4. Ulusal Pamuk Zirvesi, Balçova Kaya Termal Oteli'nde gerçekleşti. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in TBMM’deki bütçe görüşmelerinde olması nedeniyle yerine Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş'in katıldığı zirveye , İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir İl Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurul Başkanı Işınsu Kestelli, Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Barış Kocagöz, oda ve borsa temsilcileri ile çok sayıda sektör temsilcisi katıldı. Toplantı şehitler için yapılan saygı duruşuyla başladı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş, 4. Ulusal Pamuk Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada tarımın geçmişte olduğu gibi bugün de çok önemli olduğunu, tarım ve hayvancılığını stratejik konumunu korumaya devam edeceğini söyledi. Daniş, "Tarımı boş veremeyiz. Kentte ne varsa köyde de olmalı. Okulu olmayan köy hatta mezra kalmayacaktır" dedi. 

 

Pamuğun sadece tekstil sektörü için değil, lifiyle tekstil, tohumuyla yağ, küspesiyle yem sanayinin önemli bir hammaddesi olduğunu dile getiren Daniş, dünyada 250 milyon Türkiye'de 3 milyon kişinin geçimini pamuktan sağladığının tahmin edildiğini söyledi. Türkiye'nin dünya pamuk üretiminde sekizinci, tüketiminde dördüncü sırada olduğunu belirten Daniş, "Türkiye'de pamuk üretiminde bazı sıkıntılar olduğu bir gerçek. 2002 yılında 721 bin hektarlık üretim 2015'de 434 bin hektara düştü. Yarı yarıya azaldı. Bizi teselli eden durum ise üretimindeki verimin artması oldu. Geçmişte dekardan 253 kilo alına verim 503 kiloya yükseldi" dedi.

 

Daniş, pamuktaki kalite artışı ve makine hasadına geçilmesinin önemli olduğunu belirterek artık pamuk ithalatını sonlandırılması gerektiğini söyledi. Daniş “ İthalatı sonlandırmalıyız. Pamuk üretiminde kendi ihtiyacımızı karşılayacağımız gibi yurtdışına da satış yapabiliriz" dedi. Bilinçli ve planlı pamuk üretilmemesinin pamuk üreticisinin küsmesine ve mısır ekimine yönelmesine neden olduğunu belirten Daniş, Milli Tarım Projesi ve Havza bazlı üretim modeliyle bu sorunun aşılacağını söyledi. Daniş “Kimse kafasına göre üretim yapamayacak. Havzasına göre üretim yaparak, desteğini alacak" dedi. Daniş, UPK Başkanı Kocagöz'ün Konsey'in taleplerini içeren bir mektubu kendisine verdiğini, mektubu Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'e ileteceğini söyledi.

 

'1 MİLYON DÖRTYÜZ BİN TON PAMUK ÜRETİMİ HAYAL DEĞİL'


Ulusal Pamuk Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Barış Kocagöz, ülkenin gurur duyduğu bir sektörü temsil ettiklerini, dünya verim sıralamasında Avustralya'dan sonra ikinci sırada olduklarını söyledi . Pamuk üretiminin bir dönem 930 bin tonlardan 400 bin tonlara kadar düştüğünü belirten Kocagöz, "Bunun en büyük nedeni; üretimin rakip ülkelere göre çok daha olumsuz koşullarda yapılmasına bağlı olarak maliyetlerin yüksek olmasıdır. Bu nedenle üreticimiz; üretimi daha kolay, geliri daha yüksek alternatif ürünlere kaymıştır. Bunun yanında, Türk üreticisi destekleme primi ile desteklenmese, bırakın 400 bin tonu 1 kilogram dahi pamuk üretiminin de olmayacağı gerçeği önümüzdedir. Ne mutlu ki, son yıllardaki olumlu uygulamalar ile üretimimizi tekrar 800 bin ton seviyelerine yaklaştırdık. Buna rağmen, bu stratejik üründeki açığı her yıl 800- 900 bin ton ithalat yaparak karşılayabiliyoruz. Bunun için her yıl 2- 2.5 milyar dolar bedeli yurt dışına, diğer üreticilere ödemek zorunda kalıyoruz. Halbuki önceki yıllardaki ekim alanlarına dönebilirsek, bugünkü verimlerimiz ile 1 milyon dört yüz bin ton üretim rakamlarına ulaşmamız hayal değil" diye konuştu.

PAMUKÇUNUN TALEPLERİ


Pamuk ekim alanlarının geçen yıl artma eğilimine girdiğini belirten Kocagöz, eğer niyet edilen bu doğru adımların uygulama detaylarınında doğru kurgulanması durumunda iki yıl içinde, başından beri Ulusal Pamuk Konseyi'nin kritik hedef olarak önerdiği 1 milyon tona ulaşılmasının çok yakın olduğunu söyledi. Kocagöz “Yeni uygulamaya girecek ve eseriniz olan milli tarım destekleme modeli ve havza modeli bizi çok umutlandırıyor. Özellikle, destekleme politikasının 3 yıl için belirlenecek olması Türk tarımı için gerçekten bir devrim. Ancak konsey olarak dekara ve alan bazlı verilecek desteklemelerin müracaat dosyalarının sadece alan bilgileri ile değil, mutlaka üretim evrakları ile de zenginleştirilmesini rica ediyoruz. Bunun nedeni, çok önceki yıllarda bu uygulamada yaşanan suiistimallerdir. Ödenecek toplam plasmanın tümünün gerçek üretime gitmesi bizim için çok önemli. Ayrıca pamuğa verilen ve 75 kuruş olan son destekleme gelirinin ülke verim ortalaması dahilinde ve hiç olmazsa enflasyon oranında korunarak ve arttırılarak yeni dekar başı destek gelirinin hesaplanmasıdır. Ayrıca pazarlama konusunda çok büyük adım olarak gördüğümüz, lisanslı depoculukta ton başına 7 TL olarak yapılan depo kiralama desteğinin arttırılmasını diliyoruz" dedi.

 

KESTELLİ İTB SALON İŞLEMERİNE DESTEK İSTEDİ


İzmir Ticaret Borsası(İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ise yaptığı konuşmada pamuk ticaretinde İTB salon işlemlerinin desteklenmesini talep etti. Kestelli “Pamuk sektörüyle ilgili karar verme süreçlerinde sizler için hazırlana raporlardaki fiyat bilgilerinin İTB işlem salonunda belirlenen fiyatlar olduğuna eminim. Arz ve talebin Borsa işlem salonunda karşı karşıya gelmesi ve serbest piyasa koşullarında fiyat oluşumunun sağlanması sektörün geleceği için hayati önem taşımaktadır. Fiyat belirsizliği olan piyasaların hem üreticimize, hem sanayicimize hem de devletimize önemli maliyetleri olduğunu farklı ürünlerde yaşayarak görüyoruz. Fındık fiyatının ülkemiz yerine Avrupa'da tespit ediliyor olmasından hepimiz rahatsızlık duyuyoruz. Pamukta da benzer rahatsızlığın gelecekte duyulması için 125 yıldır faaliyet gösteren işlem salonumuzun desteklenmesi gerektiğine inanıyor, bu konuda ilgili tam bakanlıklarımızın desteğini önemle talep ediyoruz" dedi.(Utku Bolulu / DHA)