Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan muhtarlara seslendi. "Bölücü terör örgütü destek sağlayan kim varsa kökünü kazacağız" dedi. Konuşmadan son dakika gelişmelerini şöyle;...

Erdoğan bugünkü konuşmasında terör örgütüne destek verenlerinde kökünü kazıcağının altını çizdi.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;

* Atamayla gelen tüm kamu görevlileri devletin imkanlarıyla millete hizmet etmekle mükelleftir.

* Bizi hep yalan söyleyen tarihle aldatırlar. Gençlerimze kendi tarihlerini iyi öğrenmelerini tavsiye ettim. Gençlerimizin Lozan'ı incelemesi, araştırması gerekir. Birileri rahatsız oluyor, olsun. Kime ne demiş, doğru, yanlış bilelim

* Kurtuluş savaşına girerken hedefimiz Misak-ı Milli'ye sahip çıkmaktı. Hem doğuda hem batıya bu sınırlara sahip çıkmadık. Türkiye'yi 1923'ten beri kısır döngüye hapsedenlerin amacı Selçuklu ve Osmanlı geçmişimizi bize unutturmaktır.

* Bundan sonra bıçak kemiğe dayanana kadar beklemeyeceğiz. Terör örgütlerinin bize saldırmasını beklemeyeceğiz.

* Bundan sonra PKK'yı saklandığı inlerinde bulup bertaraf edeceğiz. Bölücü terör örgütü destek sağlayan kim varsa kökünü kazacağız. Biz kendilerini yok etmeden nereye gideceklerse gitsinler. Hiçbir terörist bu topraklarda barındırmayacağız. Ya imha olacaklar ya da teslim. Bir yanda DEAŞ diğer yanda PYD/YPG karşımızda bayrak sallayınca anladık ki kimseden bize fayda yok. Keni göbeğimizi kendimiz kesmeliyiz.

* Suriye'nin sorunu DEAŞ değil. Ortada bir taktik ve strateji oyunu var. Suriye halkı kurbanı oldu.  

"EL BAB'A DA GİDECEĞİZ"

* Bize ne diyorlar Dabık'a gittiniz teşekkür ederiz ama daha aşağıya yani El Bab'a gitmeyin. Kusura bakmayın oraya da gideceğiz.  Münbiç'i de kuşatma altına almamaız lazım. PYD/YPG işgal etmek istiyor. ABD'ye gidecekler dediz, söz verdiler.

* Bağdat yönetimi gerçek aktör değil . Türkiye'yi engellemeye çalışanlar Suriye  oyunlarını bozmamızdan rahatsız olanalrdır.

* Kimsenin bu oyundan bize biçtiği role rıza göstermek zorunda değiliz. Kendi planlarımızı uygulamaya başladık. 

"SENARYO MEZHEP ÇATIŞMASI ÇIKARMAK ÜZERE"

* Fakat şu anda benzer bir senaryo bu defa mezhep çatışması çıkarmak üzere Musul'da sergileniyor. Bağdat yönetiminin bu oyunun gerçek aktörü olmadığı gayet açıktır. Suriye'deki oyunlarını bozmamızdan rahatsız olanlar Musul'a dahil olmamızı istemiyorlar. DEAŞ da, YPG/PYD de aynı güçler tarafından desteklenen piyondan ibarettir. FETÖ ile PKK da aynı oyunu oynuyorlar. Asıl mesele bölgenin yeniden yapılandırılması meselesidir.

* Bağdat hükümeti ve Esed rejimi ile hayata geçirilmeye çalışılan bu proje Türkiye'nin bekasını tehdit ediyor. Türkiye olarak kendi planlarımızı uygulamaya başladık. İşte 3 milyon, devletin resmi harcaması 13 milyar doların üzerinde. Bir o kadar da STK ve belediyeler var; 26 milyar dolar. Bize BM'den gelecek 550 milyon dolar. AB 3 milyar avro dedi, 200-300 milyon avrodan fazla değil. Temmuz başı itibariyle bu para gelecekti, bu para mültecilere geliyor. Biz kapıları açık tutsak, mültecilerin geleceği yer Avrupa. Sözlerinde durmuyorlar. Biz de 'Bombaların altında bu insanı bırakamayız' dedik.

"SURİYE'DE NASIL HAREKETE GEÇTİYSEK, IRAK'TA DA..."

* Türkiye'ye laf atarken, söz söylerken bunu düşüneceksin. Böyle bir dost bulamazsın, bu dostluğu incittiğin takdirde kaybedersin. Biz hem sahada hem masada olacağız. Musul meselesini Musul'da çözmek mecburiyetindeyiz. Musul'u feda edersek, sorunun kendi sınırlarımıza dayanmasını engelleyemeyiz. Tüm bölge bu süreçten zarar görecektir. Suriye'de nasıl harekete geçtiysek, Musul'da da aynı şekilde davranmaya kararlıyız. Biz orayı farklı bir mezhebi anlayışa terk edemeyiz. Biz Şia'nın düşmanı değiliz, mezhepçiliğe karşıyız. Sünni, Şia din değildir, bizim için İslam tektir, İslam ne emrediyorsa onu yaparız.

