EGE MECLİSİ - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Manisa'daki toplu açılış töreninde daha önce yaptığı 'seçim barajı' açıklamasıyla ilgili çarpıcı sözler kullandı. Devlet Bahçeli, "Seçim barajı yeniden düşünülmelidir dedik bir kıyamettir kopardılar. MHP baraj korkusu olan değil, barajlara rağmen, tüm engelleri yıka yıka bugünlere ulaşmış büyük bir millet eseridir. Baraj olursa geçeriz, önümüze set çekerlerse aşarız" dedi. 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim barajı açıklamasının ardından yapılan eleştirileri yanıtlarken, "Cephe mantığıyla karşımıza geçip mevzilenen yıkım ittifakı ülkülerimizden ve ilkelerimizden ödün vereceğimizi zannediyorsa, şimdiden uyarıyorum, halt ediyor, baltayı taşa vuruyor demektir. Bunlar Diyojen olsa Alparslan oluruz, Anadolu'yu baştan başa tekrar fethederiz; Damat Ferit, Ali Kemal olsalar, tıpkı 15 Temmuz'da olduğu gibi düşman postalı giyip tepemizden bomba yağdırsalar, Mustafa Kemal olur, yedi düvelin karşısına yine dikilir, yine alayını birden püskürtür ve kaçtıkları yere kadar kovalarız" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nın toplu açılış yaptığı Manisa'daki ilk adresi Selendi ilçesi oldu. Selendi girişinde partililerin yanı sıra atlı cirit ekibi ve mehter takımının karşıladığı Bahçeli, belediyeyi ziyaret etti. Bahçeli, daha sonra ismini taşıyan meydanın da aralarında bulunduğu 248 projeyi hizmete açtı. MHP Grup Başkanvekilliği'nden istifa eden İzmir Milletvekili Oktay Vural da törene katıldı ancak protokol sıralarına değil seyirciler arasında yer aldı. Sunucu törene katılan parti yöneticileri ve milletvekillerini anons ederken Oktay Vural'ın ismini söylemedi.

 

"4 YILLIK SÜREDE 72 MİLYON 368 BİN 182 LİRALIK YATIRIM"

Meydandaki törenin açılış konuşmasını Selendi Belediye Başkanı Nurullah Savaş ve Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün yaptı. Ergün, Selendi'ye verdiği sözleri yerine getirdiğini belirterek, şunları söyledi:

"Ne demiştik?; 'Hizmet, Manisa'nın doğusundan başlayacak'. Çok şükür bugün karşınızda bu sözünü yerine getirmiş belediye başkanıyım. Selendimiz'in parlayan bir yıldız olması noktasında önemli çalışmalar yürüttük. Yaklaşık 4 yıllık sürede 72 milyon 368 bin 182 liralık yatırımla Selendi'mizde bu değişimi ve gelişimi hep birlikte yaşadık. Manisa'da, hem de Türkiye'de herkese en iyi şekilde gösteriyor olmak bizlere gurur veriyor. Biz 'önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben' diyen bir liderin izinde, Milliyetçi Hareket Partisi'nin birer neferleriyiz. Değerli Türkmen Beyi'mizin adını yaşarken yaşatmak amacıyla Selendi'mize kazandırdığımız kent meydanına ismini verdik. Biz yaptığımız hizmetlerin karşılığında yüzlerinizdeki mutluluk ve gözlerinizdeki ışıltıyı gördüğümüzde, mutlu oluyoruz."

 

"TENCEREDE PİŞEN AŞ ADETA KAPAĞINDA YENMEKTE"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, üzüm üreticisinin sorunlarına değinerek, şunları söyledi:

