Korona virüs ile mücadele tüm dünyada sürerken zeytin yaprağında bulunan oleuropein isimli etkin maddenin virüs ile mücadelede önemli bir yer tuttuğunun duyulması üzerine zeytin yaprağına ilgi arttı. Kış çayları gibi demlenerek tüketilen zeytin yaprakları aktarlarda yok satıyor.
 
Tüm dünyayı etkisi altına alan Korona virüs insan sağlığını olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor. Kış aylarının da gelmesi ile birlikte yayılımını hızlandırarak sürdüren Korona virüs ülkemizde 15 binin üzerinde kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Dünya genelinde virüs ile mücadele sürerken, zeytin yaprağında bulunan oleupein isimli etkin maddenin virüs ile mücadelede önemli bir yer tuttuğunun duyulması üzerine zeytin yaprağın olan ilgi arttı. Ege'deki zeytin ağaçlarının değeri bir kez daha gözler önün serilirken, zeytin hasat mevsiminde zeytin ile birlikte zeytin yaprakları da işlenmeye başladı.
 
Demlenerek tüketiliyor
Zeytin çayı yapımını anlatan aktarlar, "Korona virüs döneminde birçok ürünümüzde satışımız arttı. Bunların içerisinde en fazla tercih edilenlerden biri de zeytin yaprakları oldu. Zeytin yaprağının Korona virüse karşı etkisini duyan aktarlara koşuyor. İlimizin zeytin ağacı yönünden zengin olmasına rağmen talepleri karşılamakta zorlanıyoruz, zeytin yaprakları yok satıyor. Zeytin yaprakları normal çay gibi demlenebilir. Bunun için vatandaşlarımızın tek yapması gereken suyu biraz kaynatıp daha sonra bir tutam zeytin yaprağını kaynar suya atarak ortalama 3-5 dakika daha kaynatmak. Ardından dinlenmeye bırakılan zeytin yapraklarının demlenmesinin ardından diğer kış çayları gibi zeytin yaprağının da çayı rahatlıkla tüketilebilir. Sabah, öğle ve akşam olmak üzere günde 3 defa tekrarlayabilirler. Anti bakteriyel özelliği bulunan zeytin yaprakları kişilerin bağışıklık sistemini de güçlendirecektir" diye konuşarak herhangi kronik rahatsızlığı olan ve düzenli ilaç kullanan kişilerin her ihtimale karşı doktorlarına danışmadan bu çayı tüketmemeleri gerektiğini belirtti.
 
Zeytin yaprağının birçok faydası var; "Vücuttaki toksinlerin ve enfeksiyonların arınmasını sağlar. Hastalıklara karşı vücut direncini arttırır. Stresi azaltarak kişinin sakinleşmesini ve rahatlamasını sağlar. Yüksek tansiyon ve diyabetin düşürülmesinde etkili olur. Kalp ve damar sağlığımızı koruyarak kalp krizi riskini azaltır. Güçlü bir antioksidan kaynağıdır, kanserli hücrelerle savaşarak sağlıklı hücrelerin çoğalmasına yardımcı olur." (İHA)