EGE MECLİSİ - CHP Başkent’te gerçekleşen 36’ncı Olağan Kurultay'a kilitlendi. CHP Lideri açılış konuşması sonrasında yerel kalkınma ve iktidar vurgusu yaptı. 
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) uzun süredir yürütttüğü olağan kurultay takvimininin finaline geldi. Yaklaşık 6 ay önce mahalle delege seçimleri ile başlayan ilçe ve il kongreleriyle devam eden süreç Türkiye’de tüm illerde geride kaldı.
 
İzmir'e övgü
 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Yerelden başlayarak gücümüzü iktidara taşıyacağız. Önümüzdeki seçimlerde Bursa'yı, Balıkesir'i Manisa’yı, Antalya'yı, Adana'yı, Mersin'i, Ankara'yı ve İstanbul’u alacağız. Bu çarkı değiştireceğiz. Türkiye’yi yeniden üretim bandına alacağız" dedi. 
CHP’nin 36. Olağan Kurultayında konuşan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin ekonomisinde gelinen noktaya dair değerlendirmelerde bulundu. CHP'nin hizmet ettiği belediyeleri gururla takip ettiğini belirten Kılıçdaroğlu İzmir'i örnek göstererek ' “İzmir’deyseniz çocuğunuza süt kapınıza bırakılır. Biz yerelde bütün halkımıza dostça hizmet ediyoruz" dedi.
 
Çiftçinin, kamyon şoförünün, taksi şoförünün dünyanın en pahalı benzinini, mazotunu ödediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, bu kesimlere, "Senin sorununu TBMM’de, bütçe görüşmelerinde dile getiren parti CHP’dir. Çünkü senin sorunun benim sorunumdur" diye seslendi.
 
"Faizi düşürelim’ demekle faiz düşmez"
Kılıçdaroğlu, "Çiftçi sabahın köründe tarlaya gidecek, işçi çalışacak, taksi şoförü 2 saat çalışacak, vergi ödeyecek. Seni bu zilletten kurtaracak olan biziz kardeşim. Devleti yönetenler faiz lobisine hizmet eden iktidardır. Yurt dışında bir grup tefeciye ödenen faizin 148 milyar dolar, içerideki bir gruba da 689 milyar TL faiz ödendi. ‘Faizi düşürelim’ demekle faiz düşmez. Sen yakanı tefecilere kaptırmışsın, üretime değil, tefeciye hizmet eden bir anlayıştan geliyorsun. Biz ülkeyi üretim bandına alacağız. Ülke üretecek. Herkesin işi, herkesin aşı olacak" şeklinde konuştu.
"Faiz lobisine hizmet edilirse işsizlik olur" diyen Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin bugün ciddi bir işsizlik sorunuyla karşı karşıya kaldığının iddia ederek, "Bugün işsizler kendini dertlerini anlatmak için kendilerini yakmak zorunda kalıyorlar. Ben size 24 yaşındaki Tolunay’ı anlatayım. Denizli'de yaşayan Tolunay yaklaşık 15 gün önce çalıştığı kuruyemiş fabrikasından çıkarıldı. Tolunay bir kağıdın üzerine, ‘buraya kadar’ diye not yazarak intihar etti. Bir başka vatandaş Ankara'da parlamentonun önünde kendisini yakmaya kalktı. Bütün bunlara bakıldığı zaman biz duyarlılığımızı korurken, Ankara’daki beyler vicdan sahibi mi? Açlık yoksulluk nedir biliyorlar mı? Kendi gelirlerini arttırdılar, vatandaşı borç batağına soktular. CHP’ye zaman zaman haksız eleştiriler geliyor. Vatandaşın sorunuyla ilgilenmediğimizi entel parti olduğumuzu söylüyorlar. Onların yüzüne gözüne dursun, taşeron sorununu bu ülkenin gündemine hangi parti getirdi. Asgari ücret kölelik düzeniydi, bir seçim bildirgesinde 'asgari ücret net bin 500 TL olacak' dedik ve uygulandı. Bir belediye bin 500 TL verebiliyorsa devasa Türkiye Cumhuriyeti hükümeti para mı bulamayacak bulamayacak. Biz bu çarkı değiştireceğiz. Türkiye’yi yeniden üretim bandına alacağız" diye konuştu. 
 
