İzmir Gaziemir İlçesi’nde 2007 yılında geri dönüşümle kurşun üretimi yapan bir fabrikanın arazisinde nükleer atık depolandığı ortaya çıkmış, olayın basına 2012 yılında yansıması ile kamuoyunun ancak bilgisi olmuştu. Bulunan radyoaktif atıkların 'Europium 152' adı verilen bir malzemeden bulaşmış olabileceği rapor edilmişti. 2014 yılında nükleer atıkları temizlemek için görevlendirilen şirketin, atıkları gelişigüzel bertaraf etmeye çalışması sonucu, EGEÇEP öncülüğünde hukuki mücadele başlamış ve süreç sonucunda radyoaktif temizliğin Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) alınarak yapılması yönünde karar verilmişti. Görevlendirilen, Turanlar A.Ş.‘nin Radyoaktivite Bulaşmış Atıkların Fiziksel Yöntemlerle Ayıklanması, Sahanın Temizlenmesi ve Elde Edilen Kurşunun Geri Kazanımı projesi ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunduğu ÇED Raporu ise, 10 Ağustos 2017 tarihinde onaylandı. Verilen ÇED raporunun çok tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini ifade eden Doğa ve İnsan Haklarından sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok, şunları söyledi:

 

“Verilen ÇED raporu, nükleer atıkları bertaraf etmekten ziyade, bulunduğu alanda kurşun ve diğer maddeleri ayrıştırarak geri dönüşüm yapılaması için verilmiş. Yani Gaziemir’de yeni bir geri kazanım tesisi kuruluyor. ÇED raporundan ziyade “rantö raporu olmuş. Radyoaktif bulaşmış malzemenin mahalleden alınıp, şehirden uzak bir bölgeye taşınması ve ayrıştırma işlemlerinin orada yapılması gerekirken, aynı fabrikada yapılacak. Bununla ilgili EGEÇEP’in ve uzmanların uyarıları dikkate alınmamış. Ayrıştırma işlemleri sırasında yayılacak serpintiler binlerce kişiyi etkileyebilir. Yeni facialara yol açabilir. Bu nedenle, geri kazanımdan ziyade bilimsel metotlarla radyoaktif temizlik yapılarak bölgenin atıklardan kurtarılması gerekiyor."(DHA)