İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nde AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan'ın "2019’da belediyeyi borçlu devredeceksiniz" sözleri üzerine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "2019 yılında kime devrediyoruz? Bizim belediyeyi devrettiğimiz yok, buradayız. İzmirli hemşehrilerimiz dört dönemdir bizleri tercih ediyor. Büyük ihtimalle bizi tercih edeceklerine sonsuz inancım var" dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi nisan ayı 3. olağan meclis oturumu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanvekili Sırrı Aydoğan idaresinde gerçekleştirildi. Oturumda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ve ESHOT Genel Müdürlüğü’nün 2016 yılına ait faaliyet raporları görüşüldü. AK Parti raporlara olumsuz eleştiri getirerek ‘faaliyetsizlik raporu’ yorumunda bulundu. Rapor okunduğu sırada meclis üyelerine ait bölümde oturan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, konuşmaların ardından eleştirilere toplu cevap verdi. Ayrıca AK Parti grubu her iki rapora ret oyu verirken Cumhuriyet Halk Partili (CHP) ve Milliyetçi Hareket Partili (MHP) meclis üyeleri kabul oyu kullandı. Rapor oy çokluğuyla kabul edilirken oturumda zaman zaman sert tartışmalar yaşandı.

 

"Faaliyet değil faaliyetsizlik raporu"

2016 yılı faaliyet raporunun İzmir’deki hizmetsizliği tüm çıplaklığı ile bir kez daha gözler önüne serdiğini savunan AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, “Karşımızda ne yazık ki bir faaliyet raporu değil faaliyetsizlik raporu durmaktadır. Hal böyleyken İzmir’in parasına sahip çıkılmadığı kentin kaynaklarının gene çöpe atıldığını görüyoruz. Gelirlerde yüzde 50 oranında düşüş yaşanmıştır. Bu bir başarı mıdır? Borçlanmadan yatırım yapamaz hale gelen belediyenizin durumuna çeki düzen verdiğiniz halinde 2019 yılında enkaz olarak devretmek zorunda kalacaksınız. Sizlerden devrim beklemiyoruz ama şu kitapçık arasında yazan ilkeler arasında kaynakların verimli kullanılması sözünü tutun. Otopark konusunda onca eleştiri yine dikkate alınmadı ama hakkınızı vermek lazım hala sinek avlayan kahramanlar katlı otoparkında bir cephe yenilemesi yapmışsınız. Hemşehri iletişim merkezi 457 bin çağrı almış. Korkunç bir rakam. Her yıl giderek artıyor. Bunca şikayet neden? Her 8 kişiden biri hizmetlerden şikayetçi anlamına geliyor. İzmir'in kanayan yarası çöp sorunu. Aynı vaatler neden yapılamıyor neden iş mahkemeye taşınıyor? Harmanlı’daki vahşi depolama devam edecekmiş. Kentimize yeni çöp tenekeleri kazandırılmış. Demek ki İzmir’e reva gördüğünüz hizmet bu” diye konuştu.

"Fotoğraflar gerçekle uyuşmuyor"

Bayraklı, Konak, Bostanlı, Göztepe, Karşıyaka, Mithatpaşa gibi alanlarda yapılan kıyı tasarım faaliyetlerinin kitapçıkta yer aldığını ancak fotoğrafların gerçekle uyuşmadığını ifade eden Doğan, “Bostanlı’da kullanılmaz hale gelen çimler, Pasaport’ta çürüyen ahşap mobilyalara yer verilmemiş. Ege Mahallesi, Ballıkuyu, Örnekköy’de kentsel dönüşüm konusunda yine sıfır çekmişiz. Başarısızlık örneği olan İzmir Tarih Projesi kapsamında panel yapmaktan öteye gidememişiz. Madem yapmayacaksınız branda asın da kente gelen turistlere mahcup olmayalım. Kanal İzmir Projesi yakıştırması yapılan projeyi su bastığını gördük. 36 milyon 475 bin liraya ihale dilen projenin faturası 86 milyona yükselirken yılan hikayesine dönen projenin bitiş tarihi ile ilgili yanıltıcı bilgiler yer almaktadır. İşin ortada kalması ve kamu zararı söz konusudur. Ulaşım hizmetleri ile ilgili bölümde deniz ulaşımı ile ilgi sağlanan projeler büyük projeler gibi lanse edilmiş. İzmir’de yeni vapur iskelelerinden kasıt yükseltilmiş platformların yeni hizmet olarak açılması anlamına mı geliyor? Bayraklı İskelesi ne olacak? Deniz ulaşımını iskeleleri kapatarak mı geliştireceksiniz. Hem yenisini yapmayacaksınız hem de eldekileri çürümeye terke edeceksiniz” dedi.

