EGE MECLİSİ - Avrupa Birliği Türkiye Delegasyon Başkanı Başkanı Büyükelçi Christian Berger, “Vize serbestisi ile ilgili Türk hükümeti teklif sunacak, eksik olan bazı kriterlerin yerine getirilmesi gerekiyor” dedi.

Berger, “Siyasi anlamda iki taraf arasında bazı gerginlikler yaşanıyor ama ilişkilerimiz her zaman çok güçlüydü. Tarih içerisinde inişler çıkışlar olabiliyor ama iki taraf olarak bunların üstesinde gelebiliyoruz” dedi. 

Çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere İzmir’e gelen Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyon Başkanı Başkanı Büyükelçi Christian Berger, ilk olarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu ziyaret etti.

Bir yıldır Türkiye’de bulunduğunu belirten Büyükelçi Christian Berger, bu süre içinde İzmir ve çevresindeki çeşitli bölgelerle işbirliği faaliyetleri yürüttüklerini ve bundan memnuniyet duyduklarını ifade etti. Büyükelçi Berger, “İzmir, uzun zamandır işbirliğinde olduğumuz kentlerden bir tanesi. Kentinizle yürümekte olduğumuz bu işbirliği çalışmalarını önümüzdeki günlerde sürdürmeyi istiyoruz" dedi.

İzmir’in ticari faaliyetleri ve mülteciler hakkında Büyükelçi Berger’ın talebi üzerine bilgi veren Başkan Aziz Kocaoğlu da şunları söyledi:

“İzmir tarih boyunca bir ticaret merkezi oldu. Bunu da liman faaliyetine ve Ege'nin çok önemli tarım ürünlerine borçlu. Petro kimyadan tekstile kadar geniş bir sanayimiz var. Tarihe de baktığımızda önce ticarette öne çıkan şehirler, sonra sanayide öne çıkıyor. İzmir de böyle bir kent. Bizim belediye olarak hedefimiz, kentin kalkınmasını sağlamak ve bunu sağlarken çevre yatırımlarına öncelik vererek çevreden taviz vermemek, bununla ilgili çalışmalarımız sürüyor.”

 

Mülteciler konusu

Mültecilerle ilgili de bilgi veren Başkan Kocaoğlu, “Suriye’den ve diğer ülkelerden burayı transit olarak kullanmak isteyen mülteciler bir şekilde Türkiye'de geliyorlar. Kimse refah ülkeleri dışında bir yerde kalmak istemiyor herkesin hedefi Avrupa’ya gitmek. Bunun için de tabiri caizse ölümü göze alıyorlar. Biz belediye olarak sosyal yardımları gerekli destekleri veriyoruz. Ama şu realite biliniyor ki; ölümü göze almış insanın yapamayacağı bir şey yok. Türkiye’de rahat yaşıyorlar ve destekleniyorlar. Ama bunu sadece Türkiye’ye havale ederek içinden çıkılamaz, bu bir realite. Fakat biz insani yardımlarımızı ve hayatlarını sürdürmeleri için merkezi hükümetimiz ve hayırsever insanlar elimizden geleni fazlasıyla yapmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Büyükelçi Christian Berger, ardından ESİAD'ı ziyaret etti. ESİAD Başkanı Fadıl Sivri, AB'nin ESİAD için önemli bir misyon olduğunu ifade ederek, AB-Türkiye ilişkilerini ilerletme ve tam üyelik kapsamında katkı sağlamayı amaçladıkların kaydetti.

Büyükelçi Berger ise AB - Türkiye ilişkilerinin inişleri çıkışları bulunduğunu, bu süreçte çıkışlara örnek olarak Brüksel'de kısa süre önce düzenlenen toplantıda ekonomik ilişkilerin canlandırılması için tarafların birlikte çalışmasının öneminin vurgulandığını anlattı. AB'nin Türkiye'nin en büyük ekonomik ortaklarından olduğunu kaydeden Berger, taraflar arasında canlı bir ekonomik ilişki bulunduğuna işaret etti.

İzmir Ticaret Borsası’nı ziyaret

Büyükelçi ardından İzmir Ticaret Borsası’nı (İTB) ziyaret etti. İlk olarak pamuk fiyatının belirlendiği ‘Pamuk Korbey’inin seansını izleyen Berger, ardından tarihi meclis salonunda İTB Başkanı Işınsu Kestelli ile birlikte bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

 

İTB Başkanı Kestelli, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında Gümrük Birliği’nin revizyon müzakerelerinin devam ettiğini belirterek, Gümrük Birliği güncellemesi gerektiğini ifade etti. AB’nin üçüncü ülkelerle imzaladığı Serbest Ticaret Anlaşmalarının (STA), son 10 yılda ve giderek artan ağırlıkta Türk ekonomisine zarar vermeye başladığını dile getiren Kestelli, STA konusunun mutlaka doğru bir düzleme oturtulması gerektiğini ifade etti. AB ile gümrük birliği içinde olan, AB üyeliğine aday olup müzakereleri yürüten bir ülkenin vatandaşlarının hala vize bariyeri ile karşı karşıya olmalarının kabul edilemez olduğunu da belirten Kestelli, vizesiz seyahatin mümkün kılınması büyük önem taşıdığını ve Türkiye olarak, Avrupa Birliği’nin bir parçası olduğu inancını güçlendirecek somut adımlar beklediklerini kaydetti.

