Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TGRT Haber'de 'Referanduma Doğru Özel' programında gündeme dair soruları cevapladı.

 

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:


Meydanların diline önem veririm. Dün Erzurum'da aynı şekilde adeta meydanlar patlarcasına, yollar, balkonlarda her yerde bizimle kucaklaşmak isteyen halkımız vardı. Şanlıurfa'da bu defa çok daha farklı bir meydanda miting yaptık. Milletimizin bir karar, işi hazmetme noktasına geldiğini görüyorum. Bazı sorularıma aldığım cevaplarla artık milletimiz işi benimsemiş.

 

'Evet'te çok ciddi bir tırmanma var


Kamuoyu araştırmalarına da bakınca artık 'evet'te çok çok ciddi bir tırmanma söz konusu. 'Hayır'la ilgili bir inişin burada olduğunu görüyoruz. Evet'e olan ilgi alaka gayet iyi bir noktada. Bildiğim inandığım şey, şu anda gördüğüm ve bizimde bu konuda müşterek hareket ettiğimiz bazı araştırmacı şirketler evetin çok çok iyi bir konumda olduğudur.

 

Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz gecesi havalimanından ayrılması


VIP'nin önünde Yeşilköy'de tanklar bekliyor. 03.30'da Yeşilköy'e indim. Yanındaki korumaları, darbe yapanlarla görüşmeler yapıyor. Daha sonra Bakırköy'e gidiyor. Otellerde yer yokmuş. 12 dakika görüşme yapmış. Bu görüşmeyi kimle yaptın? Bir açıklama yapması lazım. Kimle, neyi görüştün? Bunları toplum bilsin. Herhangi bir açıklama yok. Bu zat ışıldaklı arabaya binerek Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine gidiyor. Biz milletimizle birlikte olduk. Üzerimizden uçaklar, helikopterler geçti. Dürüst ol, yalan konuşma. Bu milli bir mesele. Buna rağmen ben 7 Ağustos'taki Yenikapı buluşmasına kendisini davet ettim. Davetime icabet etmedi. Olumsuz cevap verdi. Sonra çok baskı yedi, bu baskılar neticesinde geleceğine dair haber geldi. Yenikapı ruhu, Sayın Yıldırım ve Sayın Bahçeli ile devam ediyor.

 

Millet pazar günü noktayı koyacak


Yeni anayasa meydanlarda verilen sözdü. Burada AK Parti ve MHP grupları ittifak tesis ettiler ve 339'la bu referandum olayı parlamentodan geçti. Gördüğüm kadarıyla millet gereken cevabı veriyor, pazar günü de bunun noktasını koyacak.

 

Kılıçdaroğlu kendi partisinin geçmişini bilmiyor


Bir defa bu zat önce kendi partisinin geçmişini bimiyor, bunu öğrenmesi lazım. Şu anda bu sistemle tek adamlık diye birşey gelmiyor. Bu sistemle dünyada da uygulamaları olan, aslında parlamentonun işlevini artıran, bunun yanında ortak aklın oluştuğu parlamento devreye giriyor. Gazi Mustafa Kemal hem CHP'nin genel başkanıydı hem de Cumhurbaşkanıydı, ardından İnönü geldi, hem partinin genel başkanıydı hem de Cumhurbaşkanıydı. Ben ilk defa halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı oldum. Yeni dönemde parti genel başkanlığından istifa etmene gerek yok. Dünyada da bunun örnekleri var. Ama bunları kabul etmek işlerine gelmiyor. Çünkü kılavuz meselesi. Dersini iyi çalışmıyor. Tek adamlık anlayışını anlatırken yanlış anlatıyor bu zat. 

 

Fesih yetkisi yok


Cumhurbaşkanı'nın fesih yetkisi yok, yeniden bir seçime götürme yetkisi var. Böyle bir adım atılırsa ortaya iki sandık gelecek, hem milletvekili hem cumhurbaşkanlığı. Bir Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı iken niye seçime gitme yolunu denesin ki? 5 yıl bir hedef. Bunun ekonomiye faydası var, özellikle küresel sermayenin ülkenize girmesine...