 

"İzmir gerileme dönemine girmiştir"

Faaliyet raporuna ilişkin eleştirilerini sürdüren Doğan, şunları kaydetti: 

“Sosyal Yaşam Tesisi gerçekten açıldı mı? Hizmete girdi mi? Yaşlılara destek diyerek açılışa acele ile taşıdığınız yaşlılarımız hala o huzurevinde kalıyorlar mı? Neden o yaşlıların fotoğrafını basmadınız kitapçıklara? Huzurevi hizmete girmemiş, sadece kurdelesi kesilmiştir. Aksini iddia ediyorsunuz yarın tesisin kapılarını açın İzmirler yerinde incelesin. Kültür sanat faaliyetlerini 16 sayfada anlata anlata bitirememişsiniz. Şarkıcıya harcadığınız paraların altyapı hizmetlerine de yansımasını umuyoruz. 10 yıldır şehir efsanesine dönen opera binasına ise hala başlanamadı. Bu gidişle çivi dahi çakılamayacakmış gibi görünüyor. Karabağlar, Narlıdere, Buca gibi ilçelere bütçeden aslan payı ayrılmış. Kiraz, Menderes, Ödemiş ve Selçuk gibi belediyelerin de gerekli katkıları almasını diliyoruz. AK Parti'li belediyelere ayrılan pay 10 milyon lirayı geçmezken diğer belediyeler için 42 milyona ulaşmış. Eşit hizmet ilkesiyle sunduğunuz hizmetler Kınık, Torbalı ve Kemalpaşa’ya nasip olmamış. Monoray çöpe gitti, Fahrettin Altay’da vagon alımları hariç hiçbir gelişme sağlanamadı. Çok şükür hükümetimizin destekleri ile gelişen ve uzayan bir İZBAN hattı var. İZBAN olmasaydı İzmir raylı sistemde yerinde saymaya devam edecekti. Türkiye’nin batıya açılan kapısı İzmir, yerinde saymayı bırakmış gerileme dönemine girmiştir. Reçete yenilikçi vizyon sahibi halkıyla barışık bir yönetim anlayışı olmalıdır. İzmir’e kesinlikle yakışmıyor. AK Parti grubu olarak ret oyu kullanacağız.”

 

Kocaoğlu yanıt verdi

Doğan’ın eleştirilerine yanıt veren Başkan Aziz Kocaoğlu, “Kentsel dönüşümün Türkiye’nin belli yerlerinde bunun nasıl yapıldığını hepimiz izliyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’de hiç uygulanmamış, uygulanmasına cesaret edilememiş ve uygulanması normal bir şey olarak görülmemiş yöntemle bunu yapıyor. İlk uygulamamız uzun sürdü sıkıntılı oldu ama oldu. Şu anda binalar yükseliyor. Yüzde yüz anlaşma ile yerinde ve o araziden çıkacak rantın tamamı orada yaşayan insanlarımıza ayrılmış olarak bir kentsel dönüşüm yaptık. İlki başladı şimdi aynı bölgede üç adada ihaleye çıkıyoruz. Örnekköy’de uzlaşmalar yüzde 90'ı buldu; bir adada yüzde yüze az kaldı. İnşaat ihalesini çok kısa zamanda yapacağız. Ege Mahallesi'nde de büyük bölümde uzlaşma sağlandı, ihaleye çıkıyoruz. Bostan tarlasına inşaat yaparsan, AVM yaparsan, otel yaparsan bu kentsel dönüşüm müdür? Hayır. Arsaya bina yapmaktır. Uzundere’de geçtiğimiz hafta boş arazide kentsel dönüşüm diye temeli atılan inşaat, bostan tarlasına konut yapmaktır. İzmir Büyükşehir Belediyesi, miktar olarak az olabilir ama yol, yöntem, adalet ve vatandaşın hakkını koruma hangi kriterden bakarsanız bakın bugüne kadar yapılmaya çalışılan en nitelikli kentsel dönüşümdür” dedi.

"Kime devrediyoruz?"