“Siyasi gerginlikler yaşansa da ilişkilerimiz çok güçlü”

Son 6-7 aylık dönemde AB- Türkiye ilişkileri kapsamında üst düzey görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirterek, “Sayın Cumhurbaşkanı Brüksel’e giderek devlet başkanlarıyla görüşme yapmıştı. 10 gün önce de Brüksel’de üst düzey ekonomik bir toplantı gerçekleşti. Her iki tarafında vardığı sonuç AB-Türkiye ilişkilerinin çok güçlü olduğu yönünde oldu. Zaten bir sene önce ilk kez Türkiye’ye geldiğimde bende aynı görüşe varmıştım. Siyasi anlamda iki taraf arasında bazı gerginlikler yaşanıyor ama ilişkilerimiz her zaman çok güçlüydü tarih içerisinde inişler çıkışlar olabiliyor ama iki taraf olarak bunların üstesinde gelebiliyoruz” dedi.

Türkiye’de yaptığı ziyaretlerde hep AB’ye karşı iyimser hava gördüğüne işaret eden AB Türkiye Delegasyon Başkanı Berger, “Siyasi anlamdaki gerginlikleri bir tarafa bırakırsak biz sivil toplum kuruluşları, belediyeler, yerel yönetimler, iş çevreleri ve diğer örgütlerde Avrupa Birliği ile Türkiye arasında yakın ilişki olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin her yerinde AB’nin var olduğunu görüyoruz. Umuyorum ki AB - Türkiye arasındaki bu ilişkiler, Türkiye’nin daha da başarılı olmasına katkıda bulunacaktır” diye konuştu.

 

Gümrük Birliği ile ilgili güncelleme gündemde

Büyükelçi Berger, İTB Başkanı Işınsu Kestelli’nin dile getirdiği gümrük birliği, serbest ticaret anlaşmaları ve vize serbestisi sorunlarına yönelik şunları söyledi:

“Öncelikle gümrük birliği her iki tarafında yararına, bunda hemfikiriz. AB komisyonu, gümrük birliği ile konunun güncellenmesini gündeme getirmek için bir yetki talebinde bulundu. Temel olarak tarım, hizmet sektörü, kamu sektörünün dahil edilmesi ile ilgili güncelleme gündemde. Bunla alakalı olarak iki önemli konu var. Diğer ülkelerle yapılan serbest ticaret anlaşmaları ve bu tür ilişkinin Türkiye’nin çıkarına nasıl yansıtılabilir konusu var. İkinci konu da kurallara dayalı sisteme oturma mevzusu var. Aradaki anlaşmazlıkları hukuki çerçevede çözebilecek düzenlemenin olması önemli bir konu.”

 

“Vize serbestisi ile ilgili Türk hükümeti teklif sunacak”

Vize serbestisine de değinen Büyükelçi Christian Berger, “Bizim vize serbestisinin sağlanması ile ilgili olarak Türkiye ile anlaşmaya vardığımız bazı detaylar var. Hala eksik olan bazı kriterler var. Türk hükümeti bu eksik olan kriterlerin nasıl yerine getirilebileceği ile ilgili bir teklifini bize sunacak. Komisyonda bu konuyla ilgilenen kişinin de belirttiği gibi söz konusu kriterlerin bir kısmı çok kısa sürede yerine getirildi, geri kalanının da aynı şekilde tamamlanacağına inancımız var. Hala yerine getirilmesi gereken işler var ama ben kendi açımdan hem hükümet hem örgütlerle yaptığım işbirliklerinde hep bir isteklilik görüyorum bu konuyla ilgili olarak. Ve tabiki bu konularla ilgili iş çevrelerinin ne söyleyeceğini dikkatle dinlememiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

 

Öğrencilerle buluştu

Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyon Başkanı Büyükelçi Christian Berger, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Ercan Çelik ile birlikte öğrencilerle buluştu. AB ile Türkiye arasındaki iş birliği çalışmalarında eğitimin de önemli noktada yer aldığını belirten Büyükelçi Berger, “AB’nin yürütmekte olduğu en başarılı programlardan biri de Erasmus + programıdır. Brüksel’de bütçe görüşmeleri yapılırken, nereye ne kadar para aktarılması konusunda bu sene Erasmus + programına daha fazla para aktarılması kararlaştırdı. Bu programdan düne kadar yaklaşık 2 milyon öğrenci yararlandı, 500 binden fazla öğrenci bu program çerçevesinde AB ülkelerine ziyarette bulundu. Erasmus + yalnızca öğrencilerin değil mesleki eğitim almak isteyenlerin yararlanabildiği, araştırma yapmak isteyenlerin, firmaların, akademisyenlerin, STK’ların yararlanabildikleri bir program” dedi.

