EGE MECLİSİ - İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan, Türk Kadınlar Birliği Genel Başkanı Av. Sema Kendirci Uğurman ve İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi üyesi Av. Rahile Horzum’un konuşmacı olarak katıldıkları konferansa, İzmir Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı Tülin Eraslan, Tülay Aktaş Gönüllü Kuruluşlar Güç Birliği Başkanı Fatoş Dayıoğlu, Türk Kadınlar Birliği Aliağa, Aydın, Bayraklı, Bergama, Bornova, Buca, Denizli, Foça, Güzelbahçe, İzmir, Karşıyaka, Konak, Kuşadası, Manisa, Menemen, Söke ve Urla şubelerinin yönetici ve üyeleri ile İzmir Barosu üyesi avukatlar ve vatandaşlar dinleyici olarak katıldılar.  

 

Konferansta konuşan Baro Başkanı Av. Aydın Özcan, 17.02.1926 tarihinde kabul edilen Medeni Kanun’un bir hukuk devrimi olduğunu ve ülkemizdeki hukuk sisteminin özünü oluşturduğunu söyledi. Medeni Kanun’un Bağımsızlık Savaşı ve Cumhuriyet Devrimi’nin yurttaşın hukukundaki yansıması olduğunu söyleyen Av. Aydın Özcan, “Devrim yasamız Medeni Kanun ile kadınlar, evlenme, boşanma, mal varlığı, miras gibi özel yaşamlarına ilişkin haklar açısından erkeklerle eşit konuma getirilmişlerdir” dedi. Evlenme yaşının belirlenmesi ve resmi nikahın kabulünün kadın haklarının güvencesi olduğunu ifade eden Av. Aydın Özcan “ancak Devrim niteliğindeki Medeni Kanun ile elde edilen temel haklar özellikle son yıllarda adeta yok edilmeye başlanmıştır” dedi. “Müftülere nikah kıyma yetkisinin verilmesiyle İnkılap Kanunları arasında ‘Türk Kanunu Medenisiyle kabul edilen, evlenme akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medenî nikâh esası’ dini nikâhı resmileştiren düzenleme ile ihlal edilmiştir” diyen Av. Aydın Özcan, söz konusu düzenlemenin Anayasa’ya da aykırılık teşkil ettiğini dile getirdi. Medeni Kanun’da yer alan düzenlemenin amacının dini merasimi engellemek değil, dini inançların kullanılarak kadın ve çocukların istismarının engellenmesi olduğunu ifade eden Aydın Özcan, “ancak özellikle müftülüklere verilen nikah kıyma yetkisi ile çocuk evliliklerinin önü açılmış olacaktır” dedi. Çocuğun cinsel istismarı, çocuk hakları ihlali olayları toplum tarafından kınanan ve cezalandırılan olaylar olmasına karşın çocuk gelinler sorununa toplumun karşı çıkmadığını, çoğu zaman kız çocukların çocuk yaşta evlendirilmesinin davullu zurnalı düğünler yapılarak meşrulaştırıldığını dile getiren Av. Aydın Özcan, “küçük yaşta kız çocuğunun evlendirilmesi de bir cinsel istismar sayılmalıdır” dedi. “Laiklik; çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli ve vazgeçilmez ögesidir” diyen Av. Aydın Özcan laiklik fikrinin ve laiklik uygulamalarının hiçbir zaman inançlara karşı olmadığını sözlerine ekledi.

Eğitim sistemindeki değişikliklere de değinen Baro Başkanı Av. Aydın Özcan, 4+4+4 olarak isimlendirilen sistemle müfredatta dinsel içerikli derslerin arttığını, pozitif bilimleri konu edinen derslerin içeriğine de dinsellik yerleştirildiğini, Atatürk’e ilişkin bölümlerin daraltıldığı, Evrim Teorisi’nin çıkartıldığı ve 'cihat' kavramının müfredata girdiğini söyledi. Tek vücut bir şekilde Medeni Kanun başta olmak üzere Cumhuriyet yasalarına sahip çıkılması gerektiğini ifade eden Av. Aydın Özcan Türkiye Barolar Birliği ve Barolara yönelik açıklamalara da değinerek “Türkiye kelimesi bizim için yaşayan, kutsal bir kavramdır, bir ülküdür” dedi.

Türk Kadınlar Birliği Genel Başkanı Av. Sema Kendirci Uğurman ise Medeni Kanun’un Cumhuriyet devrimlerinin, hukuk devriminin baş tacı olduğunu söyleyerek, “çünkü kadınları var etti, kadınların bir kimlik sahibi olmasını sağladı, sosyal, siyasal ve ekonomik hayatına katılımının yolunu açtı ve en önemlisi bu ülkede kadınlar için laik hukuk kurallarını hayata geçirdi” dedi.

İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi üyesi Av. Rahile Horzum ise Medeni Kanun’daki değişikliklerin aile hukukuna ilişkin, kadınları erkeklerle eşit kılan hükümlerine değindiği konuşmasında, Medeni Kanun’da yapılan değişiklikteki amacın taraflar arasındaki eşitlik olduğunu söyledi.