Kocaoğlu, “2019 yılında belediyeyi borçlu devredeceksiniz” eleştirisi karşısında ise, “Geri dönüşü olan projelerde yani örneğin son biten tramvayda olduğu gibi otobüsün yerine tramvayı koyduğunuzda aradaki tasarruf hem anaparayı hem de faizi ödüyor. Bir zamanlar burada hatipler 'Büyükşehir borçlanmıyor' diye eleştiriyordu. Biz borçlanmasını da biliriz borçlanmadan iş yapmasını da biliriz. Ne kadar borçlanacağımızı da biliriz. 13 yıldır bu kurumun para politikası aksamadan yürüyor. '2019 yılında borç yüküyle devredecek' dendi. Kime devrediyoruz? Hayırdır ne oldu? Devrettiğimiz yok, buradayız. Buyurun 2019 Mart ayında hep beraber siyasi partiler yarışacak. İzmirliler dört dönemdir tercihlerini bizden yana yaptıkları için büyük ihtimalle tekrar bizi tercih edeceğine sonsuz inancım var. Niye? Birinci 5 yılda 2 milyar lira, ikinci 5 yılda 4.5 milyar, üçüncü 5 yılda ise 8.5 milyar lira yatırım yapıyor. Bunun da bir başarısızlık olduğunu anlatmanız 2019 yerel seçimlerinde bu günden başlarsanız ancak gerekçelerini bulmaya çalışırsınız” cevabını verdi.

 

"Doğuştan devrimciyiz"

Yamanlar Katı Atık Bertaraf Tesisi projesinin kağıt üstünde kaldığı yönündeki eleştiriler için de konuşan Kocaoğlu, şunları söyledi: 

“Devrim beklemiyoruz dediniz. Siz devrim beklemeyebilirsiniz ama biz doğuştan devrimciyiz. Ulu önderimizin emrettiği doğrultuda devrim yaparak ilerliyoruz. Kırsala yatırım. Parti ayrımı olmadan kırsalda ne yaptıklarımızı arkadaşlarımız telefon ediyor projelerimizi kendilerine sunuyoruz. Onlar da kendi kentlerinde uygulamak istiyorlar. Bu da bizi mutlu ediyor. Nasıl okul sütü projemiz İzmir’de başlayıp hükümet tarafından tüm MEB tarafından bir süre hayata geçirildiyse kırsalda yaptığımız işlerden örnek alan belediyelerimize son derece yardımcı oluyoruz. Katı atık yönetimi. Evet katı atık yeri hepimizin bildiği. Bir şeyi yapmak istemek projelendirmek ve uzun süre mesai vermek var bir de bunu hayat geçirmek için belli prosedürleri tamamlayabilmek var. Hiç kimseye bir şey demedik. Kendi kaynaklarımızla yine kendi kaynaklarımızla borçlanarak kendi kefaletimizle borçlanarak yatırımlarımızı yaparız. Kırı tasarımı. Herkes hayatından memnun bitirdiğimizde İzmir çok daha farklı yaşanılacak bir kent olacak.”

 

"Sezar'ın hakkını vereceğiz"

Kocaoğlu ayrıca raylı sistem yatırımları için de yaptığı konuşmada şunları kaydetti: 

"İZBAN projesine 1 milyar 913 milyon lira Büyükşehir yatırım yaptı. Biz ortağız problem yok ama neyin ne olduğunu bile bile oradaki karşılaştığımız problemleri bile bile bu İZBAN konusunda ortağız ikimizde beraber sahipleneceğiz ama Sezar’ın hakkını vereceğiz. Bu proje Büyükşehir olmasaydı, Büyükşehir taşın altına elini koymasaydı gerçekleşmesi mümkün değildi. Öyle bir anlaşmaya imza attım ki atması mümkün değildi. Ceremesini çekiyorum ama böyle bir ulaşımı İzmir’e kazandırdık. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu kente ve kentliye layık olmak ve bu kenti kalkındırmak için 13 senedir belediyeciliğe ayrı bir açılım getirdik. O da yerelde kalkınmadır. O da kentlerin yarışmasıdır. Körfez projesi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, pazar günü Gündoğdu’da İzmir Limanı’nın büyütülmesinden bahsetti. Çok doğru. Bu projeyi çalışıp, bütün bilimsel çalışmaları yapıp ortaya koyan İzmir Büyükşehir Belediyesi ve başkanıdır. Bir an evvel İzmir’in kalkınması için İzmir limanının büyütülmesine ekmek su kadar ihtiyaç vardır. Bunu Cumhurbaşkanımızın ağzından duymak beni mutlu etti."