"Ekonomi politikalarını elden geçireceğiz"
CHP'li belediyelerin verdiği hizmetin bütün Türkiye'ye örnek olduğunu aktaran Kılıödaroğlu, "Yerelden başlayarak gücümüzü iktidara taşıyacağız. Önümüzdeki seçimlerde Bursa'yı, Balıkesir'i Manisa’yı, Antalya'yı, Adana'yı, Mersin'i, Ankara'yı ve İstanbul’u alacağız. Adaleti ve cesareti savunacağız. 15 yıldır yoksulluk bitmedi. Size sözüm söz, namus sözü, ilk bir yıl içinde yoksulluğu bu topraklarda tarihe gömeceğiz. Ekonomi nasıl düzelir? Önce OHAL’i kaldıracağız, rant ekonomisinden vazgeçip, ekonomi politikalarını elden geçireceğiz. Üretim ekonomisinin bir gereği olarak asgari ücretlileri vergiden çıkaracağız. Asgari ücretliden vergi almayacağız" ifadelerini kaydetti.(Yağmur Yıldız - Ömer Çetin  Fatih Erdoğan - Pelin Üzek Kılıç/İHA) 
İnce'den çok sert sözler
 
Muharrem İnce'den sert sözler
CHP'nin 36'ncı Olağan Kurultayı Ankara Spor Salonu’nda gerçekleştiriliyor. Kurultayda kürsüye CHP Genel Başkan adayı Yalova milletvekili Muharrem İnce geldi.CHP yönetimini eleştiren İnce "CHP'de de tuzu kurular var. Bakırköy, Beşiktaş, Kadıköy (belediyeler) onları aldı mı yetiyor. Erzurum, Şanlıurfa onu ilgilendirmiyor. Sığınmışlar 3, 5 belediyeye. Onların oldu mu yetiyor. Ben memnun değilim. Onun için itaat etmiyorum. Bu partide bir itaat edenler bir de memnun olmayıp itiraz edenler var. Ben itiraz ediyorum." dedi.
 
Muharrem İnce sözlerine tutuklu milletvekili Enis Berberoğlu ve yurt dışında tedavi gören Deniz Baykal’ı anarak başladı.

“CHP’DE TUZU KURULAR VAR”
“İki ayrı yol iki ayrı ihtimal var. Ya kazanacağız, ya kaybedeceğiz…” diyen İnce CHP yönetimini de çok sert sözlerle eleştirdi. İnce “CHP’nin çok değerli gönüldaşları, geleceğimiz elimizden alınıyor, cumhuriyetimiz yıkılıyor, umutlarımızı söndürmek istiyorlar, yaşama sevincimizi yok etmek istiyorlar.  Karşımızdaki bir siyasi parti değil, ülkeyi yağmalamak için bir araya gelmiş bir yapı. Cumhuriyeti kuran parti, cumhuriyeti kurtaracaktır… CHP’de de tuzu kurular var. Bakırköy, Beşiktaş, Kadıköy (belediyeler) onları aldı mı yetiyor. Erzurum, Şanlıurfa onu ilgilendirmiyor. Sığınmışlar 3, 5 belediyeye. Onların oldu mu yetiyor. Ben memnun değilim. Onun için itaat etmiyorum. Bu partide bir itaat edenler bir de memnun olmayıp itiraz edenler var. Ben itiraz ediyorum.” dedi.

