Hayvan Hakları Federasyonu İzmir Sözcüsü Esin Önder, Avrupa Birliği'nin 1993 yılında hayvanların kesilmeden önce bayıtılmasını zorunlu hale getirdiğini, Türkiye'nin 2011 yılında 'acısız' kesime geçeceğini AB'ye bildirmesine rağmen, halen bu uygulamaya geçilmediğini belirtti. Önder şöyle konuştu:
 
"Özellikle Kurban Bayramı'nda kimse buna riayet etmemektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı da ölüm acısını azaltmak için kesim sırasında elektroşok ile bayıltılmanın dinen sakıncalı olmadığını, 12 Şubat 2000 tarihinde açıklamıştır. İslam dini sevgi dinidir. Onlar eziyet görmek için yaratılmadılar. 3 Ağustos 2016 tarihli Resmi Gazete'de Kurban Yönetmeliği yayınlanmıştır. Kimsenin uymadığı kurallar tekrarlanmıştır. Hayvanlara acı çektirme, kurban yerleri dışında kurban kesme gibi ihlallerde, idari ceza verilmektedir. Kurallara uymayanlar hakkında hayvan başına 2 bin lirayı aşan para cezaları uygulanacak. Hayvanlara kasıtlı kötü davranan, döven, aç, susuz bırakan, bakımlarını ihmal eden, acı çektirenlere de 1057 lira ceza verilecek."
 
'İNSANİ VE DİNİ AÇIDAN ÖNEMLİ'

İzmir Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Gökhan Özdemir de, dört günlük Kurban Bayramı süresince kesimi gerçekleştirilen hayvan sayısının bir yıl boyunca kesimi yapılan hayvanların neredeyse dörtte biri kadar olduğunu belirtti. Bunun da hayvan hareketlerinin ve tüketime hazırlanan et miktarının dört günde normalin ne kadar üzerinde olduğunu gözler önüne serdiğini kaydeden Özdemir şunları söyledi:
 
"Dolayısıyla artan hayvan hareketleri aşamasından etin tüketime hazır hale getirilmesine kadar kurbanlık hayvanların sağlığı ve refahına daha çok özen gösterilmelidir. Hayvan sağlığının sağlıklı et tüketimi demek olduğu ve bu sürecin de insan sağlığını doğrudan etkilediği unutulmamalıdır. Hayvan sahipleri hayvanlarını satış yapacakları alanlara ulaştırana kadar hayvan refahını akıllarından çıkarmamalıdır. Hem dini açıdan hem de bağışıklık sistemine katkısı ve hayvan sağlığı açısından kurbanlık hayvanlara eziyet edilmemelidir. Hayvanların acı çekmeksizin kesilmesi işlemi hem insani anlamda, hem de dini açıdan en önemli konulardandır. Kurban Bayramında görev alan kasapların işinin ehli olması en çok da bu nedenle önemlidir. Kasaplar hayvanın acı çekmeden kesimi sonrasında kanının iyice akıtılması gerektiğini, kesim hijyeninin önemini bilerek çalışmalıdır. Tüm bu süreçte dini vazifesini yerine getirmek isteyen vatandaşların da sorumluluk sahibi olması gerekir. Olayın yalnızca kesilen bir hayvan ve iştahla yenilecek kavurmadan ibaret olmadığı akıldan çıkarılmamalıdır. Her dini vazifede olması gerektiği gibi sabırlı, insanlığını bir an dahi unutmadan, hayvanlara ve din kardeşlerine karşı bilinçli davranmalıdır." (DHA)