapıyı oluşturmakla kalmadık, sürekli geliştirdik, olgunlaştırdık, hayatta kalması ve sürdürülebilirliği için her türlü desteği verdik."

Teknopark İstanbul'da 312 şirket ve kuluçka merkezindeki girişimcilerin 5 binin üzerinde çalışanı istihdam ettiğini kaydederek, "Savunma sanayi başta olmak üzere pek çok alanda öncü projeler burada ortaya çıktı. ASELSAN, TAI, TEI, Roketsan, BMC Power gibi büyük şirketler, Altınay Havacılık, Fourtech, Femsan, Armelsan, Figes gibi yüksek teknoloji firmaları burada yerli ve milli projelere imza atıyor. Ülkemizin gururu MİLGEM Korvet, Altay Tankı, ANKA İHA, AKYA Torpido ve LHD amfibi hücum gemisi gibi projelerin Ar-Ge çalışmaları Teknopark İstanbul'da yürütülüyor. Odak teknoloji alanlarında 10'dan fazla üniversite burada akademi-sanayi işbirliğinin başarılı uygulamalarını hayata geçiriyor. Teknopark İstanbul, sunduğu nitelikli altyapı, atölye, laboratuvar ve sosyal imkanlarıyla yabancı şirketleri de cezbediyor. Bunlar arasında BASF yenilik merkezi, Boeing'in ülkemizdeki inovasyon merkezi, küresel otomotiv sektörüne hizmet veren dünyanın lider motor aktarma organları ve araç mühendisliği şirketi FEV Türkiye de yer alıyor." diye konuştu.

Burada yürütülen çalışmaların diğer teknoparklara da örnek olduğunu anlatan Erdoğan, tüm etapları tamamlandığında İstanbul Teknopark'ın 1,5 milyon metrekarelik kapalı alanda binden fazla Ar-Ge firmasına ev sahipliği yapan bir yere dönüşeceğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, burayı 43 bin araştırma geliştirme mühendisinin çalıştığı, dünyanın sayılı Ar-Ge merkezlerinden biri konumuna getirmeyi amaçladıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Ülkemizdeki 85 teknoparkımızın hepsinde de firmalara son derece cazip teşvikler sunuyoruz. Ülkemizin en yetenekli gençleri en başarılı girişimcileri bu kampüslerde hayallerini gerçeğe dönüştürüyor, ülke ekonomisine katkıda bulunuyor. Bu gibi merkezler tersine beyin göçünü de teşvik ediyor. Yurdumuza dönecek araştırmacılara birinci sınıf iş ortamları sunuyor. Çok müşahhas bir örnek vereyim, Türkiye'nin daha kısa bir zaman önce 'Türkiye'nin otomobili Projesi' halkımız tarafından büyük bir teveccühle karşılandı. Türkiye ilk yerli otomobil için harekete geçtiğinde birileri Türkiye'de otomobil sanayi kurulamaz diye resmi raporlar yazıp niyetlerini kayda geçiriyorlardı. Bu zihniyet ülkemize 60 yıl kaybettirdi. Biz bu adımı attık ve gördük ki Türkiye'nin gücü de potansiyeli de yeterli." 

Bu projenin beyin takımının Bilişim Vadisinde, Türkiye'nin medarı iftiharı olabilecek teknoloji ve inovasyon merkezinde şu anda çalışmalarını sürdürdüğünü dile getiren Erdoğan, "Birçok Türk mühendis ve profesyonel, yurt dışındaki prestijli işlerini bırakıp sırf bu projede yer almak için büyük bir heyecanla vatanlarına döndüler. Şimdi Türkiye'nin teknoloji üssü Bilişim Vadisi'nde geleceği şekillendirecek çalışmalar yürütüyorlar." dedi.

Erdoğan, geçen sene uygulamaya başladıkları Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı'na gelen talebin de ümit verici seviyede olduğuna işaret ederek, "Dünyanın en iyi üniversitelerinden, dünyanın en iyi araştırma merkezlerinden üst düzey araştırmacılar, çalışmalarını yürütmek için artık ülkesini Türkiye'yi seçiyor. Gelen araştırmacılar akademik birikimlerini ve saha tecrübelerini ülkemize aktarıyor, doktora öğrencileri yetiştiriyor ve gençlerimize rol model oluyorlar." ifadelerini kullandı.

"Kendimizi savunma sanayide ispatladık" 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin genç nüfusuyla, giderek yaşlanan Avrupa ve Japonya gibi bilim ve teknoloji devi bölgelerinin yerine geçmeye aday olduğunu söyledi. 

Bunun için en önemli hazine olan gençlerin becerilerini geliştirecek ve meraklarının peşinden koşmalarını teşvik edecek bilim merkezleri, deneyap teknoloji atölyeleri açtıklarını anlatan Erdoğan, "Teknofest'in gördüğü ilgi, milletimizin teknoloji alanındaki potansiyelinin gücünü gösteriyor ve bununla birlikte de geleceğe yönelik ümitlerimizi daha da arttırıyor." dedi. 