ERDOĞAN’IN ÖSO-KUVAYI MİLLİYE KIYASLAMINA TEPKİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ÖSO’yu Kuvayı Milliye’ye benzetmesine de değinen İnce “Umut olmak için buradayım. Büyük değişim için buradayım. Dış politikada topyekün bozgun dönemi yaşıyoruz. Devletten devlete politika yapardık. Şimdi partiden partiye politika yapılıyor. Türkiye’nin 70 yıllık Filistin politikası vardı. Bugün 70 yıllık Filistin politikası terk edildi. AKP Genel Merkezi’nden idare ediliyor. Pasaportumuzun Edirne’den öteye değeri yok. Ortadoğu bataklığına saplandık. Bir tarih cahili ‘ÖSO, Kuvayı Milliye’ diyor. Kuvayı Milliye askerlerinin ekmek almaya parası yoktu. Ne diyorsun sen cahil. Kuvayı Milliye’nin askerleri emperyalistlere karşı savaştı. ÖSO’nun derdi bir tane; Esad gidince onların sorunu bitiyor. Sen nasıl olur da Kuvayi Milliye ile yan yana koyarsın… Tarih cahili… ÖSO dolarla maaş oluyor. Kuvayı Milliye evine ekmek götüremiyordu.
Ama ne yazık ki bir taraftan o kaçak sarayda oturan o tarih cahili konuşurken CHP’nin yöneticileri de bu tarih cahilinin haddini bildiremiyor, ona cevap veremiyor. ‘Muharrem İnce niye aday oldun’ diye soranlara cevap veriyorum. Onun haddini bildirmek için adayım. Ülkemizin kaderi bir kişinin iki dudağı arasında. Sözde dünya lideri, kafa tuttuğunu zanneettiği emperyalist güçlerin ekmeğine yağ sürdüğünün farkında değil…” diye konuştu.
Muharrem İnce sözlerini şöyle sürdürdü; “Demokrasi ve özgürlük mücadelesi verenlere ne yazık ki  artık örnek değiliz. Kıtalararası birleştirici rolünden çoktan vazgeçtik. Niteliksiz göçmenlerin toplandığı bir tampon bölgeyiz. Suriye ve İran sınırlarımızda beton duvarlar yükseliyor. Bulgaristan duvarı tamamlandı. Çağdaş dünyadan fiziksel olarak kopuyoruz. Nereyi tutsak elimizi yakıyor. Kadınlarımıza kabul edilemez bir yaşam dayatılıyor. Çocuklarımıza dadanan sapık güruh cirit atıyor, devlet yöneticileri tarafından korunuyor. Her gün yurtlarda tecavüz oluyor. Türkiye’nin 2002’De 3Y sorunu vardı: Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar vardı. Türkiye bu 3Y’yi katmerlediği gibi 2Y daha ekledi. 1071’den bu yana böyle yalancı ve yüzsüz görmedi. Yanlışın ve hataların sorumlusu yok. ‘Rabbim beni affetsin’ deyip işin içinden çıkıyor. Dün dost olduklarıyla bugün düşman oluyor. Mevcut konumlarını korumak için yapamayacakları şey söyleyemeyecekleri yalan ve tevessül, etmeyecekleri bir kötülük yok. ‘Ya iktidar ya ölüm’ AKP’lilerin sloganı. Çünkü iktidardan düştüklerinde başlarına ne geleceğini biliyorlar.
 
Gelişmekte olan ülkeler arasında 3 puan gerileyerek Arjantin’in önünde 19. sıraya geldik. Son 14 yıla baktığımızda enflasyonun çift hanede gezdiği en yüksek günleri görüyoruz. Üniversite mezunlarımızın yüzde 33’ü işsiz, kadınlarımızda bu oran yüzde 46’da. Canlı hayvan ve löp et alıyoruz. Özgür olmayn ülkeler satatüsündeyiz. Enerjide dışa bağımlılığımız yüzde 76 oldu.
 
Eğitimde dökülüyoruz. Sınavı üçe çıkarıyorlar devrim yapıyorlar; bire düşürüyorlar yine devrim yapıyorlar. Bütün velileri uyarıyorum, ‘Çocuklarınızı Milli Eğitim Bakanlığı’ndan koruyunuz’ diyorum. AKP döneminde vicdan ile din arasındaki bağ koparıldı. Yeni bir din var artık. Bir içki ile ilgili yasak var, bir başını kapatma ile ilgili yasak var. Diğer her şey serbest. İhaleye fesat karıştırmak serbest, çalmak serbest. Böyle bir din yok. ‘Elalem ne der’ diye siyaset yapılmaz. İlke ile siyaset yapılır. AKP döneminde hak ve güç arasındaki bağ koparıldı. Liyakalt ile makam arasındaki bağ koparılmıştır. Bu nedenlerle yeniden gerçeklere dayalı politikalar kurmak için, hak – güç ve adalet arasındaki bağı kurmak için, insanlarda yeniden utanma duygusunu geliştirmek için, işin ehline verilmesi için kazanmak zorundayız. Kazanmaya, yenilenmeye, değişime mecburuz.CHP iktidarında insan ve doğa merkezli ekonomi politika uygulamalıyız…”(DHA)