EGE MECLİSİ - İzmir'de gittikleri seramik kursunda yaşadıkları acıları çamura yansıtan kadınlar, çalışmalarına ‘çamurun gözyaşları’ adını verdi. Eserler arasında şehit haberleri ve 15 Temmuz darbe girişimi üzerine yapılan dev postal ve kendisinin de geçmişte tacize maruz kaldığını belirten kursiyerin çocuk istismarını anlatan çalışmaları dikkat çekiyor.

Gaziemir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesindeki seramik kursunda, Türkiye gündemine ilişkin çalışmalar dikkat çekiyor. Ağrılıklı olarak kadın kursiyerlerin bulunduğu seramik kursunda dev bir asker postalı çalışması yapan Derya Yenerer, “Postal yere bastığında da kan damlıyor, çocuklarımız şehit olduğunda da kan damlıyor. Bu postalı yaparken gözyaşlarımı da akıttım” dedi.

Geçmişte kendisinin de tacize maruz kaldığını söyleyen Gülgün Çimen, “Çocukların acılarını yüreğimde hissediyorum. Geçen sene mülteci çocukların sorunlarını anlatmak için Aylan bebeğin çalışmasını yaptım. Dışarıda ağlayıp sonra çalışmama geri dönüyordum. Bu sene de beni çok etkileyen çocuk tacizi ve çocuk gelinler konusunu çalışmalarıma yansıttım” diye konuştu.

“Kan damlıyor”

15 Temmuz darbe girişimi ve artan şehit haberleri nedeniyle çok üzgün olduğunu belirten Yenerer, yaptığı çalışmayı şu sözlerle anlattı: 

“Maalesef bu yıl çok sayıda şehidimiz oldu. İki erkek çocuğu annesi olarak çok üzülüyorum. Postal, benim için iki şeyi ifade ediyor; darbe ve şehit askerlerimiz. Darbe her zaman için ülkelere zarar vermiştir. Kan damlıyor. Postal yere bastığında da kan damlıyor, çocuklarımız şehit olduğunda da kan damlıyor. Bu yıl bu yüzden postal çalışması yaptım. Yaparken gözyaşlarımı da akıttım. Bir ay önce gelinimizin kardeşi şehit düştü. Arkadaşlarımızın evlatları şehit oldu. Daha önceden farklı şehirlerden şehit haberi alıyorduk, şimdi mahallemize, ailemize kadar şehit acıları ile kavrulmaya başladık. Bundan sonraki çalışmalarımız artık barışı simgelesin. Hüzün olmasın. Obje bizimle kalmasa da olur, önemli olan mesajını vermesi.”

"Benim de acı tecrübelerim var"

Seramik ile iki yıl önce tanışan iki çocuk annesi Gülgün Çimen de geçen yıl dünya gündemine oturan Aylan bebeği çamura yansıttı. Bu yıl da çocuk gelinler ve çocuk tacizi üzerine çalışmalar yapan Çimen, “Çocukların acılarını yüreğimde hissediyorum. O acıları çamurla dile getirmek istiyorum. Geçen sene mülteci çocukların sorunlarını anlatmak için Aylan bebeğin çalışmasını yaptım. Aylan bebeği çalışırken çok ağlamıştım. Dışarıda ağlayıp sonra çalışmama geri dönüyordum. Çalışırken ‘çamurun gözyaşları’ diye düşünüyordum. Birçok çalışmayı ağlayarak yaptım. Bu yüzden benim açımdan pek kolay olmadı” ifadelerini kullandı. 

Kadınların yüzde 90’ının tacize maruz kaldığını söyleyen Çimen, “Tacizi öyle ya da böyle hepimiz yaşıyoruz. Benim de yaşadığım acı tecrübelerim var. Bunları çamurla gün yüzüne çıkarmak bana da terapi gibi geliyor. Ben yaşadığım şeylerden sonra yoluma devam etmeye çalışıyorum. Acı şeyler unutulmuyor ama bu sorunları birazcık da olsa insanlara anlatabiliyorsam huzurlu uyuyabiliyorum” dedi.(Ceren Atmaca - Halil Karahan DHA)