Siz haklısınız. Kendinizce zamanının geldiğini düşündüğünüz değişiklikleri yapacaksınız elbette. Tabii ki o söylediğiniz yolda yürüyeceksiniz.

Ben de olsam öyle yapardım.                                                                                                  

Benim de ‘ben yaptım oldu’larım olurdu.

Hiç kimseyi dinlemezdim vallahi de billahi.

Her metre kareye sanat merkezleri, konser salonları inşa eder, kendi müziğimizin, milli oyunlarımızın yanı sıra baleyi, klasik müziği, tiyatroyu ve başka ülkelerin sanatlarını kırsala taşırdım.

Parasal gücü olmayıp sınır kapılarından dışarı çıkamayan yurdum vatandaşının ayağına tüm dünyayı getirirdim. Benim gezdiğim gördüğüm yerleri o da tanısın isterdim.

Camilerin, boş ve atıl kalmalarına izin vermez, her birini aynı zamanda gençlik merkezi haline getirirdim..

İsteyen genç beş vakit namazını kılar, sonra, tiyatro çalışmalarına katılır, ardından da satranç odalarında beyin sporu yapar; isteyen de edebiyat, şiir, güzel yazı sınıflarında öğretmenleriyle tartışır, cami kütüphanesinde kitaplar okurdu.

Güzelim camilerin güzelim bahçeleri, konuşan, tartışan, paylaşan, ibadet eden kızlı erkekli gençlerle dolar taşardı.

Köylerde cami hocalarının, köyün öğretmeni ile birlikte gençlere önce bulundukları yörenin geçmişini, sonra da buradaki antik medeniyetlere ait tarihi kalıntıları araştırıp inceletmelerini sağlardım.

Böylece imam da önce kendi tarihini ve geçmişini öğrenir, ülkesini ve insanını tanır ondan sonra fetva ve ders vermeye başlardı.

Cami hocası ile okul hocasını buluşturur iki elin sesini çıkarırdım.

Yani ben olsam, ben de kendi yeniliklerimi getirirdim.

Demek istediğim; sizi anlıyorum, haklısınız.

Yalnız.. Benim bir de ‘Ben olsam yapmazdım’larım’ var:

Tüm kaynakları aradım, taradım, sordum soruşturdum, dinimizde kadın imam yok. Caiz değilmiş. Hatip desen  aynı şekilde.

Sual: Kadın, imam olabilir mi?

CEVAP
Bütün fıkıh kitaplarında imam olmak için bildirilen şartlardan biri, (Erkek olmaktır. Kadın imam olamaz) buyuruluyor. (Halebi)

Dürer’deki bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Kadınların, [namazda imam olarak] öne geçirilmesi caiz değildir.) 

Kadın, erkeklerle birlikte cemaatle namaz kılsa, kadının sağındaki, solundaki ve arkasındaki erkeğin namazı bozulur. (Redd-ül-muhtar)

O zaman çok sayıda okulu İmam Hatip Lisesine çevirmek, kızları da bu isimdeki okullara almak halkı da ülkeyi de… yani..şey.. durumuna düşürmez mi? Yani biraz komik olmuyor mu?

İmam  Okulunda.. İmam olamayacak imamlar yetiştirmek!!??

‘Hukuk Fakültesine gidiyorum ama avukat olamayacağım, bu kanunlar neyin nesiymiş bir bakmak için öylesine, girdim!!’ gibi bir şey.

Bari Kız Sanat Okulları kalsaydı, çok yararı olurdu. Kızlar, becerikli ev kadını nasıl olunur’un eğitimini alır yemek çocuk bakımı, dikiş nakış öğrenirlerdi.

Oysa şimdi herhangi bir mesleki becerileri olmadan mezun olacaklar. Ayrıca ev kadınlığından da nasiplerini alamayacaklar. Genel kültür desen hak getire.. Resim, tiyatro, müzik gibi sanat dallarıyla ilgilenmek hoş karşılanmaz, kötü kız olunur. Spor hiç kızlara göre değil, kızlığı bozulur, orası burası görünür.

İmamlık ve hatiplik külliyen yasak!

Kısacası bu okullarda kızlara hiçbir istikbal yok..

Bari okulun ismini değiştirseydiniz. Şöyle havalı ve cazip bir ismi olsaydı. Ya da isminin inandırıcılığı olsaydı da kızlarımız ‘bir şey oluyoruz’ diye heveslenselerdi.

Bu şartlarda okudukları okulu ve öğrendikleri bilgileri ciddiye almalarını nasıl bekleyeceğiz?

İmam ve hatip olamayacak kızlar yetiştiren İmam Hatip Okulu!!

…Ben olsam…bu hataya düşmezdim.