’Daha yeşil bir İzmir ve Türkiye istiyoruz’

Rahime DEMİRBİLEK/ EGE MECLİSİ- Ülkemizin son yıllarda yangın konusunda kendisini geliştirdiğini ve yangınla mücadele de iyi bir yere geldiğini söyleyen İbrahim Aydın, “İzmir Orman Bölge Müdürlüğü, İzmir ve Manisa bölgelerini kapsar. Akdeniz ormancılığı kapsamına giren bu bölge genelde maki ve kızılçamla kaplı yangına hassas 1. bölgedir. Ama ülkemiz son yıllarda yangın konusunda kendisini geliştirdi ve yangınla mücadele de iyi bir yere geldi.” dedi.

 “YANGINA İLK 15 DAKİKADA MÜDAHALE EDİLMELİ”

 İzmir Bölge Müdürlüğü içerisinde yılda 2 bin adet yangın çıktığını söyleyen Aydın,“Bunların 200’ü orman yangını diğerleri ise kırsal alan yangınlarıdır. 494 hektar alan bölgemiz bu sene zarar gördü. Yangın öncesi hazırlıklar yapıyoruz. Tüm ormanlarımızı gözetliyoruz.  Vatandaşımız en küçük bir duman görünce Alo 177’yi arayıp haber veriyor. Teknolojiyi son yıllara göre çok iyi kullanıyoruz. Orman içerisinde bölgede 280 tane havuz yaptık. Yangınlara 15 dakika içerisinde müdahale ediyoruz. Bu süre içerisinde ulaşırsan yangını kontrol altına alabiliyorsunuz.  Hava aracımız, arazöz, su tankeri gibi araçlarımız var 1200 tane işçimiz var bu ekipmanla hemen yangına müdahale ediyoruz.”dedi.

 Küçük büyük demeden her yangına katıldığını söyleyen Aydın, “Yangını hava şartlarına ve diğer durumlara göre nasıl söndürebileceğimizi biliyoruz. Yangın yönetim sistemiyle yangın mahallini gözetleyebiliyoruz. Havuza inemeyen uçaklarda körfezden suyu alıp gidiyorlar.”diye konuştu.

 Yangın bölgelerini yıl içerisinde ağaçlandırılması gerektiğini söyleyen Aydın, “Sahayı temizledikten sonra araziyi işler ve ağaç dikeriz. ‘Yardop Alanı’mız var. Bu alana selvi, meşe, keçi boynuzu ve fıstık çamı diktik. O bölgenin hava yapısı ve arazisi yangına çok elverişli bir bölgedir. Bu çalışmayı yanma ihtimali yüksek alanlara da yapıyoruz.” dedi.

Odun dışı orman üretimlerinin de ülkemizde önemli bir yere sahip olduğunu söyleyen Aydın, “Biz odun hammaddesi üretiyoruz. Orman köylümüze katkısı olsun diye odun dışı orman üretimi olan kekik, adaçayı, defne gibi ürünleri ekiyoruz.  Odundan aldığımız kazanç kadar bu ürünlerimizden de kazanç sağlıyoruz. İhracatın yüzde 80’i İzmir’den yapılıyor. Odun dışı ürünleri geliştirme birimi kurduk. Böylece orman köylüleri kalkınmış olacaktır.” Dedi.

 “ORMAN KÖYLÜLERİNE KATKI”

 Orman köylülerine ne gibi katkıları olduğunu söyleyen Aydın, “Orköy daire’miz var. Köylülerimize krediler vererek onlara yardımcı oluyoruz. Biz onlarla içli dışlıyız. Onları kalkındırırsak ormana daha az zarar verirler. Sütçülük için krediler istiyorlar ve yardımcı oluyoruz. Hangi alana yönelmek istiyorlarsa o yönde projeler geliştiriyoruz.

 Menderes’teki hayvan barınağından söz eden Aydın, “Bu bölgenin bir kısmı orman arazisi olduğundan bu yerin izinli olması gerekiyor. Büyükşehir belediyeleri orman müdürlüğünden izin isterse biz alanı onlara verebiliyoruz. Bu bölge izinsiz yapılmış bir yerdir. Belediyenin başvurması durumunda o havanlarımıza da sahip çıkmış oluruz.” dedi.

 Yanan orman alanları hiçbir şekilde yerleşim yerine açılmayıp yine orman alanına dönüştürüldüğünü söyleyen Aydın, “Bu bölgelerimiz zamanla ağaçlandırılıyor. Yangınların çıkış sebebinin yüzde 92’si de insan kaynaklıdır.”dedi.

 Ödemiş Bozdağ’da erozyon çalışmasının olduğunu söyleyen Aydın, “Son 2 yıldır 50 hektarlık bir alanda çalışma yaptık. 1 milyon civarında fidan diktik. Orda ürettiğimiz tohumlarla Bozdağ yeşil bir dağ olacak. Torbalı ve Muradiye fidanlığımız var bize yetiyor. Muradiye’den tüm Türkiye’ye fidan dahi veriyoruz.

 Aydın, “172 yıllık köklü bir teşkilatız. Büyük bir aileyiz. Kendi ailemize dahi bu zamanı ayıramıyoruz. Orman yangınlarıyla mücadele ibadetimiz gibidir. Daha yeşil bir İzmir ve Türkiye istiyoruz. Bizim görevimiz koruma, işletme, geliştirmedir. Kamuoyu desteğiyle bunları yapıyoruz.” dedi.