İzmir’de vatandaşların depremle yaşamaya alışması gerektiğini belirten uzmanlar, deprem sonrası yaşanabilecek hem iletişim kopukluğu hem de barınma sorunlarını karşılayan afet toplanma alanlarının muhtarlardan öğrenilmesi gerektiğini belirterek, afet toplanma alanlarının da artırıldığını dile getirdiler. 

İzmir’de AFAD verilerine göre 363 adet afet toplanma alanının bulunduğunu belirten İzmir Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Sinancan Öziçer, “Deprem sonrası vatandaşlarımızın toplanma yerlerinde buluşmaları gerekiyor. Bu konu gerçekten önemli bizler deprem öncesi ve anı için gerekli tedbirleri alıyoruz ama vatandaşlarımızın depremden sonra nerede toplanmaları gerektiği ile ilgili de bir bilgiye sahip olmaları gerekiyor. Bundan dolayı da her belediyenin sınırları içerisinde belli başlı standartları baz alarak hazırlamış oldukları afet toplanma yerleri var. AFAD verilerine göre İzmir’de 363 adet afet toplanma yeri mevcut ve bunların biraz daha artırılması gerekiyor. Çünkü hem metrekare anlamında küçük olan yerler hem de mevcut yer anlamında çok da uygun olmayan yerlerimiz var” dedi.

Yerel yönetimlerin mutlaka afet toplanma alanlarını artırma yoluna gitmesi gerektiğini vurgulayan Öziçer, Bornova’da 11 olan toplanma yer sayısının 60’a çıkarıldığını ve bunun AFAD İzmir İl Müdürlüğüne sunulup onaylatılacağını söyledi.

“Muhtarlıklardan toplanma yerlerini öğrenmeliler”

Depremden sonra aile bireylerinin farklı alanlarda olabileceğine işaret eden Sinancan Öziçer, “Kimisi iş yerinde kimisi okulda kimisi dışarıda kimisi evde olacaklar. Deprem anında tamamen iletişim sistemleri çöktüğünden ve birbirlerine ulaşamayacakları için kişilerin kendi mahallelerinde bulunan en yakın afet toplanma yerlerine gidip orada toplanmaları gerekiyor ki uzman ekipler tekrardan onları yönlendirip bilinçlendirebilsin. Vatandaşlarımız kendi mahallerindeki afet toplanma alanlarını bilmeyebilir. Bunu muhtarlarına gidip öğrenebilirler. Çok rahat bir şekilde vatandaşlarımızın görebileceği yerlerde tabelalar mevcut ve o tabelaları gördükleri yerler, kendi binalarına evlerine en yakın toplanma alanlarıdır. Afet sonrasında çok rahat bir şekilde bu noktalara gelip iletişime giremedikleri akrabaları, aileleri ile bir araya gelebilirler. Ondan dolayı vatandaşlarımızın en azından kendi sorumlulukları kapsamında yapacakları şeylerden bir tanesi de biliyorlarsa sorun yok ama bilmiyorlarsa muhtarlarına gidip, kendi mahallelerindeki en yakın toplanma alanlarını öğrenmelerini tavsiye ediyoruz” diye konuştu.

 

“Mahallelerde Toplum Afet Gönüllüleri Ordusu oluşturulmalı”

Deprem sonrası nasıl hareket edileceğinin çok önemli olduğunun altını çizen İzmir Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Öziçer, “Her mahallenin kendine ait 20-30 kişilik genç, dinamik, hevesli, gönüllü insanlarından oluşan Toplum Afet Gönüllüleri Ordusunu oluşturarak, deprem sonrasında uzman ekip gelene kadar ilk müdahaleyi yapıp uzman ekibe gerekli ortamı sağlayacak bir ekibin de oluşturulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

 

“Binalar da ciddi hasarlar olacağı maalesef kesin”

İzmir’de son yüzyıla bakıldığında en fazla 6.6 büyüklüğünde deprem meydana geldiğine dikkat çeken Öziçer, “1920 ve 1949 yıllarında biri Tire’de, biri de Dikili’de olmuştur. İzmir’de son yüzyılda en yüksek bu büyüklükte bir deprem olduğundan dolayı maksimum yine bu büyüklükte bir deprem olma ihtimali vardır. Ama maalesef İzmir yapı stoğu anlamında olumsuz ve zemin de kötü olduğundan dolayı hasar alan bina sayısı maalesef artacaktır. Şu anda bazı söylemler de var ‘şu kadar bina yıkılır, bu kadar kişi ölür’ gibi tahminler var. Ama bu tahminler her zaman bir veriye dayandırılarak verilmesi gereken tahminlerdir. Ondan dolayı net bir şey söylememiz mümkün değil ama ciddi şekilde hasar alacağı ve olumsuz etkileyeceği de maalesef kesin" dedi.

 

“2 binden fazla sarsıntı meydana geldi”

Ege Denizi Karaburun’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından 2 binden fazla artçı sarsıntının meydana geldiğini açıklayan Öziçer, Karaburun fayında ciddi bir enerji boşalımının meydana geldiğini ifade etti.

Yaşanan artçı sarsıntıların daha büyük bir depremi önlediğinden dolayı sevindirici olduğunu kaydeden Öziçer, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu artçı sarsıntılar ileride oluşabilecek çok ciddi ve daha büyük depremleri de azaltan veya zamanını uzatan gelişmelerdir. Ondan dolayı bu tarz artçı depremlerden vatandaşlarımız korkmasın. Her zaman 6 ve üzeri ana şok yani ilk depremden sonra elbette günlerce, aylarca süren artçı depremler olacaktır. Bu artçı depremler ileride oluşabilecek daha büyük bir depremin de hem zamanını uzatırlar hem de biraz daha riski azaltan gelişmelerdir. Ondan dolayı vatandaşlarımızın çok korkmamalarını öneriyoruz.”

“İstanbul’da 7 ve üzeri olması çok normal”

İzmir ile İstanbul’da oluşabilecek depremleri de kıyaslayan Öziçer, şunları söyledi:

“Herkes İstanbul depreminden bahsediyor ama İstanbul’da İzmir kadar çok sık deprem yoktur. Ama oranın Kuzey Anadolu Fay Hattı doğrultu akımlı olduğundan, daha büyük bir enerji birikimiyle deprem meydana geldiğinde 7 ve üzeri deprem beklenmesi çok normal. Ama İzmir’deki fay hatlar normal faylardan meydana geldiğinden dolayı sık ama orta dereceli depremler meydana gelecektir. Ondan dolayı vatandaşlarımız bu tarz depremlere bu büyüklükteki depremlere alışmalarını tavsiye ediyoruz.”(Mihrap Düzöz - Sinan Yeniçeri / İHA)