Rahime DEMİRBİLEK/ EGE MECLİSİ - Şehir Plancısı Ak Parti İzmir Milletvekili Aydın Şengül, 27 Ekim 2013 tarihinde yapılacak olan yerel seçimlerle ilgili İzmir’deki çalışmalardan bahsetti: “Bizim bulunduğumuz ilçemizden ilimizden başlayarak, ülkemize dair düşüncelerimiz, beklentilerimiz ve yapmak istediklerimiz var. Her siyasi partinin kendisine göre bir yöntemi olabilir. Biz şunu düşünüyoruz, İzmir şu anda potansiyelini tam anlamıyla kullanabilmiş, değerlendirebilmiş değil. Kendi potansiyelinin çok çok gerilerindedir. İzmir’in yeni bir akıma yeni bir gelişmeye ihtiyacı var. İzmir’le ilgili zaten bizim 2011 genel seçimlerinde 35 projemiz vardı ve hızlı bir şekilde devam ediyor.  Bunları yerel projelerle birleştirerek İzmir’e daha ne yapabiliriz onları hazırlıyoruz. Yerel seçimlerle ilgili halkın karşısına çıkıp, siz bize geçmiş dönemlerde oy vermediniz, yerelde iktidara getirmediniz diyerek düşüncelerimizi anlatacağız.”

 “BELEDİYE BAŞKANLIĞI BOL KESEDEN ATIP, YAN GELİP YATMA YERİ DEĞİLDİR”

 Seçimlerde verilen vaatlerin yerine getirilmediğine değinen Şengül, “Seçim dönemlerinde başta ,

Büyükşehir olmak üzere tüm belediyeler vaatler verirler. Her şey seçim olana kadardır. Ama biz bunu yapmayanlardan hesap soracağız. Ne kadar vaat verdin. Ne kadarını yaptın, ne kadarını yapmadın? Vatandaşı kandırmak yok. Belediye başkanlığı bol keseden atıp, yan gelip yatma yeri değildir.Bunun hesabını soracağız. İzmir’de maalesef yan gelip yatıldı. İstenilen hizmetler verilmedi. Ulaşımda, alt yapıda, dönüşümde ciddi sorunlar var.  İzmir’de müthiş bir şekilde koordinasyonsuzluk var. Büyükşehir belediye başkanıyla diğer belediyeler kavgalı. Kentsel dönüşümle ilgili panel yapılıyor 1-2 belediye başkanı geliyor.  Nasıl olsa biz yan gelip yatarız seçime doğru çıkarız deniliyor. Seçimler üzerinden, laiklik, bayrak üzerinden siyaset yaparız, İzmir ayrıcalıklı deriz, İzmir’i kandırırız diyor ama artık bu bitti.”diye konuştu.

 AK PARTİ NE YAPACAK?

 “Ak Parti ne yapacak?” diyen Şengül, “Biz artık kendimizi ispat edecek bir parti değiliz. Biz 2002’de kurulurken verdiğimiz vaatlerin birçoğunu gerçekleştirdik. Vatandaşa yapılan ve yapılmayan projeleri göstereceğiz. Bütün ilçelerde başkanlığı kazanacakmış gibi hazırlığımızı yapacağız. Başkanlar seçim çalışmaları yaparken milletvekilleri de adaylarla gezecek. İl başkanının yapmış oluğu programlarla takip edeceğiz. Vatandaşa, bizde sizle beraberiz diyeceğiz. Ak Parti’nin en önemli özelliklerinde birisi her ay il başkanlarımız ve belediye başkanlarımız Başbakan’ın başkanlığında, genel merkezde toplanır. Neler yapıldı neler yapılmadı tartışılır. Yerel seçimlerde iktidara gelirsek belediyenin yapacağı işleri yapacağız. Seçimleri kazanamasak da kazanan başkan bizden bir projeyle ilgili yardım isterse ona da yardım ederiz.”dedi.

 İZMİRLİLER, ÖN YARGILARINI KALDIRSIN

 Şengül, “İzmirli vatandaşlarımıza, bize karşı ön yargılarınızı kaldırın ve yakından bize bakın, rahat olun. Önümüzdeki yerel seçimde bir kez deneyin. Memnun kalmazsanız bir dahaki seçime seçmezsiniz. İzmir için sloganımız olan ‘Güzel İzmir’imizin güzel insanlarına saygılar sunuyoruz’.” dedi.

