EGE MECLİSİ - Efemçukuru Altın Madeni’nde, Türkiye’nin ilk yeraltı kadın vardiya amiri olan 29 yaşındaki maden mühendisi Gülsüm Akkaya ve Jeoloji Mühendisi Leyla Kılıç yerin metrelerce altında adeta ışık saçıyorlar, işlerindeki başarıyla dikkat çekiyorlar...

 

İzmir'de Efemçukuru Altın Madeni'nde, Türkiye'nin ilk yeraltı kadın vardiya amiri olan 29 yaşındaki maden mühendisi Gülsüm Akkaya yeraltına güneş gibi doğdu. Efemçukuru Altın Madeni'nde yönetici asistan olarak görev yaparken, hayali olan maden mühendisliğini okuma kararı aldı. Yönetici asistanlık görevine devam ederken bir yandan da Maden Mühendisliği Bölümü'nü başarıyla tamamlayan Akkaya, şimdi kariyerini karanlık maden ocağına ışık saçarak başarıyla sürdürüyor. Çalışma koşllarının zorluğu nedeniyle erkek işi olarak bilinen maden mühendiğinin kadın temsilcisi Gülsüm Akkaya, çalıştığı kurumda 25 kişilik vardiya ekibini, yeraltından sağ salim güneşe çıkarmak gibi önemli bir sorumluluğu üstleniyor.

KADIN HER İŞİ YAPABİLİR

Maden mühendisliğinin isteyen her kadının yapabileceği bir meslek olduğunu belirten Akkaya, "Yönetici asistan olarak çalışmaya başladıktan bir yıl sonra 'ben bu işi hayatımın sonuna kadar yapamam' diye düşündüm. Evrak işlerinin ağırlıklı olduğu yerüstünde konforlu bir iş vardı fakat benim yeraltına olan merakım ağır basıyordu. Yeraltı beni her zaman cezbeden büyülü bir yerdi" diye konuştu.

 

AİLEM TEPKİ GÖSTERMİŞTİ

Maden mühendisi olma kararına ailesi ve arkadaşlarının tepki gösterdiğini söyleyen Akkaya, "Ailem ve çoğu arkadaşım zaten işimin olduğunu, kadınlara uygun olmayan bu işi yapamayacağımı söylediler. Hatta okulda hocalar dahi kız öğrencilere maden mühendisliğinin erkek işi olduğunu söyleyip 'yapmak istediğinize emin misiniz' diye sordular. Okulun ilk yıllarında hevesim kırıldı ama engeller hayallerimden vazgeçmeme engel olmadı" diye konuştu.

En büyük desteği yöneticileri tarafından gördüğünü dile getiren Akkaya, "Maden mühendisliğini öğrenmek için yeraltını görmenin gerekli olduğunu düşünüyorum. Teori yer üstünde ama işler yeraltında ilerliyor. Bu nedenle yeraltında çalışmayı seviyorum" dedi.

 

LEYLA KILIÇ: YAPICI DAVRANIYORLAR

Efemçukuru Altın Madeni'nde bir diğer kadın çalışan ise jeoloji mühendisi olarak görev yapan Kılıç. Henüz 2 ay kadar önce işe başlayan Kılıç, Efemçukur'unda yeraltında çalışan iki kadından birisi olarak dikkat çekiyor. Jeoloji mühendisliğini isteyerek tercih ettiğini söyleyen Kılıç, "Mesleğimi severek icra ediyorum. Okurken de mesleğe başladıktan sonra da hiç piman olmadım. Kurumumun iletişimi ve kadın çalışanlara yapıcı tutumu nedeniyle çalışma ortamında da her şey yolunda ilerliyor. Jeoloji mühendisliği isteyen her kadının yapabileceği bir meslek.

 

AKKAYA: KESİNLİKLE PİŞMAN DEĞİLİM

Çalışma koşullarının zorluğuna rağmen pişman olmadığını vurgulayan Gülsüm Akkaya, "Sadece ilk zamanlar insanlarla iletişimde problem yaşadım. Yönetici asistan olarak başladığım bu kurumda 25 kişiden sorumlu bir kadın yeraltı vardiya amiri olamama alışmaları zaman aldı.

İşe başladığım dönem hepsinden yaşça küçük ve kadın olmam zorlanmama sebep oldu. "Biz senden mi emir alacağız. Kaç yıldır bu işi yapıyoruz, sen daha dün geldin başımıza amir oldun" gibi tepkilerle mücadele etmek zorunda kaldım. Fakat yöneticilerim beni destekledikleri için kısa sürede bu tarz sorunları da aştım. Her şeye rağmen iyi ki hayallerimin peşinden koştum. Asla pişman değilim" diye konuştu. (YeniAsır)