EGE MECLİSİ - İzmir'in Buca ilçesinde, iddiaya göre 8 yaşındaki çocuklarını su hortumu ile döve döve öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanan Suriye uyruklu baba ile üvey anne hakim karşısına çıktı. Baba M. D., oğlunun dilencilik ve hırsızlık yaptığını iddia ederek hortumla dövdüğünü söyledi. 

Davaya konu olan olay, geçtiğimiz 6 Temmuz günü Buca’da meydana geldi. Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı İsmail Ersin Ağca’nın hazırladığı iddianameye göre, Suriye uyruklu ailenin çocuğu 8 yaşındaki A.D.’yi inşaat işçisi babası M. D. (34) ve üvey annesi F. Ş. (32) uzun süredir su hortumu ile dövüyordu. Son olarak şüpheli baba M. D.’nin 5 Temmuz gecesi, üvey anne F. Ş.’nin de 6 Temmuz saat 07.00 sıralarında A.D.’yi hortumla dövdüğü ileri sürüldü. Sabah hareketsiz bulunan ve uyanmayan A.D. için çağrılan sağlık ekipleri, küçük çocuğun öldüğünü belirledi. İddianamede, minik A.D.’nin darp sonucu hayatını kaybettiği belirtildi. Olaydan sonra gözaltına alınan şüpheli baba M. D., oğlunun kendinden habersiz dilencilik yaptığı için uzun süredir hortumla dövdüğünü söylerken, oğlunu sadece kendisinin dövdüğünü, üvey annesinin dövmediğini söyledi. Şüpheli üvey anne F. Ş. ise eşi M.’nin oğlu A.D.’yi zaman zaman “terbiye etmek” için hortumla dövdüğünü ve kendisinin üvey oğluna hiç dokunmadığını iddia etti. Her iki sanık da çıkarıldıkları mahkemece tutukladı. Savcı hazırladığı iddianamede her iki şüphelinin de küçük A.D.’nin ölümüne sebep olduklarını, uzun süredir her iki şüphelinin de A.D.’yi darp ettiklerini ve maktuldeki yaraların sayısı ve nitelikleri göz önüne alındığında öldürme kastıyla hareket ettikleri belirtildi. ‘Canavarca hisle çocuğu öldürmek’ suçundan her iki sanık hakkında da ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Dava İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

 

Dilencilik ve hırsızlık yapıyor diye hortumla dövüyormuş

İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmaya tutuklu sanıklar M. D., F. Ş., sanık avukatları Tuğba Aydın, Rıdvan Güney, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Pınar Melli katıldı. Tercüman aracılığıyla ifade veren sanık M. D., “Olay tarihinden önceleri de oğlum dilencilik ve hırsızlık yapardı. Diğer sanık olan eşim bunları bana söylerdi. Ben oğluma çok kez uyardım. Döverdim. Olay günü de aynı şekilde eşim bana oğlumun dilencilik ve hırsızlık yaptığını söyledi. Ben de hortumla kaba etlerine, bacağına vurdum. Daha sonra televizyon izleyip yattık. Sabah 07.00 gibi işe gitmek için evden çıktım. Eşim olan diğer sanık, oğluma şiddet uygulamazdı” dedi. 

Tercüman aracılığıyla savunma yapan F. Ş. ise “M. benim Suriye'den nikahlı eşim. Evlendikten sonra Türkiye'ye geldik. Eşimin bir önceki eşinden olan A.D. dilencilik ve hırsızlık yapardı. Bunu Suriye'de de yapardı. Babası da biliyordu. Olay gününden önce babası hortumla dövdü. Ben şiddet uygulamadım” diye konuştu.

Daha sonra ailenin komşusu ve baba M. D.'nin iş yeri arkadaşı tanık olarak dinlendi. Duruşma savcısı, gelmeyen tanıkların zorla getirilmesini ve sanıkların tutukluluk hallerinin devam etmesini talep etti. Mahkeme heyeti, gelmeyen tanıların zorla getirilmesine ve sanıkların tutukluluk hallerinin devam etmesine karar verip eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. (Atakan Şen/İHA)