"Sizlerin muhatap olduğu her türlü sorun üzerine kafa yormaktadır. Bizim öncelikli gayemiz vatandaşlarımızın huzur, refah ve güvenliğidir. İlkemiz; dik baş, tok karın, mutlu yarın hedefine ulaşmaktır. Bu çerçevede Selendili çiftçilerimizin de son dönemde yaşadığı sorunlara her açıdan odaklanmış bulunuyoruz. Özellikle üzüm üreticisi çiftçilerimizin ağırlaşan meseleleri bugünlerde oldukça artmış ve çetrefilleşmiştir. Üzüm üreticilerimizin emeğinin karşılığını alamadıkları ortadadır. Girdiler pahalanmakta, gelirler ne yazık ki düşmektedir. Çiftçilerimiz maalesef dert küpüdür. Tencerede pişen aş adeta kapağında yenmektedir. Çiftçi kardeşlerim biliyorum, durumunuz zordur. Farkındayım, sesinizi duyuracak bir yer arıyor, yardım bekliyorsunuz. Sorun ve beklentilerinizi görecek, size omuz verecek bir irade, tutunacak bir dal arıyorsunuz Milliyetçi Hareket buradadır. Sizin yükünüzü hafifletmek, sesinizi duyurmak, derdinize derman olmak için yanınızdadır. Sizin sorunlarınızı çözmek ve sıkıntılarınızı ortadan kaldırmak bizim boynumuzun borcudur."

 

"BARAJ OLURSA GEÇERİZ, ÖNÜMÜZE SET ÇEKERLERSE AŞARIZ"

Bahçeli, seçim barajının düşürülmesi önerisine yönelik tepkileri hatırlattı ve şöyle dedi:

"16 Nisan'da sizlerin oylarıyla anayasal bir içerik kazanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden sonra 'seçim barajı yeniden düşünülmelidir' dedik. Bir kıyamettir kopardılar. Bir eli kan, bir eli katran olan kötülük ve simsarlık abideleri iyi niyetle söylemiş olduğumuz görüşlerimizi çarpıtarak yansıttılar. Baraj endişesine kapılarak telaşlandığımızı utanmadan, sıkılmadan, yüzsüzce dillerine doladılar. MHP, baraj korkusu olan değil; bilakis barajlara rağmen ve tüm engelleri yıka yıka bugünlere ulaşmış büyük bir millet eseridir. Baraj olursa geçeriz, önümüze set çekerlerse aşarız. Bildiğiniz üzere, yüzde 10 barajının, ittifaklarla veya başka türlü yollarla aşılabilir bir duruma geldiğini, geçmişteki tecrübelerden yola çıkarak dile getirdik. Türkiye'yi istikrar ve normalleşme sürecine getirebilmek için bir uzlaşma çağrısı yaptık. Bu yüzde 5 mi olur, yüzde 7 mi olur, yoksa yüzde 10 olarak mı kalır, böyle mi devam etmesi gerekir, bunları görmek lazımdır, dedik. Düşüncelerimizi dile getirirken kendi namımıza bir hesap arayışına girmeden, yeni hükümet etme sistemine uygun adımların atılması gerektiğini söyledik. Sözlerimin bir kenarından tutarak iftira korosu oluşturanlar MHP'yi töhmet altında bırakmak için bildik ezberlerini sıraladılar, tezviratlarını yoğunlaştırdılar."

"BUNLARINKİ ALIN DERİSİ DEĞİL DAVUL DERİSİ"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bunların tutmadığını, bundan sonra da tutmayacağını ifade ederken, "Manisa kötü niyetlileri gördü, Selendi karanlık oyunu, kirli oyuncuları açıkça fark etti. Yeniden tekrarlıyorum, Milliyetçi Hareket Partisi'nin baraj sorunu asla yoktur. Gerçek manada, baraj endişesi yaşayanlar millet vicdanını ihanet oklarıyla delmek için fırsat kollayanlarla, yeminli Türk düşmanlığının taşeronluğuna soyunan mihrak ve siyasi kalıntılardır. Aziz milletimizin teveccühü, Selendi'nin desteği Milliyetçi Hareket Partisi'nin her daim yanında olmuştur ve inanıyorum ki bundan sonra da olmaya devam edecektir. Barajdan korktuğumuz için değil, Türkiye'nin 16 Nisan halk oylamasından sonra değişen hükümet etme sistemiyle beraber ortaya çıkan siyasal zarureti hatırlattık. Üstelik bağımsız adaylarla barajın delinmesinden dolayı kanaatlerimizi paylaştık. Anlamını yitirmiş, amacından kopmuş bir uygulamanın yeni hükümet sistemimize göre yeniden yorumlanmasını tavsiye ve temenni ettik. MHP'nin Meclis dışında kalacağını dillendirenler, her seçim sonucunda çuvallamışlar, sandığa toslamışlar, yine de uslanmamışlardır. Çünkü bunlarda utanma arlanma yoktur. Çünkü bunların ki alın derisi değil davul derisidir" dedi.

