EGE MECLİSİ - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İzmir Yörükleri Derneği yöneticileri ve üyeleri ile İzmir Buca’da bir araya geldi. Buluşmaya; İzmir Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti İzmir Milletvekilleri Atilla Kaya ve Hüseyin Kocabıyık da katıldı. 16 Nisan’da yapılan referandum hakkında konuşan Bakan Çavuşoğlu, “Cumhuriyet elden gidiyormuş. Nereye gidiyor söyle bakalım. Çok seviyorlar ya. Değiştirilen tek şey hükümeti cumhurbaşkanı mı kuracak, başbakan mı kuracak. Bu kadar basit. Parlamentonun gücünü artırıyoruz. Cumhuriyet gidiyor ama 100. yılına gidiyor. Hem de gümbür gümbür hedefleri ile gidiyor. 100. yıl ile bir projen, hedefin, hayalin var mı? Yok. Biraz sıkışınca ‘laiklik’ diyor. Zaten laiklik var. Bunlar cumhuriyetten geçinen tipler. Bir Atatürk’ten geçinirler. Atatürk’ün de gösterdiği muhasır medeniyetler seviyesine ulaşmak için bir gram faydası olmamıştır bunların” diye konuştu.

“Başbakanımıza destek olalım”

Başbakan Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İzmir’e selamlarını ileten Bakan Çavuşoğlu, “Başbakanımız 5 Nisan’da ve 15 Nisan’da İzmir’de olacak. İzmir, Sayın Başbakanımız sayesinde, bakanlığı dönemi de dahil ihya oldu. Bunun kıymetini bilelim, Sayın Başbakanımıza destek olalım” dedi.

Yörük kültürünü anlattı

Kendisinin de Yörük olduğunu belirten Bakan Çavuşoğlu, “Yörükler olarak özelliğimiz vatanımızı, milletimizi, devletimizi ve bayrağımızı her şeyin üzerinde tutmaktır. Yörük kültürünü yaşayarak devam ettiren bir ailenin ferdi olmaktan onur duyuyorum. Çocuklukta yaylamıza develerle göç ederdik” diyerek anılarını anlattı.

“Koyun keçi de güderiz, Türkiye’yi de en iyi şekilde yönetiriz”

Sadece, Türkiye’de 80 milyondan değil 2 milyonluk ümmetten de sorumlu olduklarını kaydeden Bakan Çavuşoğlu, Yörük olmaktan gurur duyduğunu ifade ederek, “Koyun keçi de güderiz Türkiye’yi de en iyi şekilde yönetiriz. Geleneklerimizi, kültürümüzü de mutfağımızı yaşatacağız ama bugün elde etmek üzere olduğumuz yeni değerlerimizi de yüceltmemiz lazım, inşa etmemiz lazım” ifadelerine yer verdi.

“Sistemin kendisi bozuk”

Geçmişte Türkiye’de istikrar olmadığını, Türkiye’nin geçmişinde darbeler, koalisyonlar ve kısır döngüler olduğunu vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sistem işlemiyordu. Sistemin kendisi bozuk. Bugün istikrar varsa, AK Parti’nin tek başına iktidar olmasındandır. Bu da milletin seçimidir. Siz bana ömür boyu tek başına bir partinin iktidarda kalacağının garantisini veriyor musunuz? Peki ya Recep Tayyip Erdoğan’dan sonrası? O yüzden kim gelirse gelsin Türkiye’nin sisteminin tıkır tıkır işlemesi lazım.”

“En pasif cumhurbaşkanı ile en sakin başbakan yetki yüzünden kavga etti”

