Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Cumhuriyeti kuran ve peşi sıra gerçekleştirdiği devrimlerle taçlandıran, laik Cumhuriyetle yaşıt, dahası büyük önderimiz Mustafa Kemal ATATAÜK’ÜN partisidir.

Zaman zaman yöneticilerinin yanlışları ve durağanlığı görülmüşse de, laik Cumhuriyeti koruma, çağdaş uygarlığı yakalama, emekçiden yana olma, dış politikada dik durma, demokrasi, laiklik ve özgürlükler konusunda programı hiç değişmemiştir.

Ne yazık ki 14 Mayıs 1950 tarihinde kaybettiği iktidarı bir daha geri alma başarısını gösterememiştir.

Bu başarısızlığa, solda bölünmeler, yöneticilerin küçük olsun benim olsun egoları, parti içi kavgalar, 12 Mart ve 12 Eylül faşist muhtıra ve askeri darbenin sol gençliği ezip geçmesi nedenler olarak sayılmasının yanında, esas neden sağ partilerin iktidarları döneminde, bilimden uzaklaşan, doğmaları öne çıkaran eğitim politikaları sonucunda, yetiştirilen yurttaş profilinin (görüntüsünün), dar bir görüşle ülkenin yararını CHP iktidarında görememesidir.

Sağ partilerin, devrimlerden verdiği ödünlerle bu gün gelinen noktada, işsizlik, yolsuzluk, dış politikada ki kırılganlık en üst düzeye çıkmış bulunmakta, laik Cumhuriyet için tehlike çanları çalmaktadır.

Bu tehlikenin önlenebilmesi ancak bir CHP iktidarı ile olasıdır.

CHP iktidar için;

-Dağınık durumda bulunan tüm sol partilerin akıllarını başlarına toplayıp, kartvizitlik unvanlarından vazgeçerek ve egolarını bir tarafa bırakarak, CHP yönetimi tarafından açılan kapılardan girip CHP şemsiyesi altında toplanmalarıyla,

-CHP yönetimlerinin her türlü kavgayı bırakarak iktidar için tek yumruk olmalarıyla,

-Sağlıklı üye kayıtları ile katılımın sağlanmasıyla,

-Adayların zorunluluk olmadıkça üyeler tarafından ön seçimle belirlenmesiyle,

-Meclis ve grupta yapılan konuşma ve muhalefet tarzından ziyade, halka gidilmesi ve halkın arzu ve isteklerine göre politika üretmeleriyle,

-Parti yönetiminde ve mecliste kadınlara ve gençler daha çok olanak sağlamasıyla,

-İşsizlik, yolsuzluk, ekonomi, dış politika konularında, halka somut çözüm önerileriyle programlar sunmalarıyla,

Olasıdır.

CHP kadroları bu birikime ve beceriye sahiptir. Yeter ki kullanmasını bilsinler.

DSP Ankara İl Başkanı ve parti meclis üyesi Sayın Erol Al’ın birleşme konusunda yaktığı “çoban ateşine” CHP sahip çıkmalıdır.

CHP iktidarı için halk hazırdır. Bunlar yerine getirildiği takdirde iktidar kaçınılmazdır.

Haydi, CHP, haydi yurtseverler, aydınlar, Mustafa Kemal’in neferleri, bu “çoban ateşini” söndürmeyelim. Kuvay-i Milliye ruhuyla hep beraber iktidara koşarak, önderimizin rahat uyumasını sağlayalım.