Sevdiğim bir söz vardır: “Kitapları seviyor musunuz? O halde bütün hayatınız boyunca mesut olacaksınız demektir.” Gerçekten de öyledir. Hayatım boyunca zaman zaman karşılaşmış olduğum zorlukları aşabilmemde kitapların etkisi yadsınamaz bir gerçektir. Ben şanslıydım; çünkü henüz okumayı bilmediğim yıllarda annemin sesli okuduğu kitaplar ile uyudum. Anasınıfına başladığımda öğretmenimin sık sık okuduğu kitaplar, hayal gücümü geliştirmemde çok etkili oldu. İlköğretimde ise mükemmel bir sınıf öğretmenim vardı. Çoğu bilim insanının özgeçmişlerinin hikayeleştirilmiş halini ve Türk Klasiklerini 5. sınıfa kadar okumuştum. Ortaokulda ise edebiyat öğretmenimin sosyalist olması dolayısıyla Rus yazar ve şairlerle tanışmış, dünya klasiklerini bir bir okumaya başlamıştım. Bu şansım lisede de devam etti. Lisede okuduğum kitaplar üzerine çevrem ile tartışmaya başladım. Bu tartışmalar bana müthiş keyif veriyor ve beni besliyordu. Şu an ise üniversite hayatımda sadece kitap okumuyorum, Türkiye’deki kitap okuma oranını arttırabilmek için çözüm üretmeye çalışıyorum. Çünkü biliyorum ki; bir ülke ancak kitap okuma kültürünü kazanabilirse gelişir, mutlu olur. 

Biz okumalıyız; çünkü…

Türkiye’de yılda sadece ortalama olarak 7 kitap okunuyor. Japonya’da bu sayı 25!

Türkiye’de düzenli kitap okuma alışkanlığı oranı ise on binde 1.

Kitap okumaya yılda sadece 6 saat ayırıyoruz. (Günde 5 saat televizyon izlerken!)

Kitap, ihtiyaç maddeleri sıralamasında ise 235. sırada yer alıyor. 

Norveç’te kişi başına düşen yıllık kitap alımı ortalama 250 TL iken, Türkiye'de ise bu rakam 18 TL’nin altındadır.

Dünyada kitap okuma sıralamasında da 86. ülkeyiz.

Bu yüzdendir ki; 2006 senesinde bir grup genç, düşünerek taşınarak Türkiye’nin kitap okuma oranını arttırmak için Düşün Taşın Derneği çatısı altında toplanır. Bu grubun vizyonu gençlere faydalı, kendilerini geliştirmek isteyenlere fırsat veren, dokunduğu yeri değiştiren, herkesi olduğu gibi kabul eden; bir iyilik hareketinin Türkiye’den dünyaya yayılmasına “öncülük” etmektir. Bu vizyon çerçevesinde, Türkiye’nin çeşitli illerinde gerçekleştirdikleri kitap okuma günleri ve projeleriyle bu derneğin adını basında duyurabilmeyi başarmışlar ve geniş kitlelere ulaşmışlardır.

Bu sene ben de bu derneğin İzmir temsilciliğini alarak, macera kitaplarını okumayı seven İzmir’de birçok etkinliğe imza atarakkitap okuma kültürünün yaygınlaşması için çabalayacağım. Bu noktada gerçekleştireceğimiz etkinlikleri gerek Ege Meclisi üzerinden, gerek sosyal medya ağlarıyla sizlere duyuracağım.

İzmir’in her karış toprağına kitap ekme umuduyla…