 

CHP'nin baraj çıkışlarını da hatırlatan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şöyle dedi:

"Biz ülke barajı tartışılsın dediğimizde yaygara koparanlar CHP baraj olmasın veya yüzde 3'e insin dediğinde birden bire sessizliğe gömülüyorlar. 3 maymunu oynuyorlar. Ne tuhaftır ki, 'CHP siyasi varlığı ve geleceğiyle ilgili korku mu yaşıyor' sorusunu hiç kimse sorma gereği duymuyor. MHP baraj tekrar düşünülsün, bir kez daha ele alınsın dediğinde ise sanki deprem yaşanıyor. HDP eş başkanını sazıyla ekranlara çıkarıp şarkı türkü söyletenler, PKK'nın siyasi kuryelerini Meclise sokmak için kırk takla atanlar MHP'nin baraj altı kalacağını iddia edebilecek kadar ipten kazıktan boşanmışlardır. Yani, tencere tava bunlarınki hep aynı hava. Paravan ve sözde anket firmaları da durumdan vazife çıkararak MHP'yi baraj sorunu yaşayan bir partiymiş gibi sunacak kadar küçülüyor, siyasi kundakçılık yapıyorlar. Kurgu anketlerle bize elbise dikmeye çalışanlar, önce yama tutmayan yırtıklarını tamir etsinler. Bizim gücümüzü öğrenmek isteyenler aziz milletimizin tertemiz irade ve vicdanına baksınlar. Milliyetçi Hareket Partisi'nin yükselişini görmek isteyenler yürekleri yetiyorsa, cesaretleri varsa gelsinler de Selendi'ye sorsunlar, Selendi'yi anlasınlar."

 

"FARE DELİĞE SIĞMAMIŞ BİR DE KUYRUĞUNA KABAK BAĞLAMIŞTIR"

2019 Cumhurbaşkanı seçiminin 16 Nisan'ın rövanşı olarak algılayanların 'hayır' cephesini sıkılaştırmak ve derinleştirmek için bloklaşma yarışına girdiklerini önei süren Bahçeli, şöyle devam etti:

"Hayır bloğunun sözde önderliğine soyunan CHP; PKK'nın siyasi uzantıları ve kıyıda köşede kalmış çürük çarık siyasi oluşumlardan medet umarak ittifak arayışlarına başlamıştır. FETÖ de bu girişimlerden memnun halde el avuç ovuşturmaktadır. Anlayacağınız, fare deliğe sığmamış bir de kuyruğuna kabak bağlamıştır. Sayın Kılıçdaroğlu 2019 seçimlerinin tek adamdan yana olanlarla demokrasiden yana olanlar arasında geçeceğini söylemektedir. İddia ucuz, yorum bayat, düşünce bayağıdır. Sözüm ona adalet yürüyüşlerinde yollara saçtıkları işbirliğini sandıkta nihayete erdirmek için CHP'si, HDP'si, iplisi ipsizi yeniden bir araya gelmek için zaman ve zemin arayışındadır. 14 Kasım Salı günü Meclis grup toplantımızda ifade ettiğim gibi, şayet önümüzdeki siyasal süreçte bloklaşma sertleşir, cepheleşme keskinleşirse, CHP yanına HDP ve diğer yedeklerini alıp 16 Nisan'ın rövanşını almak için çalışmalarına hız verirse Milliyetçi Hareket Partisi buna duyarsız ve tepkisiz kalmayacaktır."