Türkiye'nin geleceğinin, teknolojide ve inovasyonda olduğunu vurgulayan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: 

"Biz kendimizi savunma sanayisinde ispatladık. Şimdi sıra üretimin diğer alanlarına geldi. Bilinçli bir stratejiyle bunu başaracağımıza inanıyorum. Milli gelirde, ihracatta, iktisadi ve sosyal kalkınma göstergelerinde geldiğimiz yer, bize bu cesareti veriyor. Bu başarıların üzerine yenilerini koyacak topyekun bir üretim seferberliği ile Türkiye'yi küresel bir yatırım merkezi yapacağız. 2018'in son çeyreğinde ve geçen sene tamamen dış kaynaklı bir ekonomik saldırı sebebiyle, hedeflerimizin biraz gerisinde kaldık. Hamdolsun bu ekonomik tuzağı bozduk ve ekonomimiz yeniden yükselişe geçti. Türkiye için en kötü senaryoları yazan uluslararası kuruluşların tahminlerini boşa çıkarttık. Şimdi hepsi de 'Biz hata etmişiz. Aslında Türkiye daha hızlı toparlanacak' demeye başladılar. 2019'u her şeye rağmen, pozitif büyüme ile kapatacağımız anlaşılıyor. Bu yıl da öngörülerin çok üzerinde bir büyüme rakamına ulaşacağımıza can-ı gönülden inanıyorum." 

"Yatırım iklimi yeniden canlanmaya başladı" 

Finansman maliyetlerinin düşmesiyle yatırım ikliminin, yeniden canlanmaya başladığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: 

"Otomobilden konuta kadar her sektörde bunun işaretlerini görüyoruz. Ekonomiye güven artıyor. Üretim cephesinden rekorlar gelmeye başladı. Sanayi üretimimiz 21 ay sonra yüzde 8,6'lık bir artışla rekora imza attı. İmalat sanayinde siparişler artıyor. İç talep güçleniyor. Buradan tüm iş dünyamıza seslenerek diyorum ki, zaman, yatırım zamanıdır. Yatırım olacak ki üretim olsun ve istihdam artsın. Hükümet olarak yatırım desteği veriyoruz, üretim desteği veriyoruz, Ar-Ge desteği veriyoruz, istihdam destekleri veriyoruz ve faizler ciddi manada tek haneli rakama düşmüş vaziyette. Öyleyse şimdi girişimcinin artık yatırım zamanıdır. Yatırım istihdamı getirecektir. İstihdam üretimi ve ardından da rekabeti getirecektir. Yani üzerimize düşen her şeyi biz yapıyoruz. Girişimci de üzerine düşeni yapsın. Sonra geç kalırsınız." 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yatırım için gereken öngörülebilirliği sağlayacak tüm makro politikaları şeffaf bir biçimde uyguladıklarını belirterek, eksik olan ne varsa el birliği ile üzerine gideceklerini, Türkiye'yi en kısa sürece 2023 hedefleriyle buluşturacaklarını söyledi. 

En büyük hayallerinin gençlere 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçirebilecekleri güçlü bir Türkiye bırakmak olduğunu ifade eden Erdoğan, "Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize, ülkemize ve milletimize olan inancımıza sıkı sıkıya sahip çıktığımız sürece, bu hayalimizi gerçeğe dönüştürmemize kimse mani olamaz." dedi. 

10 milyar dolarlık katkı sunması hedefleniyor

Açılışta, Erdoğan'ın yanı sıra, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı da yer aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören öncesinde Oktay ve bakanlarla Teknopark İstanbul'da geliştirilen ürünlerin sergilendiği alanı gezerek, milli teknolojiler hakkında bilgi aldı. 

Erdoğan'ın 2. Etap açılışını yaptığı Teknopark İstanbul, Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı'nın yanında, yerli ve yabancı girişimcilerin Türkiye'nin teknoloji geliştirme kapasitesine katkıda bulunabilmesi amacı ile Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) ana ortaklığında kurulan bir teknoloji geliştirme bölgesi olarak faaliyet gösteriyor.

Ar-Ge faaliyetlerinin ve teknolojik üretimin desteklendiği, böylece girişimciliğin ve yerli milli üretimin ve istihdamın tetiklendiği bir ekosistem yarattığı belirtilen Teknopark İstanbul'da, başta savunma sanayi olmak üzere havacılık/uzay, denizcilik, ileri elektronik, enerji, sağlık bilimleri ve endüstriyel yazılım alanlarında yüksek teknoloji içerikli Ar-Ge çalışmaları yapan; Aselsan, TAI, TEI, Roketsan, STM, ASFAT, BMC Power, Vestel Savunma, Yaltes, C-Tech, Altınay Havacılık, Pavotek, Femsan, Armelsan, Kale Havacılık, Figes, Boeing gibi şirketlerin de aralarında bulunduğu yerli ve yabancı şirketler yer alıyor.

Öte yandan, Altay Tankı, Akıncı TİHA, Anka İHA, Atak Helikopteri ve özellikle denizcilik sektöründe Milgem Korvet, Anadolu Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemisi gibi savunma sanayinin önde gelen Ar-Ge projelerine destek veren Teknopark İstanbul'da, 2020 Yılı Ocak sonu itibariyle 312 firmanın bulunduğu, 5 bin 392 Ar-Ge mühendisinin çalıştığı ve 1763 savunma sanayi odaklı milli projenin hayata geçirildiği de kaydedildi.

Teknopark İstanbul'da mevcut durumda 1. ve 2. Etap yapılar ile arazi tahsisi yapılarak kendi binalarını inşa eden firmaların alanlarıyla birlikte toplam 210 bin metrekare kapalı alan bulunduğu belirtilirken, açılışı yapılan 2. Etap binalarda 2020 sonuna kadar 4 bin ek istihdam sağlanmasının hedeflendiği vurgulandı.

Bu arada, Teknopark İstanbul'un, 2030 yılına kadar sağlanacak istihdam ve gerçekleştirecek ihracatlarla ekonomiye 10 milyar dolarlık katkı sunmasının hedeflendiği de ifade edildi. (AA)