 

Cumhurbaşkanı'nın yargılanması konusu


Şu anda Cumhurbaşkanı sadece ihanet-i vataniyyeden Yüce Divan'a gider. Fakat yeni dönemde, 2019 Kasım'ından sonra, tüm kişisel suçlarından ötürü parlamentodaki belli çoğunluklar sağlandığında Yüce Divan'a cumhurbaşkanı gider. Bu, parlamentonun ne denli güçlü bir denetim gücüne sahip olduğudur.

 

Kişileri değil sistemi konuşuyoruz


Biz faniyiz. Aslolan sistemdir. Biz kişileri konuşmuyoruz, sistemi konuşuyoruz. Eğer faniler üzerine bir ülkeyi bina etmeye kalkarsınız, batarsınız. Kalıcılığı olan bir sistem oluşturalım. Kim gelirse gelsin o sisteme uyacak. Ama şu anda tabiki bizler insan olarak böyle bir durumu değerlendirirken şuna bakmamız lazım; tamam da bu tabudur, tabuları yıkmamız lazım. Tayyip Erdoğan bir tabu değil, kuldur. Bunlar zannediyor ki bu koltuklara oturanlar buralardan hiç kalkmayacak.

 

Ne Tayyip Erdoğan'la çıkar


Samimi değiller, millete güvenmiyorlar, millete karşı saygısızlar. Eğer millete güvenirlerse, millet kimi getirirse oraya, buradan ne Tayyip Erdoğan'la çıkar. Biz bugün varız, yarın yokuz. Mesele bu ülkeyi yönetecek aktörleri yetiştirmektir.

 

Seçilme yaşının 18'e düşürülmesi


18 yaş olayı bunları ürkütüyor. Genç, dinamik bir parlamento... Bunlar olacak ve bu gençlere hakarettir, gençler asla böyle bir rüşvete ihtiyaçları yok. Seçme hakkını verirken seçilme hakkını neden vermiyorsun. 30'du, 25'e indirdik. Zor olan seçmektir, seçilmek değil. En zor olan iyiyle kötüyü ayırmaktır. Şimdi nasip oldu, seçme seçilme yaşı 18 olacak. Gençliğimiz inşallah parlamentomuza ayrı bir dinamizm katacak. Ecdadımız Fatih'in 21 yaşındaki fethini unutamayız. Böyle bir nesil inşallah yetişecek. 

 

Yargıda yapılacak atama sayıları


2010 öncesinde HSYK'nın üye sayısı 7 asıl 5 yedekti. Cumhurbaşkanı 5 asıl, 5 yedek atardı. 2010 sonrasında 21 asıl, 7 yedek oldu üye sayısı. 4 tanesini Cumhurbaşkanı atıyordu, yargı 14 asıl, 7 yedek... 2017 sonrasında üye sayısı 21'den 13'e düşüyor. TBMM bugüne kadar hiç atamazken şimdi 7 tane üye atıyor. Cumhurbaşkanı yine 4 üye atıyor. Kuvvetler ayrılığı prensibiyle ilgili de herhangi bir müdahale söz konusu değil. AYM'nin 2010 sonrası 17'ye çıktı üye sayısı fakat şimdi 15'e düşüyor. 2 askeri üye emeklilik süresi dolunca onlar ayrılacaklar. TBMM burada 3 üye seçiyordu gene 3 üye seçecek. Cumhurbaşkanı ise 14 atıyordu şimdi ise 12 atayacak. Nasıl oluyor da kuvvetler ayrılığı birbirine giriyor? Başka ülkelerde nüfusa oranladığınızda olay çok çok farklı, biz de ise çok çok farklı bir tablo var.

 

Kararnameyle muhtarlıklar kaldırılamaz


Şu anda Cumhurbaşkanı hakkında anayasa maddesi olan bir konuda herhangi bir kararname çıkaramaz. Yasal düzenleme olan bir konuda da yine çıkaramaz. Bunların dışında boşluk var. Bazı alanlarda sıkıntılar olabilir. Orada Cumhurbaşkanı bir kararnameyle atamalar gibi düzenlemeler yapabilir. Siz muhtarlıkları kaldıramazsınız, kararnameyle böyle bir yetkiniz yok. O makamlar yasalarla oluşturulmuş. Cumhurbaşkanı muhtarlık kapatamaz, adam lokantaya kadar indi. Göreve geldiğimizde 36 bakanlığı 25'e indirdik. Bugüne kadar üniter yapı üzerinde olumsuz bir açıklamamız olmadı. Şu anda değişiklik yapılan konu yeni bir yönetim sisteminin gelmesidir.