 

"BUNLAR DİYOJEN OLSA, ALPARSLAN OLURUZ"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, istikrarsızlık ve kaostan beslenenlerin, 15 Temmuz'dan bu yana sürdürdükleri ilkesel duruşlarını bozmasına izin vermeyeceklerini ifade ederken şöyle konuştu:

"Fitne ve fesat taşıyıcılığı yapanların karşısına Selendi'den aldığımız güçle çıkacağız, asla taviz vermeyeceğiz, çizgimizi ve tutarlılığımızı bozmayacağız. Dedik ki, bu durum karşısında partimiz; 7 Ağustos Yenikapı ruhu ve 16 Nisan halk oylaması şuurunun gereği olarak Adalet ve Kalkınma Partisi'yle Cumhurbaşkanlığı Hükümet etme sistemini 2019'da tam manasıyla tesis etmek maksadıyla, sonuna kadar birlikte ve yan yana mücadelesini sürdürecektir. Türkiye'yi 15 Temmuz'da cebren ele geçiremeyenlerin hile ve desiselerine karşı 7 Ağustos Yenikapı ruhuyla yakaladığımız birliktelik ruhunu, 16 Nisan'da ortaya koyduğumuz kararlı duruşu muhafazada kararlıyız. Nifaka karşı bir olacağız, niza arayışlarına karşı sapasağlam duracağız. Mahvımızı hesap edenlerin oyunlarını odağında bozacağız. Milletin sinesinden bulamadıkları desteği PKK'dan, Haçlı bakiyesinden, Türkiye'ye diş bileyen terör baronlarından sağladıkları güçle almaya çalışanlara geçit vermeyeceğiz. Cephe mantığıyla karşımıza geçip mevzilenen yıkım ittifakı ülkülerimizden ve ilkelerimizden ödün vereceğimizi zannediyorsa, şimdiden uyarıyorum, halt ediyor, baltayı taşa vuruyor demektir. Bunlar Diyojen olsa Alparslan oluruz, Anadolu'yu baştan başa tekrar fethederiz; Damat Ferit, Ali Kemal olsalar, tıpkı 15 Temmuz'da olduğu gibi düşman postalı giyip tepemizden bomba yağdırsalar, Mustafa Kemal olur yedi düvelin karşısına yine dikilir, yine alayını birden püskürtür ve kaçtıkları yere kadar kovalarız. Türkiye'ye asırlık kinle savaş açanlara karşı yegane gücümüz ve dayanağımız aziz milletimizdir, Selendi'nin iradesidir. Pensilvanya'dan beslenen, Türk düşmanlarıyla düşüp kalkan, egemenliğin yegane sahibi aziz milletimize sömürgecilik dayatması yapanlar vaziyet almışken ben diyemeyiz, benlik davası güdemeyiz. Kan kusup kızılcık şerbeti içtik deriz, yine de Türkiye'yi ele geçirmeye kalkanlara zafer narası attırmayız."

 

ERKEN SEÇİME KARŞI ÇIKTI

MHP'nin erken seçim senaryosuna iyi bakmadığını da söyleyen Bahçeli, Türkiye'nin 7 Haziran, ve 1 Kasım 2015 ile 16 Nisan 2017 olmak üzere 2 yılda 3 defa sandık başına gittiğini anlatırken şöyle dedi:

"Şu anda seçilmiş hükümet görevinin başındadır. Kaygıya gerek ve yer yoktur. Kaldı ki 16 Nisan'ın gerektirdiği uyum yasaları sağlanmadan, yeni sistemin taşları yerli yerine oturmadan yapılacak erken seçimin siyasi belirsizlik doğurma ihtimali yüksektir, akıl karı olmadığı da açıktır. Elbette Türkiye içte ve dışta terörle mücadele anlamında yoğun bir çaba sarf ederken, bu çabaların erken seçim gündemiyle akamete uğramasına asla razı olmayız. Milli bekamıza yönelik tehditleri ortadan kaldıracak siyasi ve idari bir kararlılık şu anda devrededir. Türkiye'ye diş bilediğini zanneden hainlerin başlarının ezilmesi öncelikli gündemimiz arasındadır. Türkiye'yi kısır tartışmalarla oyalamaya kalkanlara müsamaha göstermemiz söz konusu dahi olamayacaktır. Bizim derdimiz Türkiye, sevdamız millettir."

