18 Ocak 2017 Çarşamba günü TBMM’deki ikinci tur oylama, büyük bir sürpriz olmazsa referandum kapısını açacak gibi görünüyor. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun MHP lideri Bahçeli ile yapacağı görüşmenin nafile bir tur olduğunu söylemek gerekir. 2014’teki Cumhurbaşkanlığı seçimindeki ittifakın üzerinden asırlar geçmiş gibi… Bahçeli şimdi Kılıçdaroğlu’nun değil Erdoğan’ın müttefiki…

Terörle mücadele, FETÖ düşmanlığı ve 15 Temmuz darbe girişimi Erdoğan ile Bahçeli’yi kader ortağı yaptı. Değişen ülke dinamiklerine uyum sağlayan AKP, HDP ile yola çıktığı başkanlık sürecini MHP ile tamamladı. Bu haliyle AKP, yakın dönem Türkiye tarihinin en pragmatik partisi olduğunu bir kere daha gösterdi.

TBMM’den sorunsuz bir şekilde geçerse Nisan ayı başında referandum ile karşı karşıya kalacağız. AKP ile MHP’nin ittifakı, 1980 öncesindeki Milliyetçi Cephe ittifakını hatırlatıyor. Normal koşullarda iki partinin işbirliği, % 50-60 arasında bir oya tekabül edebilir. Ancak işler burada biraz sarpa sarıyor. Bahçeli, MHP tabanını kontrol edebilecek gibi görünmüyor. Muhtemelen MHP tabanı ikiye bölünecek. İç Anadolu illerine mensup MHP seçmeni görece daha muhafazakar eğilimler taşıdığı için referandumda evet diyebilir. Kıyı şeridindeki MHP seçmeni ise daha seküler kimliğe sahip olduğu için hayır deme ihtimali daha yüksek. Bu durum, % 50 eşiğini riske sokabilir. Üstelik bir buçuk yıldan bu yana devam eden terör olayları, ekonomik göstergelerdeki sorunlar seçmenin tavrını hayır yönünde değiştirebilir.

HDP ciddi bir muhalefet yürütecek gibi durmuyor. 7 Haziran sonrasında giderek marjinalleşmesi, hendek siyasetine sahip çıkması ve PKK’dan bir türlü kopmaması, tabanını daralttı. Üstelik lider kadrosu da hapiste… Referandum sürecinde el altından İmralı devreye girer mi? Orası muamma…

Referandum sürecinde ciddi muhalefet yürütebilecek tek parti CHP… Ancak CHP’nin önünde iki engel var. Biri iç, diğeri dış… Dış engelle başlayalım. En önemlisi OHAL süreci… Bu ortamda referandum süreci ne kadar demokratik bir ortamda yürütülebilir? Ciddi bir soru işareti taşıyor. İç engel bizzat CHP’nin kendisi… Sadece dört seçmenden birinin oyunu alabilen bir parti CHP… Seçimlerde diğer partilerle arasında oy geçişi yok. AKP, MHP ve HDP tabanından oy alamıyor CHP. Oysa AKP, hem MHP hem de HDP tabanından oy alabiliyor. Dolayısıyla CHP’nin diğer parti tabanlarından seçmeni, Anayasa değişikliğinin ve başkanlık rejiminin kötü olduğuna ikna etmesi gerekiyor. Ancak bu hiç de kolay değil… Neden mi? Birincisi CHP’nin kadrolarının bırakın tüm seçmen tabanını, kendine oy veren seçmen tabanı ile bile örtüşmemesi… Acı ama gerçek… Bu yönetici kadro, seçmeni nasıl ikna edecek? Cumhurbaşkanlığı seçiminde (2014) ciddi bir hüsran yaşandı. Gösterilen adaydan tutun da seçim sürecinin amatörce yönetilmesine… Aynı amatörlük şimdi de var. Örneğin Erbakan’ın başkanlık sistemine karşı çıkan sözlerini içeren bir video dolaşıyor sosyal medyada. Muhtemelen CHP kaynaklı. Ancak Erbakan’ın 1970’li yıllarda (örneğin 1975 tarihli Erbakan’ın Milli Görüş kitabı) başkanlık sistemini savunduğu ıskalanıyor. Belki de bilinmiyor. Oysa biraz araştırmak, konu üzerine çalışmak, kafa yormak gerekmez mi? Bu kadar amatörlük olur mu?

Sonuç olarak referandumda CHP başta olmak üzere hayır diyeceklerin işi zor. Süre az. İki ay… İyi organize olmak ve sağlam bir strateji izlemek gerekiyor. Sanırım Bahçeli’yi ziyaretle başlamak çok doğru olmasa gerek. Akşener ile başlansa bir anlamı olabilirdi. Bu saatten sonra CHP’ye düşen izlenecek stratejiye katkı koyabilecek uzmanlarla oturup acil eylem planı yapmak… Ardından bu işe öncülük edebilecek tek partinin kendisinin olduğu bilincine ve sorumluluğuna vararak hareket etmek. Toplumsal muhalefete liderlik etmek, demokratik kitle örgütlerinin, gençliğin, meslek örgütlerinin, sendikaların desteğini sağlamak… Onlarla senkronize hareket etmek. CHP’nin hantal yapısı buna izin verir mi? Bilmiyorum. Ama az da olsa referandumda hayır çıkma olasılığı var.

Neticede CHP ya küllerinden yeniden doğacak, Türkiye’nin tek ve biricik muhalefet partisi olarak ciddi bir iktidar alternatifi olacak ya da önümüzdeki süreçte ülkenin içerisine sürüklendiği kaotik ortama o da sürüklenecek. Tercih CHP başta olmak üzere hepimizin…