 

Cumhurbaşkanı'na yardımcısı vekalet edecek


Cumhurbaşkanı'nın herhangi bir yere gitmesi veya belli bir süre oradan ayrı kalmasında tabiki yanındaki yardımcılarından bir tanesini görevlendirecektir, o vekalet edecektir. Bunun da suistimalini yapıyorlar. Diyorlar ki Meclis Başkanı yapsın.

 

Güneydoğu çekim alanı olacak


Terör örgütleri çukurlar, hendekler açmak suretiyle, bütün o evlerin içlerine girmek suretiyle benim Güneydoğu'daki Kürt kardeşlerime hayatı zindan ettiler. Hükümet ciddi anlamda burada bir çalışmanın içerisinde. TOKİ müşterek bir çalışmayı yürütüyor. Kısa bir zaman içerisinde Güneydoğu çok daha çekici olacak, güzel bir çekim alanı haline gelecek. Güneydoğu turizmde çekim alanı olacak. 

 

Sandık güvenliği


Şu anda İçişleri Bakanlığımız çok ciddi tedbirler oluşturuyor. Bu tedbirlerle beraber sandık emniyetini almış olacaklar.

 

'Hayır' diyenlere dikkati çekti


Elebaşlarından çok ölenler oldu. Kandil, İmralı, FETÖ 'hayır' diyor. 'Hayır' diyenleri anlayışla karşılarız ama benim vatandaşlarım da 'kim bize 'hayır' dedirtmek istiyor', herhalde bu soruyu soracaktır. Bu milletin birliğe, beraberliğe, kardeşliğe ihtiyacı var.

 

'Evet' çıkarsa ekonomide çok ciddi bir sıçrama olacak


Pazar günü bu ülkede hakikaten sandıklardan 'evet' çıkarsa ekonomide çok ciddi bir sıçrama olacaktır. Niye? Türkiye'nin artık bileklerindeki prangalar koparıp atılacaktır.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ile görüşmesinin detaylarını anlattı


Suriye'deki son gelişmelerden sonra burada Türkiye-Rusya-ABD ne gibi birlikte çalışmalar yapabiliriz, bunları görüştük. İdlib'deki kimyasal silahla saldırının üzerinde durduk. Müşterek çalışmalarımızı bundan sonraki süreçte de devam ettirebileceğimizi, aynı zamanda kimyasal silahlarla mücadele noktasında Türkiye'de bir ekip var, çalışma yürütüyor. Ekip burada ve başkanlığını bir Türk'ün yaptığı soruşturma grubuyla her türlü desteği vermeye hazırız. Geri duramayız, elimizde bazı ciddi belgeler var, bunları da paylaşmaya hazırız dedik. Bu konuyla ilgili Genelkurmay Başkanlarımız görüşmelerini sürdürüyorlar. İkili ilişkilerimizde charter seferlerimizle ilgili dedikodular bizi rahatsız etti.

 

Hem kimyasal hem de konvansiyonel silahlara karşı mücadele edilmeli


Sadece kimyasal silahlarla mücadeleden yana değilim, ona karşı olacağız ama onunla ilgili yasak maddesi var diye ona karşı olalım. Kimyasal silahla Suriye'de kaç kişi öldü, konvansiyonel silahlarla kaç kişi öldü? İkisinin de üzerine gideceğiz. Kimyasal silaha karşı mücadele edelim, konvansiyonel serbest. Böyle saçmalık olmaz.

 

Rakka operasyonu


Asıl önemli olan DEAŞ'ın merkezi durumunda olan yer Rakka. Rakka'daki mücadelede kararlılığımız şudur: Gelin, birleşelim, DEAŞ'a karşı mücadeleyi verelim. Ey Amerika, Sen YPG/PYD ile bu işi yapacağım dersen orada biz yokuz. DEAŞ ne kadar terörist örgütle YPG/PYD de o kadar terörist örgüttür. Hepsi kötüdür.

