Ölümsüzlük ağacı Zeytin…
Zeytin ağacı, akıl ve zaferin sembolü. Beslenme ve eczacılıkta güzellik iksiri. Zeytin dalı barışın, zeytinyağı da saflığın ve güzelliğin diğer adı olmuş. Mitolojiden esintileriyle tarih, zeytin ağacına hep bir misyonu yüklemiştir. Özellikle Akdeniz kültürünün en önemli şifalı meyve suyu olmuştur zeytin. Var olan özellikleri dünyada zeytini önemli bir noktaya taşımıştır. Türkiye’de zeytinyağı tüketimi ve üretimi büyük ivme kazanmış durumda.
 
Türkiye sahip olduğu iklim koşulları ve arazi yapısıyla önemli zeytin alanlarına sahip. Dünya zeytin üretiminin %86’sı 6 Akdeniz ülkesinde yapılıyor. Sırasıyla üretimin %26’sı İspanya, %23’ü İtalya, %15’i Yunanistan, %9’u Türkiye, %8’i Tunus ve %5’i Fas tarafından ortaya çıkarılıyor. Türkiye'de bu rakamların yükseltilmesi için çabalar sürüyor.
 
Türkiye’de yıllık kişi başı zeytinyağı tüketimi 1,4 litre. Zeytinyağı tüketiminde lider ülke Yunanistan. Yunanistan’da kişi başı yıllık 12,8 litre zeytinyağı tüketiliyor. Türkiye’de zeytinyağında en önemli iki sorun var. Pazarlama ve tanıtım. Bu konuda eksiğiz. İtalya ve İspanya en çok zeytinyağı üreten iki ülke olmasına rağmen marka değerleri sebebiyle başka ülkelerden özellikte Türkiye’den zeytinyağı alıp bunu yüksek fiyatlara dünyaya pazarlıyor.
 
ZEYTİNYAĞINDA KDV YÜZDE 1 OLMALI!
Son zamanlarda bitkisel yağlar konusunda fahiş fiyat artışları var. En büyük zararı üretici ve tüketici görüyor. Oluşan fiyat farkı ve zamlardan kalan kazanç aracıların kasasına giriyor. Zeytinyağı fiyatları da yükselmiş durumda. Bunun en büyük nedeni sağlıklı fiyat politikasının oluşmaması. İtalya’da geçen hafta yeni hükümet göreve geldi. Yaptığı ilk işlerden biri zeytinyağı üreticisine olan desteğin arttırılması oldu. İşte bu yüzden İtalya ve İspanya zeytinyağında dünya otoritesi olabiliyor. Türkiye’de litre başına destekleme 80 kuruş civarında. Avrupa’da bu rakam 1 Euro. Türkiye’de ise üretici en az 3,5 lira olmasını istiyor. Bunun yanında en büyük beklenti zeytinyağından alınan KDV miktarı. Zeytinyağından KDV’nin yüzde 1 olması hem üreticiyi hem de tüketiciyi rahatladır. Piyasa kendine gelir. Zeytinyağının şifasından ve lezzetinden toplumun farklı katmanları da faydalanmış olur.
 
Son cümle: ”Sarayda, köşkte, apartmanda ve gecekonduda zeytinyağı aynı anda yemeklere giriyorsa, sosyal adalet sınıf geçmiş demektir…”