OKTAY VURAL AÇIKLAMA YAPTI

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, toplu açılış törenleri için ziyaret ettiği Manisa'da Kula Belediyesi'ne uğradıktan sonra Alaşehir ilçesine geçti. Bahçeli'yi burada da atlı süvariler karşıladı.

Bu arada MHP Grup Başkanvekilliği'nden istifa eden İzmir Milletvekili Oktay Vural, Selendi'deki törende seyirciler arasında yer alması ve isminin okunmaması konusunda açıklama yaptı. Vural, geç geldiği için seyirciler arasında yer aldığını, isminin de kendisini görmedikleri gerekçesiyle okunmadığını öne sürdü. Alaşehir Belediyesi'ni ziyaret eden MHP Genel Başkanı Bahçeli, kent meydanına geçti.

 

"ÜZÜM ÜRETİCİSİ NE YAZIK Kİ ÜZGÜNDÜR"

Alaşehir'de Yıldırım Beyazıt'ın ruhunun bulunduğunu söyleyen Bahçeli, "Parti kadrolarımız ülkemizin diğer illerinde olduğu gibi Manisa'da yaşanan her sorunu dikkatle takip etmektedir. Alaşehir mahsun iken Ankara mesut olamaz. Üretici, üzüm hasadından beklediği karşılığı alamamıştır. Ülkemiz dünyadaki çekirdeksiz kuru üzüm ihracatının yüzde 45'ini gerçekleştirmektedir. 950 bin dekar bağ alanında üzüm üretilmektedir. Üzüm üreticisi ne yazık ki üzgündür. Kaygılıdır. Maliyetleri giderek artarken satışta aynı karşılığı bulamamaktadırlar. Her zan her zaman sizin yanınızdayız. MHP varsa umut vardır çare vardır" dedi.

 

'KARANLIK ELLERİN HAİN HEDEFLERİN SATAŞMALARINA MARUZ KALDIK'

Bahçeli, seçim barajına yönelik sözlerini eleştirenlere tepkisini burada da sürdürerek şöyle dedi:

"Ne dün ne bugün 'önce partimiz' diyerek hareket etmedik. Milletimiz için hayırlı olanı istedik. Önce millet ve ülkem derken kuru sıkı atmadığımızı her fırsatta gösterdik. Karanlık ellerin hain hedeflerin sataşmalarına maruz kaldık. Ancak yılmadık yıkılmadık. Çünkü biz MHP'yiz. Karanlık hesaplara geçit vermedik. İhanetlerle karşılaştık. Yaşanan tehdit karşısında duruşumuzun erdem ve önemine işaret ediyoruz. Ancak bazıları hala siyasi çetele tutuyor. Bu gafiller Türkiye huzura kavuşuncaya kadar hiçbir arzusunun gerçekleşmeyeceğini, balık kavağa çıkana kadar anlamayacaklar. Blok siyasetinden medet ummaya devam ediyorlar. Biz millet sevdalılarıyla hak bildiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz. Cephe mantığıyla karşımıza geçip mevzilenenler, ilkelerimizden ödün vermemizi bekliyorlar. Böylesi bir alçalmayı ömür boyunca göremeyeceklerini ilan ediyorum" dedi.

'TAMAH ETMEYECEK'

Bahçeli, NATO krizine değinerek, ABD'nin çirkin oyunları ve küresel senaryolarına Türkiye hiçbir zaman tamah etmeyeceğini öne sürdü ve "Ne olursa olsun Türkiye hiçbir zalime tamah etmeyecektir. 'Tamam' demeyecektir. Terör örgütleriyle düşüp kalkanlar, PKK, PYD, YPG'yi silahlandıran Türkiye düşmanlarının ümidi olanlar bu kez de başaramayacaklar, sonuç alamayacaklardır. Güvence Manisa'nın ruhu ve asaletidir. Gücümüzün kaynağı için büyük Türk milletidir. Türkiye'nin milli hassasiyetlerini kaşıyarak kanatanlar mahcup ve mağlup olacaklardır.  İblisinin bile aklına gelmeyecek oyunlarla Türkiye'yi bölmeye çalışanlar bunun hesabını vereceklerdir" dedi.