Bilim ve araştırma alanında da yürütmekte oldukları bir program olduğuna değinen Christian Berger, bu program ile de araştırma enstitülerinin ve şirketlerin aynı alanlarda bir araya gelip çalışmasına imkan sağlandığını ifade etti.

 

“İslam karşıtlığıyla baş etmenin yolu diyalog kurabilmek”

İletişim kanallarının açık tutulması için yalnızca diplomat ve iş çevreleri ile değil üniversitelerle de iş birliğinin önemli olduğuna işaret eden Berger, “Kendi deneyiminde yola çıkarak net bir şekilde söyleyebilirim ki zaman zaman yaşanılan ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı, sorunu olsun bütün bunlarla baş edebilmenin yolu da aslında ilaç diyebileceğimiz şey; iletişimde olmak, diyalog kurabilmek diye düşünüyorum” dedi.

 

“Suriyelilerle ilgili siyasi çözüm bulunması en önemli olanı”

Mültecilerle ilgili olarak Türkiye ile yürütülen önemli iş birliği alanlarından birinin de sosyal hizmetler, eğitim desteği olduğunu dile getiren Büyükelçi Berger, “Suriye krizinde siyasi çözüm bulunabilmesi için birlikte çalışılması en önemli olanı. Sorunun kökünde yatan nedenleri ortadan kaldırmak amacıyla insani yardım, eğitim desteğinin kriz mağdurlarına sunulması büyük önem taşıyor. Bu noktada da özellikle siyasi düzeyde Türkiye-Avrupa Birliği arasındaki ilişkinin son derece iyi düzeyde olduğunu söyleyebilirim. Öte yandan, bütün bunlar ülkelerini terk etmek zorunda kalmış göçmenlere yeni bir gelecek sunmanın önemsiz olduğu anlamına gelmiyor, bunlar da aynı şekilde önemini koruyor. Bu çalışmalar da aslında bakarsanız Milli Eğitim Bakanlığı ile yürüttüğümüz iş birliği çalışmalarının kilometre taşını teşkil ediyor. Bizim bu çerçevede sağladığımız desteğin amaçlarından biri Suriyelilere ve diğer ülkelerden gelen mültecilere destek olunmasıdır. İkincisi ise bu mültecilere ev sahipliği yapan toplumlara destek verilmesidir. Ülkenin birçok yerinde aynı anda hizmet verebilmek amacıyla ikili sistemden üçlü sisteme geçmek zorunda kaldılar. Bu amaçla da küçük de olsa sağlayabildiğimiz katkılardan bir tanesi de ev sahibi toplumların omuzundaki ağır yükün bir nebze hafifletilmesi, 100’e kadar okul inşa edilmesini sağlamaya çalışıyoruz. Şu anda yürütmekte olduğumuz programın bir parçası olarak öğretmenlere hem Arapça hem Türkçe olmak üzere dil eğitimi, eğitimler veriliyor” diye konuştu.

“Mülteciler konusunda Türkiye ile hemfikiriz”

Mülteciler konusunda Türkiye ile aynı görüşte olduklarını dile getiren Christian Berger, “Tabi ki gelişmelerin nasıl ilerleyeceğini hep birlikte göreceğiz. Türkiye ve AB’nin hemfikir olduğu bir konu var. O da bir neslin kaybolmasına göz yummayacağımız; çocukların, gençlerin beklentileri, geleceğe dair umutlarını ellerinden alamayacağımız konusunda hemfikiriz. Sizin üniversiteniz gibi bu anlamda üniversitelerin önemli rol oynadığını düşünüyorum. Bu anlamda önümüzdeki günlerde iş birliği çalışmalarının devam etmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.

 

“Türkiye AB diyalog alanlarının gelişmesi için önemli”

Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ercan Çelik ise üniversitenin AB ile bilimsel çalışmalar karşısında ulusal ve uluslararası çekim merkezi haline geldiğini belirterek, “Üniversitemiz 20 yıla yakın süredir AB ile ilişkilerine dair eğitim, öğretim, araştırma, seminer, konferans çalışmalarını sürdürmektedir. Bu toplantılar artarak devam edecek. Farklı ülkelerle bu şekilde ciddi çalışmalar yapmak istiyoruz. Türkiye ile AB arasında diyalog alanlarının geliştirilmesi ve iş birliği yapılması açısından bu toplantıyı fırsat olarak görüyoruz” dedi.

DEÜ AB Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeki Erdut da Suriye göçmen ve mülteci krizinin son derece önemli olduğunu, 2015 yılında üniversite olarak Brüksel’de Suriyeli öğrenciler ile Türk öğrencileri bir araya getirdiklerini belirtti. Şimdiye kadar sorunu çözmek için çok çaba harcandığını ancak yapılması gereken çok şey olduğunu belirten Erdut, birlik ve kardeşlik çerçevesinde her zamankinden daha çok iş birliğine gereksinim olduğuna dikkat çekti. (Mihrap Düzöz - Sinan Yeniçeri/İHA)