İzmir Ticaret Borsası ve Yunan Pamuk Birliği işbirliğinde düzenlenen 2'nci Akdeniz Pamuk Yolu etkinliği yapıldı. Swissotel Smyrna Salonu'ndaki etkinliğe Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İsmail Yücel, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, Ege İhracatçılar Birliği Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk başta olmak üzere Türk işadamları ve Akdeniz ülkelerinden sektör temsilcileri katıldı.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İsmail Yücel yaptığı konuşmada pamuk üreticilerine ve ticaretini yapanlara iyi haberler verdi. Bakanlık tarafından tarım ürünlerinin ticaretin düzenlediğini belirten Yücel, son dönemde en büyük gelişmenin lisanslı depoculuk faaliyetleri olduğunu söyledi. Lisanslı depoculuğun ürün sahiplerine sigortalı depo, fiyat istikrarı, arz talep dengesi, elektronik ürün senetleriyle finansman sağladığını belirten Yücel, "93 tane lisanslı depoculuk şirketi kuruluşuna izin verdik. Bunlardan 36'sının faaliyetlerine izin verdik. 1 milyon 520 bin tonluk lisanslı depoya sahip olduk. Hububat, fındık, pamuk ve zeytin depolanıyor. Çeşitlilik daha artacak" dedi.

Yücel, Türkiye'de lisanslı depoculuğun devlet tarafından 4 temel alanda desteklendiğini söyledi. Ürün sahiplerini kira bedelinin yarısını karşıladıklarını, depoya ürün koyan tacirlerin gelir, kurumlar vergisi ve katma değer vergisinden muaf olmalarını sağladıklarını, lisanslı depoculuk faaliyetlerini öncelikli yatırımlar arasına aldıklarını ve bu depolardaki ürünlerini gösteren elektronik senetlerle kredi faizlerinin yarısını karşıladıklarını belirtti.

LİSANSLI DEPOCULUK İÇİN 3 YENİ DESTEK

Lisanslı depoculuk için 3 yeni destek daha vereceklerini belirten Yücel, depo ücretinin yarısını verdiklerini, ek olarak üreticiler ve üretici birliklerine depo ücretlerinin tamamını vereceklerini söyledi. Yücel, "Ayrıca, yetkili sınıflandırıcılara ilişkin analiz ücretinin tamamını üretici birliklerine destek için vereceğiz. Ayrıca lisanslı depoya ürününü koyan üreticilere nakliye desteği de sağlayacağız" dedi. Böylece üreticinin lisanslı depoya ürününü koyması için yedi başlıkla destek sağlayacaklarını dile getiren Yücel şöyle devam etti:

"Çünkü lisanslı depoculuk demek kaliteli ürün, fiyat istikrarı demek. Arz fazlası ürünlerde arzın yıla yayılması demek. Tüketici haklarının korunması, depo maliyetlerinin düşmesi demek. Ürün İhtisas Borsası da çok önemli. Elektronik ürün senetleri burada alınıp satılıyor. Türkiye Ürün Borsası Anonim Şirketi kuruldu. Yönetmeliği yayınlandı. Kısa sürede tüzel kişilik ve organları oluşturacağız. Borsalar bu şirkete ortak oldu. Böylece ürünler uluslararası piyasalarda gerçek değerini bulacak."

YUNANCA HOŞGELDİNİZ DEDİ

İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, Yunanistan'dan gelen heyeti Yunanca "Kalos irthes apo tin apenanti plevra tou. Aigou filous meltemia min to chasete" (Ege'nin karşı kıyısından hoş geldiniz. Ege'nin meltemi üzerimizden hiç eksilmesin) sözleriyle karşıladı. Kestelli etkinliğe ağırlıklı olarak Yunanistan olmak üzere 8 farklı ülkeden ve farklı illerden katılımcılar olduğunu belirterek, "Bu  topraklarda pamuğa, yarattığı zenginlik nedeniyle 'beyaz altın' deriz. Bu ürün Akdeniz coğrafyasındaki tüm ülkeler için de büyük önem taşıyor. Türkiye, dünyanın en büyük ekonomik bölgelerinden olan Avrupa'ya en yakın pamuk ve pamuklu sanayi sektörlerine sahip ülke durumundadır. Bu nedenle, geçmişte ve bugün olduğu gibi gelecekte de Türkiye bu sektörün en önemli oyuncularından birisi olacaktır. Dünyanın en kaliteli pamuklarının yetiştirildiği bölgemizde, tarih boyunca önemli bir ticaret merkezi olan İzmir, pamuk üretim ve ticaretinin de önemli merkezlerinden birisidir" dedi.

