EGE MECLİSİ - İzmir'de bu sabah peş peşe meydana gelen iki depremle ilgili İzmir'de bulunan İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, "Bu deprem İzmir için uyarıcı bir depremdir. İzmir kırıkları diridir ve ileride daha büyük bir depremle boşalabilir" dedi. 

İzmir'de bu sabah saat 08.13'de 4,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Foça ve Karaburun arasında gerçekleşen depremden sonra, aynı yerde 3,9'luk bir sarsıntı daha hissedildi. Depremlerin meydana geldiği sıralarda Bostanlı'daki evinde bulunduğunu belirten İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, depremle ilgili uyarılarda bulundu.

"Artçı deprem niteliğinde değil"

Deprem anında beşik gibi sallandıklarını söyleyen Prof. Dr. Ercan, "Jeofizik mühendisi olarak bütün dalgaları izledim. Deprem 08.13’te oldu ve büyüklüğü 4,8’di. İzmir Körfezi girişinde Köstenli Adası olarak bilinen adanın kuzey ucunda oluştu. Diğer bir deyişle Foça-Karaburun-Gediz çatal ağzında oluştu. Köstenli Adası'na yaklaşık 500 metre ileride meydana geldi. Deprem tam çataktaydı. Yani kuzeydoğudan gelen Foça kırığı ile Karaburun kırığının tam kesim yerinde oluştu. Bu depremin öne çekilmesinin nedeni, bu sene içerisinde olan Midilli depreminin gerginliğinin bir kısmını bu bölüme taşımasıdır. Depremin en çok duyumsandığı yerler, İzmir Körfezi içinde yer alan ve genellikle jöle diye adlandırdığımız genç yığışımların bulunduğu Urla, Güzelbahçe, Göztepe, Alsancak, Basmane, Bornova, Bayraklı, Alaybey, Karşıyaka, Bostanlı, Mavişehir, Çiğli, Menemen, Bağarası, Sasalı, Seyrek ve Karaburun oldu. Bu kesimlerinde deprem güçlü olarak duyumsandı. Bu deprem görüntüye göre kendi başına bir depremdir ve bir artçı deprem niteliğinde değildir. Bundan sonra daha büyük bir deprem olursa benim için şaşırtıcı olur. Bu deprem İzmir için uyarıcı bir depremdir. İzmir kırıkları diridir ve ileride daha büyük bir depremle boşalabilir. O nedenle İzmir’in kuzeyindeki Yamanlar’a doğru hızlı bir şekilde kayması gerekiyor. Keza İzmir’in güneyindeki Dikmen Dağı'na doğru kayması gerekiyor" diye konuştu.

 

"Depremin şakası olmaz"

Depremin uyarı depremi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ercan, şu uyarıda bulundu: 

"Dayanıksız kesimlerdeki yapıların çok katlı olmaması, daha seyrek bir yapılaşma ve yerleşimin kuzeye doğru kaydırılması zorunludur. Bu bir uyarı depremidir ve depremin şakası olmaz. Bu deprem 6,5 olsaydı çok daha başka şeyler konuşuyor olabilirdik. İzmir Körfezinin oluşturan, kırıklardır ve bu kırıklar da diridir. Günün birinde daha büyük bir deprem yapmadan yerleşim alanı tasarımını geliştirmemizde büyük yarar görüyorum. Deprem yanlışı unutmaz ve bunun hesabını sorar. Bu depremin kuralıdır. İzmir’in olağan deprem büyüklüğü 6,5-6,7 arasında bir depremdir. Bu deprem ileri ki yıllarda, günlerde mutlaka olacaktır. Bunu kimse engelleyemez ama deprem için önlemli bir yaşam biçimini seçmemiz gerekiyor. Bu da bilimden geçer. Yoksa bedelini çok kötü ödeyebiliriz." 

 

"İZMİRLİLER RAHAT OLSUN"

İzmir Körfezi açıklarında bu sabah meydana gelen 4.8 şiddetindeki depremle ilgili açıklama yapan deprem uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy ise, "İzmirliler rahat olsun, bu deprem geçen yıl yaşanan Midilli depreminin geç artçısıdır" dedi. 

Bu sabah saat 08.13’de meydana gelen 4.8 şiddetindeki deprem sebebiyle İzmirliler büyük panik yaşadı. Foça'da ikamet eden ve bölgeyi yakından tanıyan deprem uzmanı Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, sarsıntının sebebi hakkında İHA'ya açıklama yaptı. Üşümezsoy, Karaburun doğu kenarı ile Uzunada arasında olan depremin, kuzey-güney gidişli yanal atımlı yırtılma fayı üzerinde olan bir deprem olduğunu belirterek şöyle devam etti: 

"2015'de Foça açıklarında olan deprem hattına doğru gelmektedir. Bu fay doğu batı yönlü normal bir fay yırtılmasıdır. Midilli'de olan deprem ise ana fay düzlemidir. Bu faydan çıkan gerilim yan faylarda stres yapmıştır. Körfezdeki deprem bu stresin boşaldığını gösterir. Kuzey güney gidişli bu faylar sığ faylar olup stres biriktirmemektedir. Ancak Midilli fayının yırtılması ile açığa çıkan stresle bu faylar yırtılmıştır. Bölgede sorun çıkaran fay Sakız, Karaburun ve Foça'nın hemen kuzeyinden geçen doğu batı yönlü bir fay sistemidir. Midilli çukurunun güneyindeki fay hattıdır. Midilli fayı geçen yıl yırtıldığı için ana fayda stres azalmıştır." 

 

Üşümezsoy, bu depremin Midilli depreminin geç artçısı olduğunu söyleyerek, "İzmirliler rahat olsun" diye konuştu.

DÜN URLA'DA KONUŞULMUŞTU

Öte yandan depremden önceki gün, Urla Kent Konseyi Çevre Komisyonu öncülüğünde gerçekleştirilen konferansta Urla ve Çevresindeki depremsellik ele alındı ve çarpıcı açıklamalar yapıldı. Doğa Hareketleri Araştırma Derneği (DOHAD) Başkanı Fuat Agalday, Başkan Yardımcısı Özlem Işık ile DOHAD Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, Urla’nın konuğu oldu.

Deprem Uzmanı Doç Dr. Oğuz Gündoğdu, ülkemizdeki ve bölgemizdeki deprem geçmişine kısaca değindiği konuşmasında, deprem sonrası afetle mücadelede Türkiye’nin başarılı olduğunu söyledi. İzmir ve çevresinde 10 şiddetinde depremler olduğunu, yakın tarihte depremlerin en fazla 6,5 dolayında olduğunu söyleyen Gündoğdu, İzmir’in yakın tarihine bakıldığında sakin bir dönem geçirdiğini belirterek, “Bölgenizde tehlikeli olabilecek faylar var. Bunların neler getirebileceğini kestirmek zor” dedi.

Gündoğdu ve diğer konuşmacılar, deprem sonrası alınan önlemleri, bunların doğrularını ve yanlışlarını da değerlendirdi. (İHA)