 

ESHOT faaliyet raporuna eleştiri

ESHOT’un 2016 yılı faaliyet raporunu eleştiren Doğan, ESHOT’un otobüs tamiratları, garaj bakımları gibi rutin faaliyetleri büyük projelermiş gibi sunduğunu savunarak, “Kitapçıkta proje üstüne proje yağdırılmış ama sokağa çıktığımızda toplu ulaşımda yolculuk ederken farklı bir manzara ile karşı karşıya kaldık. 37 milyonluk bütçe açığı mevcut. Artan açıkla birlikte bu yılda gelenek bozulmamış. Bu açık neyle kapatılmış? İBB kasasında sağlanan destekle. ESHOT borç parayla iş yapmış. Her sene kentimize hizmetten çok zam yapan ve bu kente kağıt bileti reva gören ESHOT Genel Müdürlüğü belli ki uğradığı açık ve borçları alamamış olacak ki önemli bir kararın altına imza attı. İzmirim kartları sanki ücretsiz dağıtıyormuşsunuz gibi bir izlenim edindik. Buradan elde edilen gelir nereye gitti? 2 yıl sonra yapılacak yeni kart ihalesinde yüklenici firma değiştiği takdirde yine aynı krizlerle mi karşılaşacağız? Sayın Başkan bana cevap verme gibi bir yükümlülüğünüz yok el kol hareketi yaparak konuşmayın. Kayda değer bir çalışma görmek mümkün değil. Kayda değer bir tek çalışma ile karşılaşmadık” diyerek faaliyet raporuna ret oyu vereceklerini açıkladı.

 

Raylı sistemde hedef 250 kilometre

Kocaoğlu ise eleştirilere, “Raylı sisteme İBB yatırım yapmıyor denebilir. Bunu diğer aynı büyüklükteki belediyelerin raylı sistem yatırımlarıyla kıyaslamak lazım. İzmir Büyükşehir Belediyesi, 11 kilometre olan raylı sistemi kendi gücüyle bugün 138 kilometreye çıkarmıştır. Sene sonuna kadar Selçuk 26 kilometre, Konak 12 kilometre olarak devreye girecek. Böylece raylı sistem 180 kilometreyi bulacaktır. Eğer merkezi hükümet, projesi bitmiş olan Bergama İZBAN hattının ihale kararınız verirse biz de hemen ihaleye çıkacağız ve biran evvel de İZBAN hattının Bergama’ya hatta başbakanımızın Kınık’a da gidecek beyanatı var. Bunu sağlayacağız. Yatırım yapmaya hazırız. Ayrıca Narlıdere metrosu ve Buca metrosunun da proje çalışması bitmek üzere. 20 kilometre daha derin tünel metro çalışması sürüyor. 2019 yılında seçime kadar ne kadarı biter bilmem ama 250 kilometreye ulaşmak için inşaat faaliyetleri başlamış olacaktır. Mayıs ayında tamamlanacak olan Ulaşım Master Planı ile yeni projeler gündeme gelecektir” cevabını verdi.

 

"90 dakika bir devrimdir"

İstanbul ve Ankara’da ulaşımın büyük çoğunluğunun Büyükşehir tarafından değil halk otobüsü ve dolmuşlarla yapıldığına değinen Kocaoğlu, “İzmir’de bir tane halk otobüsü yoktur. Bin 17 tane M plakalı dolmuş vardır. Yani ESHOT ve İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZULAŞ ile birlikte İzmir’in ulaşımının tamamını sırtlamış görev yapmaktadır. Bugün bu şehirlerimizdeki ulaşımla ilgili başkanlarımızla konuştuğumuzda İzmir’in en büyük avantajının halk otobüsü kaosuna girmemesi olduğunu beyan etmişlerdir. 90 dakika toplu taşımada bir devrimdir. Bu dar gelirli vatandaşlarımızın sabit gelirli vatandaşlarımızın merkezi uzak semtlerde kiralar daha düşük olduğu için oturmalarının ve işlerine alışverişe iki yahut üç araçla göndermelerinin sonucu olarak 90 dakika aktarmalı sistem kurulmuştur ve tamamen ulaşımda sosyal bir projedir. 90 dakika devam edecektir. Çünkü doğru bir projedir. Merkezi hükümet büyükşehirlere verdiği bütçenin bir kısmını ulaşımda ÖTV ve KDV olarak geri almaktadır ve bu kurumlarımız zarar etmektedir” ifadelerini kullandı.(Ceren Atmaca / İHA)