İçişleri Komisyonu ve Milli Savunma Komisyonu üyesi olan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, bütçe görüşmeleri kapsamında TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada OHAL kapsamında alınan tedbirlerin aşırı güvenlikçi bir yöne kaymasının engellenmesi gerektiğini ifade ederek,kanun hükmünde kararnamelerle devlette yapısal değişikliklerin yapıldığını vurguladı.

YARGILANIRKEN SİVİL, ÇALIŞIRKEN ASKER, DİSİPLİNDE EMNİYET PERSONELİ!

Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nun tüm sorunlarını ve çözümlerini tek tek sıralayan Bakan, “İçişleri ve Milli Savunma komisyonunda tartışmadan, ‘sivilleştireceğiz’ deyip üzerinde düşünmedenyaptığınız değişikliklerle Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlıklarında ciddi yapısal sorunlar ortaya çıktı. Jandarma; yargılanırken sivil, çalışırken asker, disiplin söz konusu olduğunda Emniyet personeli. Astsubay, uzman jandarma, uzman erbaşarasında vicdanı rahatsız eden farklılıklar var” dedi. 

SAYIN BAKAN NANOTEKNOLOJİYE GEREK YOK ZATEN YAŞARKEN GÖRMÜYORSUNUZ!

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya dönerek “Sayın Bakan size söylüyorum” diye seslenenCHP’li Bakan şu şekilde konuştu: “Geçenlerde bir haber okuduk, Türk Silahlı Kuvvetlerinde ve İçişleri Bakanlığında uydudan bakıldığında güvenlik personelinin görülmeyeceği nanoteknoloji üniformalar giydirilecekmiş. Sayın Bakan size söylüyorum; astsubaya giydirmenize gerek yok, uzman jandarmaya, uzman erbaşa giydirmenize gerek yok; zaten görmüyorsunuz onları yaşarken. Şehit olunca hatırlıyoruz, ondan sonra bu mecliste konuşuyoruz ‘Şehit cenazesine kim gitti, kim gitmedi?’ diye. Yaşarken kıymetini bilin, yaşarken görün.”

KAHRAMANLIK; İSRAİL’E MEYDAN OKUYUP 20 MİLYONU ALIP DAVADAN VAZGEÇMEK DEĞİLDİR!

Sorunların kahramanlık üzerine hamasi nutuklarla çözülmediğini söyleyen Bakan, “Kahramanlık; vatan toprağı olan Süleyman Şah Türbesi’ni Ortadoğu çöllerinde sağa sola kaçırmak, değildir! İsrail’e meydan okuyup, 20 milyonu alıp davadan vazgeçmek hiç değildir! Türkiye Cumhuriyeti’nin bir devlet olarak tanınmasını sağlayan Lozan’a laf edip 18 adamıza Yunan bayrağı çekilmesine göz yummak değildir! Birgün ‘Suriye’ye Esad’ın zulmüne son vermek için girdik’ deyip ertesi gün ‘terörle mücadele etmek için girdik’ demek değildir” diye konuştu. 

TİTO, MUHAMMED ALİ, CHE, FİDEL, GANDİ, MUSTAFA KEMAL ATATÜRK...

“Kahraman kimdir?” diye soran Bakan, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “İkinci Dünya Savaşı’nda ülkemizi savaşın dışında tutarak çocukları babasız, babaları anneleri evlatsız bırakmayan İsmet İnönü'dür kahraman. Yugoslavya’da Hitler faşizmine direnen, savaş sonrası birçok etnik ve dinsel yapıyı bir arada, kardeşçe yaşatan Tito’dur kahraman. ‘Vietkonglar bana hiç kötülük yapmadılar ki, niye onlarla savaşayım?’ diyen ve bunun için cezaevinde yatan Muhammed Ali’dir kahraman.Okyanustaki bir adayı baskı ve zulümle yöneten diktatörü devirerek emperyalizmin elinden kurtaran Küba’nın Che’si Fidel’idir kahraman. En büyük gücün sevgi olduğuna inanan ve şiddete karşı sevgiyi silah olarak kullanan Hindistan’ın Gandi’sidir kahraman. Kıbrıs’a özgürlük ve barış götüren Karaoğlan’dır kahraman. Demokrasisini korumak için tankın önüne yatan halkımız, darbeye karşı yekvücut olan bu gazi meclisimizdir kahraman. Vatan sevgisiyle bizlerin çocukları özgürce yaşayabilsin diye kendi çocuğunun yetim olmasını göze alan jandarmadır kahraman. Çaresizlik içinde azgın denizlere açılan göçmenleri kurtaran sahil güvenlik personelidir kahraman. Dağılmış, işgal altındaki Osmanlı topraklarından Türkiye Cumhuriyeti gibi çağdaş, laik bir devlet çıkaran, ‘Yurtta barış, dünyada barış’ diyerek barış yapmasını da bilen, bilge önderimiz, ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür kahraman.”