İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, yaptığı yazılı açıklamada, 1 Mayıs’ın işçi mücadelesi tarihindeki önemine vurgu yaparak, “Bugün yaşadığımız dünyada emeğiyle geçinenlerin sahip oldukları haklar geçmişte verilen mücadeleler sonucu kazanılmıştır. 1 Mayıs bu mücadeleyi hatırlamak ve geleceğe sahip çıkmak için en anlamlı günlerden biridir" dedi. Özcan, şunları söyledi:

“İçinden geçtiğimiz günlerde 1 Mayıs daha da anlamlıdır. Büyük mücadeleler sonucu kazanılmış haklar çalışanların ellerinden alınmak istenmektedir. Yapılan araştırmalarda sendikalaşma oranlarının çok düşük olduğu görülmektedir. Sendikasız çalışmanın ötesinde güvencesiz ve kaçak işçilik çok yaygındır. İş kazalarında yaşamını yitiren yurttaşlarımızın sayısı her yıl daha da artmaktadır. Yayınlanan bir raporda 2016 yılında en az 1970 işçinin yaşamını yitirdiği ifade edilmektedir. İzmir Barosu’nun da takip ettiği ve 301 yurttaşımızın yaşamını yitirdiği Soma davasında geçen bunca yıla rağmen sorumlular hakkında hala bir karar verilmemiştir. İktidarlar kıdem tazminatını sürekli bir tartışma konusu yapmaktadırlar. KHK’lerle memurlar, akademisyenler sorgusuz sualsiz açığa alınmaktadır. İş hukuku uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk uygulamasına geçilme çalışmaları vardır. Oysa zorunlu arabuluculuk, tarafların üzerinde özgür iradeleri ile serbestçe tasarruf edebilecekleri ve eşit güçte oldukları alanlarda olumlu sonuçlar doğurabilir. Ancak, işçilik alacaklarında, gönüllü olması dahi uygulamada iş hukukunun temel felsefesi olan işçiyi koruma ilkesine aykırı düşebilecek sorunlara sebebiyet verebilecekken, zorunlu olmasının sonuçları daha da ağır olacaktır. Tüm bu tablo karşısında tarihi boyunca emekten yana tavır göstermiş olan İzmir Barosu’nun kayıtsız kalması elbette düşünülemez."