EGE MECLİSİ - Eİzmir'in Menderes ilçesinde, bir kilisenin papazı G.B., anne ve 6 yaşındaki biri erkek, ikiz çocuklara cinsel istismar suçlamasıyla yargılanıyor. 28 yıl hapis istemiyle dava açılırken ve tutuksuz yargılanan sanık duruşmada suçlamaları reddetti.

Olay, geçtiğimiz 19 Ağustos günü, Özdere Çukuraltı Mahallesi'nde bulunan bir evde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Özdere'de İngilizce kursu veren, eşinden ayrı biri erkek 6 yaşındaki ikiz çocukları ile yaşayan Ukrayna uyruklu S. Ö.(39), Özdere'deki kilisenin papazı İngiltere uyruklu G.B.'nin (72) eşine çocuklarına bakması için bırakmaya gitti. Eşinin İngiltere'de olduğunu söyleyen papaz, genç kadını kapıda karşılayıp bir kez normal olarak sarıldı. İddiaya göre, kadına bir kez daha sarılan papaz G., bu kez genç kadına cinsel istismarda bulundu. Durum karşısında şoke olan anne S., çocuklarını da alıp hemen oradan uzaklaştı. Yapılan sarkıntılık üzerine papazın çocuklarına da aynı şeyleri yapabileceğini düşünen anne, çocukları ile konuştuğunda aynı olayların yapıldığını öğrendi. S.Ö., Menderes Cumhuriyet Başsavcılığına giderek papazdan şikayetçi oldu. Jandarma tarafından gözaltına alınan sanık G.B., nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol şartı ile tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

 

28 yıl ile yargılanıyor

 

 

Cumhuriyet Savcısı İlhami Başkurt, şüpheli G.B., hakkında 'Çocuğun cinsel istismarı' ve 'Çocuğun cinsel istismarı sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel saldırı' suçlarından 28 yıl hapis cezası istemiyle yargılanması için Ağır Ceza Mahkemesinde dava açtı. İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan ilk duruşmaya tutuksuz yargılanan sanık papaz G.B., avukatı Hakkı Çelik ile müdahillikleri kabul edilen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Pınar Melli, annenin avukatı Seda Gürel ile çocukların avukatı Selami Akyol katıldı.

Sanık suçlamaları kabul etmedi

 

Mahkemede ifade veren papaz G.B., “11 yıldır Özdere'de yaşıyorum. S. eşim ile iki yıldır tanışıyor. Ben kendisiyle hep mesafeli kaldım. Kendisi kiliseye iki üç kez ziyarete geldi. İngilizce ders verdiği için çocuklarını bırakacak yer bulamıyordu. Çocuklarını iki üç kez eşime bıraktı. Evimiz triplekstir. Ben üst katta kalıyordum, çocuklar ise alt katta. Ben onları hiç görmüyordum. Çocuklarla hiç yalnız kalmadım. Olay günü eşim yurt dışındaydı. S. kucağında kız çocuğu ile kapıya geldi. Bende hoş geldiniz diye çocuğu kucağındayken sarıldım. Herhangi cinsellik düşüncem yoktu. Kısa bir süre sonra çocukları alıp gitmek istedi. Uğurlarken bir kez daha sarıldım. Bana iftira atıyor. Bu bir ağır yalandır. Çocuklarına ve kendisine karşı bir cinsel nitelikli davranışım olmamıştır. Mahkumiyet halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul ediyorum" dedi.

Sanığın avukatı Hakkı Çelik ise "Kendi cemaat davranışları olarak gelen kişileri sarılarak karşılıyorlar. Herhangi cinsel bir düşüncesi olmamıştır. Oturduğu evin alt kısmı camdır, her taraftan rahatlıkla görünmekte. Çocuklar bu salonda ağırlanmıştır. Müvekkilimin çalışma odası üst kattadır. Çocuklarla hiçbir zaman yan yana gelmemiştir" diye konuştu.

Sanığın eşi: “İftira atıyorlar”

Tanık olarak dinlenen sanığın eşi Allison Margaret B., “S. ile iki yılı geçkindir tanışıyoruz. Selçuk’ta bir arkadaşı vardır, başka arkadaşı yoktur. Kendisi ile arkadaşlık bağı kurdum, kendisine ve çocuklarına yardımlarda bulundum. Ders vermeye veyahut alışverişe gideceği zaman çocuklarını evde yalnız bırakıyordu. Bunun kendisine tehlikeli olduğunu, isterse çocuklarına bakabileceğimi söyledim. Birer ay arayla üç dört kez çocukları benim evime getirdi. Torunumun oyuncakları ile oynayıp vakit geçiriyorlardı. Eşimin ofisi üst kattaydı, onun yanına hiç çıkmadılar. Yalnız kalmış değildir. Eşim ben İngiltere'deyken beni aradı, 'S.’nın çocukları bırakmaya geldiğini, kucağındaki kızın ağlaması üzerine bırakmadığını ve çok telaşlı olduğunu, ona sarılarak karşıladığını ve çocukları burada bırakamam diyerek gittiğini' söyledi. O akşam geç saatte S. bana 'Çocukları G.’la niye yalnız bıraktın, bu ne zaman oldu' şeklinde bir mesaj gönderdi. Ben de kendisine 'Ne hakkında konuştuğunu bilemiyorum, çocukları G.’la yalnız bırakmadım' şeklinde cevap yazdım. Ben neden eşime bu iftirayı attı bilmiyorum. Eşiyle arası iyi değildi, ondan şiddet görüyordu. Parasını çalıp, Ukranya’da ev bile almış. Tahminim devletin kendisine ve çocuklarına yaptığı yardımın kesilmesini önlemek için böyle bir iftira attığını sanıyorum" ifadelerini kullandı.

Avukat, tanığın yalan beyan beyanda bulunduğunun ileri sürdü

S.Ö.'nün avukatı Seda Gürel, “Tanık müştekinin eşinden sanki para çaldığını görmüş gibi ifade verdi. Müvekkilimin eşi ile olan problemi daha eski tarihlidir ve eşinden şiddet görmüştür. Bu olayın ardından Ukranya’ya gittiler, şu anda Ukranya'dalar. Kendisi ile telefonla görüştüm, bir daha ki duruşmaya gelmelerini isteyeceğim. Kendileri para verilmesini sağlamak için bunu yapmış olsalar yurt dışına çıkmazlardı, bu iddia doğru değildir" dedi.

Mahkeme heyeti, sanık hakkında yurt dışına çıkış yasağı ile uygulanan adli kontrol şartının kaldırılmasına karar verirken eksik evrakların tamamlanması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.(İHA).(Atakan Şen / İHA)