Toplu açılış yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, daha sonra Salihli'ye gitmek üzere yola çıktı. 

 

'CHP DEBELENDİĞİ YERDE SÜREKLİ PATİNAJ YAPMAKTA'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, toplu açılış törenleri için geldiği Manisa'da Salihli İlçesi'ni ziyaret etti. Açılış konuşmasını yapan Salihli Belediye Başkanı Zeki Kayda ile Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün'ün ardından kürsüye MHP lideri Devlet Bahçeli çıktı. Salihli'nin çehresinin değiştiğini belirten Bahçeli, ilçenin sıkıntıları olduğu, parti olarak da bunun takipçisi olacaklarını söyledi.

Türk milletinin, 16 Nisan'daki Anayasa referandumuyla beraber sistemsel sorunlardan kaynaklanan siyasi belirsizlik bilmecesine son verdiğini söyleyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aziz milletimiz kararlı iradesini ortaya koyarak devlete yön tayin etmiş, tıkanıklıkların önünü hür iradesiyle açmıştır. 16 Nisan'da yapmış olduğu tercih ne olursa olsun, her vatandaşımız bizim için aynı ölçüde saygıya ve itibara layıktır. Gelin görün ki 'hayır' verenlerin sözcülüğünü üstlenen CHP, 16 Nisan'ı kaybedilmiş bir müsabaka zannederek rövanşını almaya kalkmakta, debelendiği yerde sürekli patinaj yapmaktadır. İlave olarak yanına yöresine de Kandil'den yönetilen kuklaları ve iplerinin kimin elinde olduğu malum olan güruhu almış durumdadır. Türk milletinin onayından geçen referandum sonucunu kabullenemeyenler, bugünlerde blok siyaseti inşa ve imal etme arayışındadır. Kimin bloku, neyin cephesi olduğu bize göre malumdur. Bu karanlık ittifakı kimlerin kontrol, kimlerin kumanda ettiği de açıktır. Buradan sesleniyorum; Milletin bir yarısı, diğer yarısının rakibi değildir. Milletin bir kısmı diğer bir kısmının husumetlisi, karşı kutbu değildir. Millet birdir, adı da büyük Türk milletidir. Aksini iddia edenler, yabancı başkentlerden siparişle gönderilen talimatlara bel bağlayan müflis ve melanet siyaset karaborsacılarıdır. CHP yanına aldığı PKK'nın siyasi uzantısı HDP ve diğer kriz çığırtkanlarıyla temas trafiğini yoğunlaştırıyor, işbirliği kanallarını olgunlaştırıyor. Karşımızda bulunan tehditler gereğince, partimiz milli birlik dedikçe, bunlar Türkiye hasımlarından medet umuyorlar. Biz istiklal ruhunu büyütelim dedikçe, bunlar ısmarlama siyasi projelerde taşeronluğa talip oluyorlar."

 

NATO VE ABD'YE ELEŞTİRİ

15 Temmuz darbe girişimini örnek vererek Türkiye'nin, büyük bir tehdit altında oduğunu ifade eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şöyle konuştu:

"İçeriden ve dışarıdan bekamıza yönelik hasmane ve hain emellerin dozunda inanılmaz artışlar gözlemlenmektedir. Milli birliğimiz parçalanmak, milli bütünlüğümüz yok edilmek istenmektedir. Bin yıldır yurt tuttuğumuz Anadolu'dan atılmamız için her yola başvurulmaktadır. Çok boyutlu, çok aktörlü terör tehdidiyle ülkemizi kuşatma gayretleri tedavüldedir. IŞİD'ten tutun DHKPC'ye, PKK/PYD'den alın, FETÖ'ye varıncaya kadar çok sayıda terör örgütü üzerimize salınmış, alçakça saldırtılmıştır. Ülkemize karşı terör örgütlerini kimlerin beslediği ortadadır. Suriye'de sadece PKK/PYD'ye sayıları binleri aşan TIR'larla silah gönderilmiştir. ABD, terör örgütlerine zırhlı araç ve ağır silah vermekten henüz vazgeçmiş değildir. Bu açık bir düşmanlık alametidir. Bu korkunç bir husumetin ifşasıdır. Gönderilen bu kadar silah bir başka terör örgütü olan IŞİD'le mücadele kılıfı altında tevil edilmektedir. Bir terör örgütünü, başka bir terör örgütüyle işbirliği yaparak bitirebileceğini zannedenlerin asıl hedefi Türk milletidir. Karanlık oyunlarla, rezil anlayışlarla, kirli niyetlerle yola çıkanlar bellidir. Suriye'de adeta IŞİD'e kaç, PKK/PYD'ye tut tiyatrosu sergilenmektedir. Ne kaçan tutulmakta, ne de tutulanlar cezalandırılmaktadır. Suriye'de iç savaşın başladığı günden bugüne kadar IŞİD, PKK/PYD arasında gizlenemez ilişki ve irtibat vardır. IŞİD bahanesiyle PKK/PYD önce parlatılmış, ardından palazlandırılmış, sonra silahlandırılmıştır. Bütün bunlar, şu felaket ve garabete bakınız ki, Türkiye'nin sözde dost ve müttefiki olan ABD tarafından gerçekleştirilmiştir. ABD, Türkiye'nin bu zamana kadar yaptığı haklı itiraz ve ikazları dikkate almayarak dost ve müttefikliğinin sanal ve sözde olduğunu ispatlamıştır. Rakka'nın bir çırpıda IŞİD'ten alınıp, PKK/PYD'nin eline geçmesinin başka bir izahı yoktur. Adına IŞİD'le mücadele diyen ve başını sözde müttefikimiz ABD'nin çektiği ülkeler ne gariptir ki, olan biten karanlık gelişmelere müdahil olmayı akıllarından bile geçirmemişlerdir. Rakka'dan kamyon kasalarında ellerini kollarını sağlayarak çıkan IŞİD barbarları, gidecekleri yere PKK/PYD ve ABD himayesinde ulaşmışlardır. El Bab ve çevresinde Türk Silahlı Kuvvetledi'nin IŞİD'e karşı verdiği mücadelede 'daha ileri gitmeyin' diyenlerin asıl yüzleri Rakka'da deşifre olmuştur. ABD'nin resmi açıklamalarına bakılırsa bu durum yerel bir meseleye getirilmiş mevzi bir çözümden ibarettir."

 

'ABD'NİN TERÖRLE MÜCADELESİ ARTIK İNANDIRICI DEĞİLDİR'

Devlet Bahçeli, ABD'nin terörle mücadelesinin inandırıcı olmadığını belirterek, "ABD, Suriye'de izlediği politikayla terörü çift yönlü beslediğini, desteklediğini, birisine kaç derken, öbürüne kovalama talimatı verdiğini açıklıkla göstermiştir. PKK/PYD terör örgütüne silah verip heyecanla kollayan ABD, IŞİD'li teröristlerin tüm dünyaya yayılmasına da göz yummuştur. Bu canavarları mahallinde yok edeceği vaadi ile küresel koalisyon oluşturacağını söyleyen ABD'nin terörle mücadelesi artık inandırıcı değildir. Mızrak çuvala sığmamaktadır. Washington'un birbiri ardına izlediği yanlışlar ve kasıtlı politikalar, gelinen noktada sadece bölgemizin değil, dünyanın istikrarını tehlikeye atmıştır. Bölgedeki etnik ve mezhep temelli ayrışmaları kamçılayanlar, terör örgütlerini sahaya sürerek kaosu beslemiş, kargaşadan medet ummuşlardır. Buna mutlaka dur denilmelidir. Ülkemize yönelen terör tehdidinin kaynağında yok edilmesi zaruridir. Sınırlarımızın ötesinde kurulan terör kampları vakit kaybedilmeden imha edilmelidir" dedi.