Koalisyonların Türkiye’de neye mal olduğunu ve nasıl siyasi ve ekonomik krizlerle sonuçlandığını herkesin gördüğünü söyleyen Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti: “Devletin memura, çalışanına 10 milyarlarca dolar borçlarını biz ödedik. Bir devlet ki kendi memuruna çalıştığını ödeyemiyor. Bu devlete güven olabilir mi? Neden? Hep koalisyonlardan. Geçmişte cumhurbaşkanı ve başbakan kavgalarının Türkiye’ye mal olduklarını unuttuk mu? Sezer ve Ecevit arasında anayasa kitapçığı fırlatıldığında bir gecelik faiz yüzde 7500 oldu. Yüzde 50 fakirleştik. Sezer dünyanın en pasif cumhurbaşkanıydı. En pasif cumhurbaşkanı ile en sakin başbakan yetki yüzünden kavga ettiler. Demirel ve Çiller kavga etti. Baba-kız. Baba-kızdı bunlar. Neden? Yetki kavgası. Gene Türkiye yüzde 50 fakirleşti, borcumuz arttı. Tek parti döneminde bile İnönü cumhurbaşkanı Peker başbakan yetki yüzünden kavga etti. Ah tarih kitaplarında tarihi doğru anlatsalar Atatürk cumhurbaşkanı olduğunda İnönü’nün neler çektirdiğini yazsalar. Tarihi bile doğru anlatmadılar. Hep çarpıttılar.”

“İkili sistem kriz sebebi”

Türkiye’de ikili sistem olduğunu ve ikili sistemin kriz ve çatışma sebebi olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, şunları söyledi: “Bugün bizim aramızda kavga yoksa kardeşlik hukukundandır. Bizim iki tercihten birini yapmamız lazım. Ya cumhurbaşkanlığı sistemi ya da parlamenter sistem. Bu salona soruyorum; cumhurbaşkanı seçme yetkisini tekrar Meclis sesçin isteyen var mı? Türkiye’nin yeniden sıçrama yapması lazım. Geldiğimiz nokta ile yetinmememiz lazım. 2023 hedeflerine çıkmamız lazım. Ekonomilerde her şart aynı, ama istikrarı olan ve olmayan arasında çok fark var.”

“Türkiye’yi daha mı çok seviyorlar?”

Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Referandumda taraf tutan ülkeler, vatanımızı daha mı çok seviyorlar da ‘hayır’ için çalışıyorlar. Neden ‘evet’ için gitmek isteyenlere engel çıkarıyorlar hiç düşündünüz mü? Tr daha çok sevdikleri için mi yoksa güçlü Türkiye’den korktukları için mi? Evet için gitmeye izin vermeyenler PKK ve FETÖ’ye izin veriyorlar?”

Konuşmaların ardından dernek yöneticileri tarafından Bakan Çavuşoğlu’na hediye ve plaket takdimi yapıldı. 

 

VALİ AYYILDIZ'I ZİYARET ETTİ!

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği İzmir’de Vali Erol Ayyıldız’ı makamında ziyaret etti. Çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Terör örgütleri ile mücadelenin sürdürüleceğini belirten Bakan Çavuşoğlu, “Fırat Kalkanı operasyonu tabiî ki El Bab tarafından bakacak olursak şu anda El Bab ele geçirildi. Her şey tam bitmiş değil, temizlik yapılıyor. Güvenliğin tam olarak sağlanması lazım. Buralar terörden arındırılmış güvenli bölgelerdir. Bu güvenli bölgelere insanlar dönmeye başladı. Suriye’nin başka yerlerinden de insanlar geliyor. Türkiye’den de 50 binden fazla Suriyeli bu bölgelere döndü. Buraların güvenliğini yerel güçlere tabiî ki devretmek lazım ama bunu da hazırlamak lazım. Suriye’de şu anda sürekli terör örgütleri arasında da, değişik güçler arasında da birbirlerine karşı toprak kazanım mücadelesi var. Fırat Kalkanı operasyonunda El Bab’ta önemli bir başarı elde edildi. Fakat bizim askerlerimiz de oradadır, tüm bu yapılacak çalışmaları bizim gerçekleştirmemiz lazım. Buraların tam anlamıyla terörden arındırılmış güvenli bir bölge oluşmasını da sağlamamız lazım. Yerel kuvvetlerin de güvenliği devralması için gerekli hazırlıkların tamamlanması lazım. Bu konuda eğit donat dahil birçok çalışmamız yürüyor” dedi.

