Eşler, dışarıdan görülebilen kapalı devre kamera kayıt sistemleriyle çekilen ses ve görüntü kayıtlarını sadakatsizlik iddialı boşanma davalarında delil olarak mahkemeye sunabilecekler. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Uğur Gençcan, “Görüntü kaydının gizli olarak yapıldığı söylenemeyeceği için ‘hukuka uygun’ olmakla boşanma davasında delil olarak ileri sürülebilir” dedi. Sokaklar MOBESE’ler, ev, işyeri, alışveriş merkezlerindeki güvenlik amaçlı kapalı devre kamera sistemleri ile günlük hayat kayıt altına girdi. Bu kayıtları sadakatsizlik iddialı boşanma davalarında delil olup olmayacağına ilişkin güncel tartışmaya, bu davaların temyiz incelemesini yapan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin Başkanı Gençcan Facebook sayfasından noktayı koydu.Çok büyük bölümü yargı mensuplarından oluşan 5 bin arkadaşı ve 27 bin takipçisi olan Gençcan’ın, “Kapalı devre kamera ile gerçekleşen görüntü ve ses kaydı delil olarak kullanılabilir mi” konulu dünkü paylaşımındaki değerlendirmeleri özetle şöyle:

ÖZEL HAYATA SAYGIYI İHLAL ETMEZ

“Belli bir alanda sadece ilgili kişilere görüntü ve ses izleme yetkisine izin veren ve daha çok güvenlik amacıyla kullanılan kapalı devre kamera sistemi (CCTV) ile görüntü ve ses kaydı yapılması makul bir nedene dayanmaktadır. Bu tür kameranın;

1- Dışarıdan görülebiliyor olması.

2- Sürekli kayıt yapması.

3- Kameranın gizli bir yerde bulunmaması; sebebiyle gizli olarak kayıt yapıldığı söylenemeyeceğinden özel hayata saygı hakkının ihlali iddiası kabul edilemez. (Anayasa Mahkemesi 22 Kasım 2017 günlü kararı). Kapalı devre kamera sistemi ile gerçekleşen ses ve görüntü kaydının gizli olarak yapıldığı söylenemeyeceği için hukuka uygun olmakla boşanma davasında delil olarak ileri sürülebilir.”

Gençcan’ın bu değerlendirmesi ışığında, kapalı devre sistemle izlenen işyerleri, restoranlar, alışveriş merkezlerindeki görüntü ve ses kayıtlarını eşler getirerek ya da mahkemeden talep ederek, boşanma davalarında delil olarak mahkemeye sunabilecek.(Hürriyet)