 

'TÜRK BAYRAĞI KANDİL'DE DALGALANMALI'

Türk bayrağının Kandil'de dalgalanması gerektiğini de ifade eden Bahçeli, "Afrin teröristlere mezar olmalıdır. Dahası Ayn el Arap ve Tel Abyad gibi diğer terör kamplarındaki tehdide de son verilmelidir. Türk'ün gücü dosta da düşmana da gösterilmelidir. Kudretimizi herkes görmelidir. Bölge ülkeleriyle geliştirilecek makul ortaklık mekanizmaları terörle mücadelemize katkı sağlamalıdır. Elbette böylesi bir dönemde milli birlik ve beraberliğimizin korunarak her alanda tesis edilmesinin önemi de büyüktür" diye konuştu.

 

NATO'DAKİ SKANDAL

NATO'daki skandala değinen Bahçeli, yaşananların kasıtmı olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Türkiye'nin sonu gelmeyen tartışmalarla vakit kaybına uğramaması lazımdır. Zira su uyusa da düşman uyumuyor, Türkiye'ye saldırmak için her an fırsat kolluyor. Görüyorsunuz, geride bıraktığımız günlerde Norveç'te yapılan NATO'nun bir masa başı tatbikatında ülkemiz açıkça hedef alınmıştır. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile 12. Cumhurbaşkanımız olan Recep Tayyip Erdoğan düşman safında gösterilmiştir. Genelkurmay Başkanımıza Kanada'da yapılan hakaretamiz ve hayasız karalama ve aşağılama asla kabul edilemeyecek bir ilkellik ve art niyetliliktir. Bu durumun izahı ve özrü asla mümkün değildir. Yaşananlar bir yanlışlıktan öte kasıtlıdır, kalleşliktir. Anlaşılan o ki; 15 Temmuz FETÖ merkezli darbe girişiminde payı ve dahli bulunanlar hala boş durmuyorlar. Son günlerde yaşanan iğrenç hadiseler bir ayıptan, bir yanlıştan, bir aymazlıktan öte ülkemizle alakalı karanlık emellerin açığa çıkmasıdır. Yarım asrı aşkın süredir NATO ittifakında sorumluluklarını yerine getiren Türkiye'ye, bugün birileri yan gözle bakmaya, hedef ülke haline getirmeye cüret edecek kadar kontrolden çıkmıştır. Kimse unutmasın ki Türk milleti kutlu varlığına kefen biçmeye yeltenenin haddini bildirecek, alçaklıkların hesabını soracak güç ve dirayettedir. Biz dostluğuna sadık bir ülkeyiz ama hasmımızı da iyi tanırız. Ellerini ovuşturarak zaafa düşmemizi bekleyenler ortadadır."

 

BİRLİK ÇAĞRISI YAPTI

Bahçeli, uzlaşı çağrısı yaparak, "Tabi ki siyasette de uzlaşmanın ortadan kaldırıldığı, ayrışma ve kamplaşmanın olduğu bir vasatı yakalayabilme arayışları devam etmektedir. Biz bu zilleti daha önce gördük. Bin yıllık kardeşlikte karar kıldığımızı söyleyip, demokrasiden vazgeçmeyeceğimizi ilan ettik. Mademki bize yönelik tehditler artmış ve çoğalmıştır, o halde her seviyede tezahür edecek milli birlik ruhuyla hıyanetin üzerine gitmemiz hakkımızdır, helalimizdir, tarihi görevimizdir. Gün sen şöylesin, ben böyleyim deme günü değildir. Bugün önce ülkem ve milletim diyerek bekamıza kast etmek için sıraya giren düşmanlar karşısında safları sıkılaştırma günüdür. İstiyoruz ki belaları uzaklaştıralım. Diliyoruz ki; tehditleri tümüyle ortadan kaldıralım. Arzuluyoruz ki; istikrar ve huzur içerisinde bir ve beraberce yaşamanın kıvancını yaşayalım. Daha güçlü ve milli ülkülerine ulaşmış büyük Türkiye hedefimize hep beraber varalım" dedi. (Taylan YILDIRIM- İlker KILIÇARSLAN/DHA)