* Bizim burada sınırdaş olacağız, söz söylemeyeceğiz; sınır olmayanlar istediği gibi kesecek biçecek, elbiseyi yapacak; yok böyle bir şey. Bu tavrımızın ne savaş çığırtkanlığı, ne egemenlik ihlaliyle ilgisi yoktur. Bunun yeri Musul'dur, öyleyse Musul'da olacağız. Hava unsurlarımızın Musul operasyonuna katılması konusunda ABD'lilerle mutabakata varıldı. Diğer konularda da ilerleme sağlanacaktır. Suriye'de de El Bab'a kadar inilerek, 5 bin kilometrekarelik güvenli bölge konusunda önemli mesafe kaydettik. Halep'te dökülen her damla gözyaşı, yıkılan her ev bizim gönlümüzde açılan yaradır.

PUTİN İLE GÖRÜŞME

* Dün Sayın Putin ile Halep'i konuştuk. Saat 22.00 itibariyle hava operasyonunu durduracaklarını ifade ettiler. El Nusra'nın orayı terk etmesi konusunda ricası oldu, arkadaşlara talimat verdik. El Nusra'yı Halep'ten çıkarma konusunda bir çalışma için görüştük. Suriye'deki, Irak'taki, Balkanlar'daki bütün yerler gibi Halep'i kendimizden ayrı göremeyiz. Halep nerenin sınırı; Kilis, Gaziantep. Halep'te Allah göstermesin bir göç başlarsa en az 1 milyon insan Türkiye'ye gelecek. Bunun bedelini biz ödeyemeyiz. Bunu özellikle tahrik edenler, Türkiye ile masaya oturup bunu konuşmak zorundadır. Suriye'deki çatışmalar bittiğinde Halep'i birlikte yeniden ayağa kaldıracağız. O tarih şehri ne hale geldi. Halep'i iyi bilen birisi olarak içimiz kan ağlıyor. Geçici olsa da bir ateşkesi önemli görüyoruz. Üzerimize düşenleri yapacağız.

* Ülkemiz içindeki PKK ve DEAŞ saldırılarının yoğunlaşması, FETÖ'nün diri tutulmaya çalışması doğru yolda olduğumuz göstergesidir. Türk ordusunun darbe girişimi sonrası kendi içinde başlattığı temizlik çalışmaları nedeniyle operasyonel kabiliyetini yitirdiği düşünülüyordu. Cerablus harekatını başlayarak böyle olmadığını gösterdik. Şimdi bizi PKK ve DEAŞ'la oyalayıp Musul'dan uzak tutmaya çalışıyorlar.

"DAHA FAZLA TAHAMMÜL GÖSTEREBİLİR MİYİZ"

* 3 bin teröristini oraya göndermiş, DEAŞ var, küresel iletişim ağları batılı ülkelerin kontrolü altında olduğu halde, PKK da, FETÖ de, DEAŞ da bunları kullanıyor. Bu doğrultuda en küçük kıpırdanma gösterenlerin hareket alanı kapatılır. Batı'ya yönelik eylem hazırlığı yapan herhangi bir terörist operasyona maruz kalır. Buna rağmen Türkiye'yi hedef alan failler Batı'da ellerini kollarını sallayarak yürür. Biz daha fazla tahammül gösterebilir miyiz? Terör silahının çok yakında onların ellerinde patlayacağını biz biliyoruz.

* Bağdat yönetimi kendi ordusunun mezhebi yapısını dünyaya açıklasın. Yüzde kaçıyla hangi mezhepten oluşuyor. Burada yıllarca Sayın Maliki'ye başbakanlığım döneminde söyledim, nüfusunuzdaki mezhebi oran neyse ordunuzu da düzenleyin dedikçe bildiklerini okumaya devam ettiler. Bizi saf dışı bırakmaya çalışan her hamle, bölgenin yeni acılara sürüklenmesine yol açan adım demektir. Küresel değerlerin bölgedeki en önemli temsilcisi Türkiye'nin karşılaştığı durumlar çok tehlikeli olacaktır. Meseleyi inceldiği yerden kopsun noktasına getirmedik, getirmek istemiyoruz. Sorunları kapımıza dayanmadan çözme konusunda kararlıyız. Allah'ın izniyle biz bu zorlukların üstesinden geliriz. Dostlarımızı da, yollarımıza mayınlar döşeyenleri de unutmayacağız. (vatan)