EGE MECLİSİ - Torbalı'da bulunan geçici faaliyet ve kapasite raporu alınmış olan bir işyerinde piyasaya kaçak olarak 10 numara madeni yağ sürüldüğü ihbarını alan İzmir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube ekipleri, Cumhuriyet savcılığından alınan izinle bu işyerini teknik ve fiziki takibe aldı. İşyerinden TIR'ların çıktığını gören ekipler, operasyonu başlattı. TIR'larda ve işyerinde bulunan tanklarda yapılan aramada yaklaşık 14 bin ton, dizel araçlarda, ucuz olduğu için, yasa dışı olarak kullanılan 10 numara madeni yağ ele geçirildi. Polis, işyeri sahibi F.B. (57), damadı İ.A. (29), işyeri çalışanları M.N.A. (38) ve M.A.'yı (37) gözaltına aldı. Bu işyerinin, piyasaya kaçak olarak sürülen 10 numara madeni yağların merkezi olduğu ileri sürüldü.

Emniyet'te işlemleri tamamlanan 4 şüpheli Cumhuriyet savcısı tarafından tutuklanma istemiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Sulh ceza hakimliğinde avukatları Tuğçe Tokatlı, Tolga Yurdakul, Ruken Arslan ve Seçil Ergün ile birlikte ifade veren 4 şüpheli tutuklandı. İşyeri sahibi F.B., hakim huzurunda verdiği ifadesinde, şöyle dedi:

"Madeni yağ petrol ürünleri geri kazanım şirketinin tek hissedarıyım. Uzun zamandır tekstil işi ile uğraşıyorum. Madeni yağ ile ilgili hiçbir bilgi birikimim yoktur. Bu işyeri ile ilgili tesisin kurucusu olan firma sahibi M.D. ile tesadüfen tanıştım. Bana madeni yağ, baz yağı ve hidrolik sistem yağı gibi yağların imalatı ile ilgili bilgi verdi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'ndan (EPDK) lisans alınması gerektiğini söyledi. Kuruluş aşamasına başladık. Baştan şirketi kurarken ortak işleteceğimiz konusunda sözleşme yaptık. 2015 yılı Ocak ayında şirketi M.D.'nin firması kurdu. 13 ay sonra hisselerini verip ortaklıktan ayrıldı. M.N.A., bürokrasiyi, prosedürleri biliyordu. Damadım İ.A. ile birlikte bu işlemleri yapması için M.N.A.'yı işe aldım. İkisi, eksik resmi işlemleri tamamlamaya başladı. Resmi lisansları almadığımız için satış yapamayacağımıza dair kararımız var. 'Kurduğunuz tesisi neden çalıştırmıyorsunuz?' diye pek çok kişi telefon ile işyerimizi aradı. 'Mal üretiyor musunuz?' diye soruyorlardı. Geçici faaliyet belgesi aldık. Deneme çalışmalarımız ve atıklarımız, tanklarda bulunmaktaydı. Lisans aldıktan sonra işyerini devretmeyi düşünüyordum. 26 yıllık vergi mükellefiyim ilk defa bu şekilde hakim karşısında ifade veriyorum. Kaçak akaryakıt üretimi ve satışı yapmadık. Ele geçen mallar atık yağdan deneme çalışması kapsamında ürettiğimiz yağlardır. Bunlardan satışımız olmadı."

Şüpheli F.B.'nin avukatı Tolga Yurdakul, müvekkilinin sahibi olduğu firmanın atık yağları toplayarak, bundan yağ ürettiğini, EPDK'dan TSE standardında üretim yapması koşuluyla geçici belge aldığını savunurken, "Alınan tüm ürünler faturalı ve belgelidir. Bu camia tabiriyle, kapamaları yapılıp getirilen ürünlerdir. İşyerinde yapılan aramada ele geçen ürünlerin miktarı ile örtüşmektedir. Bu aşamada buna ilişkin fatura ve belgeleri sunmamız mümkün değildir. Kaçakçılık suçuyla ilgisi yoktur. Bu suçu işleyen kişiler defalarca aynı suçu işlemektedir. Kendisi sabıkasızdır. Merdivenaltı bir tesis işletmemiştir. Tutuksuz yargılanmasına karar verilsin" dedi.

İşyeri sahibinin damadı çevre mühendisi İ.A. ise ifadesinde şirkette herhangi bir hissesi bulunmadığını şirketin evrak işleri ile ilgilendiğini, ruhsat gibi bürokratik işleri takip ettiğini söyledi. İ.A., bu şirkette sadece baz yağı üretildiğini, kaçak akaryakıt üretilmediğini anlatırken, "Emniyette telefon görüşmeleri kayıtları okundu. Bu görüşmeler bana aittir. Bu görüşmelerde akaryakıta ilişkin konuşmalar vardır. Ben Emniyet'teki ifademde bu konuşmalarda akaryakıt satışına ilişkin konuşmalar olduğunu söyledim, emniyetteki bu ifadem doğru değildir. Uykusuzdum, açtım bu nedenle ifadeyi doğru veremedim. Şimdiki ifadem doğrudur. Akaryakıt satışına ilişkin görüşmeler değildir. İlk defa sorguya çıkıyorum. Başıma böyle bir şey geliyor. Stresli bir iş bu nedenle işi bırakacağım" dedi.

Avukatı Tuğçe Tokatlı da, müvekkilinin ifadesinde samimi beyanda bulunduğunu, ifadesinin devamında yorulduğu için ne sorulursa kabul etmeye başladığını anlatırken, "Kaçma şüphesi yoktur, sabıkasızdır. Kayınpederinin yanında SGK'lı olarak çalışmaktadır. Tutuksuz yargılanması konusunda karar verilsin" diye konuştu. Diğer şüpheliler de suçsuz olduklarını öne sürdü. Avukatları da bu yönde savunma yaptı. Ancak 4 zanlı hakkında da tutuklama kararı verildi.