 

Sincar konusunda ABD ile işbirliğini dile getirdi

Sincar bölgesinde PKK varlığı ile ilgili soruya da yanıt veren Bakan Çavuşoğlu, “PKK terör örgütüdür ve Türkiye’yi hedef almaktadır. Biz de PKK ile mücadelemizi hem sınırlarımızın içinde hem sınırlarımızın dışında sürdürüyoruz. PKK nereye yerleşirse yerleşsin mücadelemizi sürdüreceğiz. Şu anda Kandil’de nasıl mücadele ediyorsak, ikinci bir Kandil oluşturmak için de Sincar bölgesinde bazı yapılanmalara girdiler. Biz buralarda da diğer yerlerde de mücadelemizi sürdüreceğiz. Gerekli müdahaleleri de yapacağız. Mücadelemizin bir parçasıdır nerede olursa olsun müdahale etmek, nerede olduğu önemli değil. Bunu ABD Dışişleri Bakanı Tillerson ile görüştük. Kendileri de özellikle bu Sincar bölgesinden çıkarma ile ilgili bizimle işbirliği yapacaklarını ve planlarının da hazır olduklarını bize de söylediler” diye konuştu.

 

“O yılan sizi de sokar”

MİT’in Alman istihbaratı BND’ye Almanya’daki FETÖ’cülerin listesini vermesi ile Alman istihbaratçıların bu isimleri uyarması iddiayı da değerlendiren Çavuşoğlu, şunları söyledi:

“İstihbarat birimleri arasında terörle ve teröristlerle ilgili bilgi paylaşımları olur. Biz elde ettiğimiz bilgileri yurt dışında PKK, FETÖ üyeleri dahil bilgileri o ülkelerle paylaşıyoruz. Hem siyasi düzeyde paylaşıyoruz ve hem de güvenlik birimleri paylaşıyor. Esasen iki istihbarat arasındaki bilgilerin de siyasi amaçla kullanılması ve sızdırılması da etik değil. Çünkü bu bilgi paylaşımı karşılıklı oluyor. İstihbaratların görevleri nedir? Ülkelere karşı içeride ve dışarıda oluşan tehditleri tespit edip, gerekli uyarılarda bulunmaktır. İstihbaratımızın yaptığı bu çalışma da Türkiye’ye yönelik risklerin azaltılması açısından son derece faydalıdır. Şimdi Almanya’da ise terör örgütü kiminle paylaşacağım ben bu bilgileri? Almanya ile paylaşacağım. Son zamanlarda özellikle yurt dışındaki terör örgütlerinin, terör örgütü üyelerinin tespiti konusunda da bazı çalışmalardan rahatsız olduklarını görüyoruz. Bize yönelik tehdit varsa biz bunu tespit edip, adım atmamız mı lazım. Aynı şekilde Türkiye’de yabancı terörist savaşçılar konusunda da yabancı teröristlere baktığımız zaman da çoğu Avrupa ülkelerinden geliyor. AB ülkelerinden gelen yabancı teröristleri yakaladığımız zaman biz ne yapıyoruz, onlara bilgi veriyoruz, istihbaratıyla paylaşıyoruz. İşte bazı teslim ettiklerimiz Brüksel’de, Fransa’da değişik terör saldırılarında bulundular. Neticede terörle mücadele topyekün mücadele etmek lazım, işbirliği yapmak lazım. Bu sadece bir ülkenin meselesi değildir. Ama bu işbirliğini yaparken samimi olmak lazım. Biz ne yazık ki bu samimiyeti bazı Avrupa Birliği ülkelerinde göremiyoruz. Tam tersi teröristlere faaliyet göstermek için her türlü imkanlarını seferber ediyorlar. Dün Brüksel’de de görüştüğüm AB bakanlarına ‘Siz PKK’ya bir müdahale edin, terör örgütlerini bir engellemeye çalışın, bu para toplama faaliyetlerini durdurun. Size karşı nasıl saldırıları başlayacak göreceksin. Esasen içinizde, koynunuzda bir yılan var. Bu yılana dokunmuyorsunuz şu anda ama bu yılan sizi de sokar’ dedim. O sebeple terör örgütünün ideolojisine, ırkına, inancına bakmadan birlikte mücadele etmemiz gerekiyor.”(İHA)