 

Batı basını Türkçe'yi öğreniyor


Pazar günü halkımın vereceği cevap sadece ulusal değildir, aynı zamanda uluslararasıdır. Batı basını dilimizi öğreniyor, bu da tarihe bir kayıttır.

 

'Evet' çok yüksek oranda çıkarsa AB ile masaya oturacağız


'Evet' çok yüksek bir oranda çıktığında Avrupa Birliği ile de masaya oturacağız. Artık beklemeye tahammülü olmayan ülkeyiz. Bunlar benim ihtimal dışı gördüğüm şeyler. Hep yalan söylüyor bunlar. 3 milyon muhaciri, mülteciyi bakıyoruz. Suriyeli mülteciler için Türkiye'nin şu anda harcadığı para 25 milyar dolar. Pazar günü milletim 'evet' oyunun Batı'ya da cevap olduğunu bilmeli.

 

Merkel ile diyaloğu: Bizim mahkemelerimiz daha adil


Almanya ne tür bir muamele yaparsa aynısını bizden görecektir. Ben bu makamda olduğum müddetçe asla vermeyeceğiz. Merkel'e 'bizim mahkemelerimiz sizin mahkemelerden daha adil' dedim.

 

Bharara'nın görevden alınması olumlu


Görünen şey şu, Bharara denilen o savcının malum görevden alınmış olması, bu olumlu adımlardan bir tanesi ama tabi Bharara'nın altı şu anda tamamen onun kendi ekibi. Biz şimdi tabi bunları da aslında bekliyoruz ve orada gerek Fetoyla ilgili atılan adımlar, gerek Rıza Zarrab'la ilgili atılan adımlar, bunları biz adil yaklaşım tarzları olarak görmüyoruz ve adaletin bir an önce tecellisi çok önemli. Mesela son zamanda Halk Bankası Genel Müdür Muavinimize yönelik yapılan işi de bizler adil bir yaklaşım olarak görmüyoruz. Yani yedi kez Amerika'ya giriş çıkış yapmış olan Halk Bankası Genel Müdür Muavininin böyle bir şeye muhatap kalmış olması gerçekten düşündürücüdür, üzücüdür.

 

Sen kalkacaksın, bu ülkenin Cumhurbaşkanı'nı çıkardığın dergide ipe götüreceksin


Adalet Bakanlığımızın böyle bir durum karşısındaki takındığı tavır, HSYK'nın takındığı tavır çok çok olumlu olmuştur. Sen kalkacaksın, bu ülkenin Cumhurbaşkanı'nı çıkardığın dergide ipe götüreceksin, ölüm diyeceksin. Bu adamlar çıkıp meydanlarda dolaşacak. Böyle bir karar nasıl veriliyor? Sana adalet nasıl teslim edilir? HSYK burada önemli bir adım attı ve Adalet Bakanlığı bu süreci yakın takip etti. Temenni ederim ki buna benzer yanlış adımlar atılmaz. Bunlar halkın adaleti olan güveni de zedeliyor. Halk bir defa adalet mekanizmasına güvenmesi lazım. Bu FETO bizi yaktı, yıktı. Buralarda ne canlar yandı ama bundan sonra yanmayacak.

 

OHAL'in uzatılması


OHAL dolarsa yine uzatılır. O noktada mani bir hal yok. Fransa uzatıyor da kimse kıyamet koparıyor mu? Yok. Bizim buna ihtiyacımız olduğuna göre, uzatma yetkisi kimde yasal olarak, bu noktada Milli Güvenlik Kurulu teklif eder, Bakanlar Kurulu bununla ilgili kararını alır, yola devam ederiz.

 

Çözüm süreci: ETA örneğiniz olsun


Terör örgütü mensuplarıyla görüşme dönemi artık kapandı. Elde silah konuşalım, yok öyle şey. ETA örneğiniz olsun. Terör örgütleri silahları gömerse atılması gereken adımlar o zaman atılır.

 

Balkon konuşması


Balkon konuşması birinci derecede Sayın Başbakan'ın hakkı. Daha sonra değerlendirmeye göre ne yapmamız gerekirse yaparız. Yok, yine bir yapalım dersek Külliye'nin önünde vatandaşlarımızla bir araya geliriz.(Vatan)