İzmir’in kuzeye açılan penceresi Çiğli’nin artık vizyonu değişti.

20-30 yıl öncesiyle kıyaslanamayacak ölçüde gelişen Çiğli projeye susamış bir kent olarak karşımızda duruyor.

230 bine yaklaşan nüfusuyla İzmir’in metropol ilçeleri arasındaki yerini alan Çiğli’de alt yapı önemli bir sorun olarak karşımızda duruyor.

Hali hazırda mevcut imarlı alanları dikkate aldığımızda yeni yapılaşmalarla birlikte nüfus 300 binlere ulaşacak. Çözüm üretilmediği takdirde sorunlar katlanarak büyüyecek. Yaklaşık 30 yıl öncesinde yapılan imar çalışmaları gelişen, hızla büyüyen Çiğli’nin ihtiyaçlarına çözüm olamıyor.

Üniversiteleriyle, bölge hastanesiyle, organize sanayi bölgesiyle Çiğli artık 10 yıl öncesinin Çiğlisi değil. Özellikle Harmandalı, Ahmet Efendi ve Sasalı’nın da Çiğli’ye bağlanmasıyla Çiğli’nin çehresi değişti, ufku açıldı. Ve artık Çiğlililer de değişim ve gelişimden payına düşeni almak istiyor.

Şu an ki hali ile modern bir kent görüntüsünden uzak duran Çiğli hak ettiği yere gelmek istiyor. Özellikle Çiğli’nin kaderini belirleyen bölge olan Güzeltepe, Dağ ve Köyiçi mahallerindeki kangren olmuş sorunlar göze çarpıyor.

Yıllarca adı çöplükle birlikte anılan Çiğli’nin bu kötü imajı üzerinden atması ve modern görünüme kavuşması en büyük beklentimiz. 27 mahallesiyle oralarda yaşayan insanlarıyla Çiğli’nin bir bütün olarak kalkınması ve merkez-çevre mahalle ayrımı yapılmadan hizmetlerin eşit paylaştırılması zamanı geldi.

Çiğli’nin göze çarpan bir önemli sorunu da İZBAN’ın yapılmasıyla; demiryolu altı, Anadolu Caddesi ve üstü olarak 3 parçaya bölünmesi oldu. Bu bölgedeki ulaşım ve parçalı yapının 300-500 metrelik demiryolu hattının yer altına alınmasıyla çözümü mümkün. Tüm bunların yanında yerinde kentsel dönüşümle Çiğlililer mağdur edilmeden, sosyal donatı alanlarıyla, kültür merkezleriyle yeni bir Çiğli yaratmak da mümkün.

Çağdaş bir kent yaratmak sadece alt yapı ve çarpık yapılaşma sorunlarını çözmekle değil aynı zamanda bölge insanının sosyal, kültürel, eğitim ve spor ihtiyaçlarını da dikkate alarak bir bütün halinde çağdaşlığın peşinden koşmakla gerçekleşecektir. Bu doğrultuda özellikle çocuk ve gençler arasındaki fırsat eşitliğini sağlamak ilk hedef olmalıdır. Unutulmamalıdır ki gelecek bugünün çocuklarıdır.

Sorunların çözümü sonuçtan değil sorununu yaratan nedenleri ortadan kaldırmakla mümkün olacaktır. Ve Çiğli için de gereken budur. Gerek kentsel gerek sosyal sorunlar olsun çözüm sorunun kaynağını ortadan kaldırmakla düzelecektir. Yani bataklığı kurutmak gerekmektedir.

Çiğli’nin önü açıldı, gelişim ve değişim kaçınılmaz hale geldi. Artık el ele vererek Çiğli’ye ve Çiğlililer’e yakışır modern bir kent yaratma zamanıdır.

Çiğli İzmir’in çöplüğü değil, cenneti olmalıdır… Hem kuşların hem de insanların…

HOŞÇAKALIN, DOSTÇA KALIN…