Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;

* Hedefimiz Türkiye'deki tüm muhtarları milletin evine en az bir kere davet etmek.

* Muhtarlarımız ülkesine milletine sahip çıkma kararlılıklarını 15 Temmuz'da canlarıyla kanlarıyla ortaya koydular. 

* 15 Temmuz darbecilerin kullandıkları yöntemler itibariyle aynı zamanda bir terör saldırısıydı. Darbeciler, millet meydanlara dökülür göğsünü siper ederse biz yaparız diye düşünmemişlerdi.

Şayet bu darbe başarılı olsaydı, Servr'i dahi aratacak şartlarla önümüze çıkacaklardı

* Eğer lider taşın arkasına saklanmazsa o millet daın arkasına saklanmaz

* Şayet o gece milletimiz havalimanını çepeçevre kuşatmamış olsaydı, FETÖ'nün uçakları bize de ölüm kustururdu. Milletimizin bu dirayetiyle, 7 düvel bir araya gelse, Allah'ın izniyle bizi bir adım geriletmez.

OHAL'İN UZATILMASI 

* Bu devleti terör uzantılarından arındırılması için zamana ihtiyaç var. 3 aylık sürenin yeterli olmayacağı ön görülüyor. Dün yaptığımız MGK'da OHAL'in 3 ay daha uzatılması için hükümete tavsiyede bulunduk. OHAL terörle daha etkin mücadele içindir.

* Meclis'in mevcut iç tüzüğü böyle pratik bir sürecin yürütülmesine izin vermiyor. 3 aylık bir süreyle OHAL'in uzatılmasıTürkiye'nin yararınadır.

* PKK'nın son dönemde artan saldırılarının tek nedeni vardır. FETÖ'nün üzerindeki baskıyı azaltmak ve Suriye'den dikkatleri başka yere çekmek. TSK Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı sınır dışı operasyonunu başarıyla sürdürüyor.

* Halep'te katledilen sivilllerin kanları ellerinde olanların işleri gittikçe zorlaşıyor. Cerablus'u DAEŞ'tan temizledik, halk yerleşmeye başladı. DEAŞ elindeylen Cerablus'ta ili bin insan kalmıştı. Şimdi 30 bine ulaştı.

* Bizim Suriye'de istediğimiz uçuşa yasal bölge oluşturulabilirse yeni göç dalgaları önlendir. Batı lafımızı dinlese birçok şeyden kurtulunur.

* Suriye'nin üzerindeki kara bulutlar dağılacaktır. O zaman Türkiye  de Suriye kaynaklı sorundan kurtulacaktır.

MOODY'S'İN NOT İNDİRMESİ

*Türkiye'nin önünü terörle, darbe girişimleriyle kesemeyeceklerini görenler ekonomi kartını masaya sürdüler. Sayısız kez ekonomik taarruza maruz kaldık. Ekonomide hayati bir kırılma yaşamadık. Ekonomimiz gelişmeye, büyümeye devam etti. 27 çeyrek biz hep büyüdük. Darbe girişiminin ertesi günü 2,5 milyar dolar para bozduran bu millet döviz üzerinden oyun oynanmasına izin vermedi. Zannettiler ki, Merkez Bankası kasasını boşaltır. Ona da gerek kalmadı. Siyasi saiklerle hareket ettiklerini bildiğimiz kredi derecelendirme kuruluşları devreye girdi.

*Kredi derecelendirme kuruluşlarını çok severim, onlar da beni çok sever. Bizim notumuzu düşürdüler de ne oldu? Hazine hemen piyasa yaptı ve dışarıdan içeriden beklenenin çok üstünde alaka hazine kağıtlarına oldu. Batmış bir ülkeye bir anda 4 kat büyümede derece vermeye kalkıyorlar. Avrupa'dan 400 milyar euro destek gören ülkeye bu desteği veriyorlar. Bu kez durağan da demediler notu düşürdüler. İstediğiniz kadar düşürün, Türkiye'nin gerçeği bu değil. Türkiye kalkınmaya devam ediyor. Siz Türkiye'nin gerçeklerinden uzaksınız.

*Bunların cebine 3-5 kuruş para koy istediğin notu al. Talimatları nereden aldıklarını da biliyoruz. Kimmiş bunlar ya, gerçek bu mu? Kimse o notu dikkate almadı. Ciddiye alınacak bir dalgalanma görülmedi. Bu kuruluşların işi yalancı çobanın hikayesine dönmeye başladı. Biz bunu yutmayacağız. Kredi derecelendirme kuruluşlarına tavsiyem buyursunlar gelsinler Avrasya Tüneli'nden geçsinler. 

BM GÜVENLİK KONSEYİ

Geçtiğimiz hafta ülkemiz adına BM genel kurulundaydım. 5 daimi üye aynı inanç dünyasını temsil ediyor. 20 üye ise 20'si de asıl üye olacak. Bu iki yılda bir değişebilir. 193 ülkenin hepsi de BM Güvenlik Konseyi'nde daimi üye olarak görev alır. Her kıta, her inanç grubu kendini temsil eden ülkeler görür. Şu anda daimi üye içinde halkı müslüman olan bir ülke yok. Ben buna adalet var diyebilir miyim. Bu konuşmamız üzerine bir siyasi parti başkanı değerlendirme yapıyor. BM'de dünya liderlerine mi muhtarlara mı konuşuyorsun belli değil... Bilmiyor ki, her muhtarım kendi mahallesinin lideridir. Muhtarı küçümseyen bir siyasi parti liderinin bu millete hayrının dokunması mümkün müdür? Anamuhalefetin her gün halkı küçümsediği bir ülkede iktidar nasıl değişecek?

"15 TEMMUZ TATİL İLAN EDİLECEK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "15 Temmuz artık 'Demokrasi ve Özgürlükleri  Anma Günü' olarak dün Milli Güvenlik Kurulu toplantımızda hükümete tavsiye  edilmiştir ve her 15 Temmuz artık şehitlerimizi, gazilerimizi anma günü olarak, o  gün tatil edilecektir."(vatan)