Başarılı projeleri gerçekleştirebilmek için işbirlikleri yapmanın kaçınılmaz olduğuna inandıklarını dile getiren Kestelli, Akdeniz coğrafyasındaki pamuk sektörü temsilcilerini bir araya getiren bu etkinliğin de güzel işbirliklerine zemin hazırlayacağını belirtti.

KOCAGÖZ'DEN AB'YLE İLGİLİ MESAJ

İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Barış Kocagöz, uzun yıllardır bu coğrafyada pamuk yetiştiren ve neredeyse aynı sorun, dezavantaj ve avantajlarla ayakta kalmaya çalışan, dünya pamuk üretiminin yüzde 5'ini ve tüketiminin de yüzde 7'sini gerçekleştiren 5 önder ülkenin birçok ortak noktaya sahip olduğunu söyledi. Kocagöz, "Pamuk, kendi talebini yaratan, katma değeri yüksek bir üründür. Türkiye, dünyada önemli miktarda pamuk üreten, güçlü tekstil ve konfeksiyon sektörü nedeniyle aynı zamanda önemli miktarda pamuk da tüketen bir ülkedir. Bu nedenle pamuk Türkiye'nin vazgeçilmez stratejik ürünüdür. Akdeniz ülkeleri arasında da üretim, dış ticaret ve tüketimde lider olan bir ülke konumundadır" diye konuştu. Kocagöz şöyle devam etti:

"Türkiye çiftçisi için daima sosyo-ekonomik anlamda tercih edilen bir ürün olan pamuğun üretimi ve ticaretinde önemli bir kültürel birikime sahip olmamız nedeniyle, bu toplantının ülkemizde gerçekleşmesi bizim için oldukça anlamlı ve gurur vericidir. Özellikle de Avrupa Birliği'nde Türkiye'nin yerini tartışma masasına getirmek isteyenlere de güzel bir mesajdır."

MARKOU: "DAHA GÜÇLÜ BİR AKDENİZ BİRLİĞİ"

Yunan Pamuk Birliği Başkanı Vasileios Markou, Akdeniz havzasında pamuk üretiminin ve tüketiminin karşılaştığı tehditler ve zorlukların her ülke için ortak olduğunu söyledi. Markou, "Aynı ortaklık, pamuk üreten ve kullanan Akdeniz ülkelerini bir araya getiren mevcut fırsatlar için de geçerlidir. Türkiye, Suriye, Mısır, Cezayir, Fas, İspanya, Fransa, İtalya, Yunanistan hepsi de pamuk üreten ve tüketen ülkelerdir. Hayatlarımızın merkezindeki pamuğu nasıl daha iyi hale getirebileceğimiz, tüketicilerimize nasıl daha iyi hizmet edebileceğimiz ve gelecekte özellikle de önümüzdeki dijital çağda karşılaşılabilecek zorluklara nasıl cevap vereceğimiz konusunda bu ülkelerin açık bir diyalog içerisinde olması çok büyük önem taşımaktadır. Artan diyalog, ortak çıkarlarımız için ufkumuzu genişletirken, pamuk çiftçileri ve tüm tekstil camiası için olumlu ekonomik etkileri daha da arttıracaktır" dedi.

Markou, bu pamuk üreten ülkelerin coğrafi benzerlik ve yakınlıkları ile ortak kültürel ve ticari değerleri, endüstrileri yarınlara taşıyacak rekabetçi bir avantaj yarattığını söyledi. Markou, umut ve temennilerinin bu toplantıdan çıkacak sonuçların, daha güçlü bir Akdeniz birliğinin temellerinin atılmasına hizmet etmesi olduğunu belirtti.

Etkinlik kapsamında 'Akdeniz ülkelerinde pamuğun mevcut durumu', 'Pamuk ve tekstil sektöründeki son gelişmeler' adlı oturumlar yapıldı.