Çocukluk yıllarında babasıyla kuruyan ağaç dallarını toplamak için Nemrut Dağı'na gelen Musa Selgi, dünyanın ikinci, Türkiye'nin en büyük krater gölünün de bulunduğu bölgeye hayran kaldı.
 
Her gün 20 kilometre mesafedeki köyünden Nemrut'a giden Selgi, gününün büyük bölümünü burada geçirerek her yerini keşfetmeye çalıştı.
 
Yurt içi ve yurt dışından gelen ziyaretçilere de bölgeyi tanıtan Selgi, burada tanıştığı rütbeli bir askerin tavsiyesi üzerine 1987 yılında çay yaparak satmaya başladı.
 
Yaklaşık 20 yıl önce kurduğu çay ocağını oğluna devreden Selgi, çocukluğundan bu yana duygusal bağ kurduğu Nemrut'tan kopamadı. İlerleyen yaşına rağmen büyük bir aşkla bölgenin gönüllü bekçiliğini yapan Selgi, her gün çevreye atılan çöpleri topluyor, insanları çevreyi temiz tutmaları konusunda uyarıyor. (AA)