ENGİN TATLIBAL / EGE MECLİSİ - Pek çoğumuzun önünden yürüyüp geçtiğimiz, pek farketmediğimiz bir köşesidir Kemeraltı'nın Yeşildirek Pasajı. Osmanlı döneminde kentin en büyük hamamlarından biri olan yapı, günümüzde ayakkabı, çanta ve konfeksiyon ürünlerinin satıldığı dükkanlara evsahipliği yapıyor. İzmir'in en büyük hamamlarından

İZMİR'İN EN BÜYÜK HAMAMLARINDAN

Yeşildirek Pasajı'nın kitabesi olmadığı kesin olarak kaç yılında yapıldığını bilemiyoruz. 1600'lü yıllarda yapıldığı tahmin edilen bina, aslında bir hamam. Günümüzde de hamam mimarisi özelliğini korumakta. Geleneksel hamamlarda bulunan soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinde günümüzde sözünü ettiğimiz dükkanlar faaliyet gösteriyor. Yeşildirek Hamamı, Osmanlı döneminde verilen ismiyle Balcılar Sokağı'nda bulunuyor. Günümüzde ise Anafartalar Caddesi'nin Kestanepazarı bölgesinde diye ifade edilebilir.

 

HAMAMDAN DEPOYA, DEPODAN ÇARŞIYA

Yeşildirek Hamamı'nın “Yeşildirek Pasajı”na dönüşmesi, 20. yüzyılda gerçekleşti. Bölgede bulunan yaşlıların anlatımına göre 40'lara değin odun ateşiyle yakılan hamam, bu tarihte kömüre geçmiş. Kömürün yüksek sıcaklığına dayamayan kanallar patlayınca onarılmamış ve depo olarak kullanılmaya başlanmış. 60'larda ise yeni yapılan imar ve parselasyon ile hamamın içinde göz göz dükkanlar oluşturularak yapı bir pasaj-çarşıya çevrilmiş.

“ESKİ İLGİ YOK”

Günümüzde Yeşildirek Pasajı, ağırlıklı olarak ayakkabı, çanta ve konfeksiyon işi yapan esnafa evsahipliği yapıyor. Pasajda bulunan dükanların çoğunluğu Kemeraltı'nın en eski esnafları tarafından işletilmekte. Bu esnaflardan biri olan Ferit Amca, 1990'lara kadar pasaja yoğun bir ilgi olduğunu, ancak bu tarihten itibaren yaygınlaşan AVM'ler yüzünden artık günlerini oldukça durgun geçirdiklerini söylüyor.

“GALİBA İYİCE GEÇTİ BİZDEN...”

Bilgi amacıyla not etmek için soyadını sorduğumuzda “Ferit Amca yaz, yeter” diyen Ferit Amca, 1977'den beri Yeşildirek Pasajı'nda esnaf olduğunu vurguluyor ve ekliyor: “İnsanlar buraya uğramaz oldu, Kemeraltı'nın eski hali yok. Artık sadece üniversitelerden hocalar ve öğrenciler geliyor. Fotoğraflar çekip gidiyorlar. Bir de sen geldin işte gazeteci olarak. Galiba iyice geçti artık bizden...”