 ŞEHİR PLANCISINDAN İZMİR’İN GENEL YAPISI

 Aydın Şengül bir şehir plancısı olarak İzmir’in genel yapısını değerlendirdi: “İzmir, Ege’nin incisi, körfezi içine aldığı etrafı dağlardan oluşan muhteşem bir şehrimiz. Coğrafi yapısına baktığımızda İzmir hemen körfezden itibaren yerleşim yerleri başlayıp arkasında dağlarla çevrilmiş, dağların eşik oluşturduğu büyüme imkânı olmayan bir yapısı var. İzmir’e baktığımızda körfez çevresinde kıyıda yerleşmeler, merkezinde yüksekte olan konut alanları etrafına doğru birinci, ikinci halka konut yoğunluğunun düştüğü, daha çok kaçak yapılaşmaların olduğu yerler var. Urla, Çeşme, Güzelbahçe tarafında düşük yoğunluğun olduğu, kentin o tarafa büyümesinin çok zor gözüktüğü, daha çok orman alanlarının, doğal sit alanlarının, tarihi alanların olduğu bölgeler yer alıyor. Diğer tarafta Menemen, Aliağa bölgesine baktığımızda Aliağa’da ciddi bir sanayileşme olduğundan, ciddi bir nüfus çekilimi vardır. Bornova’dan sonra Kemalpaşa’ya doğru gittiğimiz zaman orman alanlarının başladığı, çok verimli tarım arazisinin ve organize sanayinin bulunduğu bir bölgedir. Sadece sanayi bölgesinde biraz yapılaşma vardır, bu nedenle büyüme şansı pek yoktur. Torbalı’ya doğru baktığımızda yine orman alanlarıyla ayrıştığı Ayrancılar, Torbalı’da yine ağır sanayinin olduğu belli bir büyümenin ordada gelişmesini tamamladığını görüyoruz. Kısacası, İzmir büyüyor gelişiyor, arazimiz çok kısıtlıdır. İzmir’de gelişmeye yönelik arazimiz yok. O yüzden kentsel dönüşüm bizim için çok büyük önem arz ediyor. Biz arazimizi kısıtlı kullanmayıp dağınık kullanmışız.  Bunu kentsel dönüşümle beraber daha iyi kullanabiliriz ve yeni arazilere ihtiyacımız olmadan, tarım arazilerimizi konutlaştırma tehdidi altında bırakmadan, mevcut alanlarımızı iyi değerlendirebiliriz.”

 Şengül, “Bazı kişilerin alanları, tarım alanı olarak görülüyor bunlar için şöyle bir yöntem izleniyor.  Büyükşehir yasası çıkmadan daha önce 9 metropolün dışındaki bütün belde belediyeleri ve ilçe belediyeleri imar bakımından bağımsız, kendi meclislerinde planlarını yapma yetkileri vardı. Ancak dışarıdaki ufak tekli beldelerde eleman yetersizliği, yasaları tam anlamıyla bilip uygulamama sıkıntısından dolayı tüm halkın taleplerini alıp küçük beldeleri dikkate alıp bu tarım arazilerini imara açmışlar. Yalnız yasa da belirtilen birçok kurum ve kuruluştan görüş alınmadan açılmıştır. Daha sonra proje Büyükşehir Belediyesi’ne geçince geçmişte yapılan hatalar tespit edildi ve imar planı dışına çıkarıldı. Birçok kişi mağdur oldu. Bununla ilgili sıkıntılar bize de aksetti. Eğer bir fabrika yapıldıysa, çok sayıda işçi çalışıyorsa onu yıkmak milli bir servettir. Sonuçta burada kamu yararı kararı alınarak buraların uygun olabilecekler yasalarla uygun hale getiriliyor. Tabi bu hepsi için geçerli değildir. Bundan sonra umarım bu tür hatalar yapılmaz.”diye konuştu.

 KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ KİM YAPACAK?

 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi’yle ilgili yasa tasarısı meclisten geçeli daha 3 ay gibi bir süreç oldu. Uygulamaya geçildikçe vatandaş zamanla kentsel dönüşümün ne anlama geleceğini anlayacak. Vatandaştan dinlediğimiz kadarıyla olayın farkındalar. Herkes kentsel dönüşümden yana. Kimse sağlıksız ortamda yaşamak istemiyor. Kentsel dönüşümü kim yapacak? İnsanlardaki algı şu, bu yasa tasarısı çıktı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı TOKİ’yle anlaşıp tüm binaları yıkıp yeniden yapacak. Böyle bir şey söz konusu değil. Bu yasayı çıkaran çevre ve şehircilik bakanlığıdır. Bakanlık işin denetim boyutunda olacak.  Halkın mağdur olmaması için, yasaların denetlenme boyutunda olacak.

 -Kentsel dönüşümü kim yapacak?

 1- Vatandaş kendisi yapacak. . 4-5 katlı binanız olabilir, ruhsatlı da olabilir. Binanız depreme dayanıksız olabilir, yıkılıp yeniden yapılması gerekir. Müteahhit tespit edecek, bakanlığa müracaat edilecek 30 yıllık faizsiz krediyle evinizi yıkıp yeniden yapabileceksiniz.

 2 - İlçe belediyeleri yapacak. İlçe belediyeleri dönüşüm yapacakları alanları belirleyecekler. bütün analizleri, sentezleri planlama yapıp bakanlığa gönderip vatandaşların hakları tespit edilip kendileri müteahhit aracılığıyla yapabilir.

3- Büyükşehir belediyesi yapabilecek. Kendi bünyelerinde kurdukları kentsel dönüşüm birimleriyle belirledikleri alanlarda çalışmalar yapabilecekler.

 4- Kaymakamlıklar,

5- Kısmen Valilikler

 6- Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca TOKİ yapabilecek

 7-Kooperatifler

 8-Müteahhitler

İşin özü sadece TOKİ ve belediyelerin tek başına yapabileceği bir iş değildir. Herkes bu işin içinde olmalıdır.

KAFALARDAKİ SORU İŞARETLERİ?

 Vatandaşlarımızın kafalarındaki soru işaretleri, bu nasıl olacak. Bizim iki katlı binamız var bize 2 daire verilecek mi? İçeriği nasıl olacak. Yasa çıkarken dönüşüm yapılacak alanda vatandaşların rızası ve katılımı önemli olan ilk konudur. Yasada 3/2’lik çoğunluk vardır. Bunu TOKİ’ de,  müteahhitte yapsa 3/2’nin rızası alınacak. Bu kişilerin rızası olursa dönüşüm yapılacak. Diğer kısım istemezse, oluşturulan bağımsız bilirkişiler ikisi bakanlık diğerleri üniversitelerden, muhtarlıklardan değer tespiti yapılıyor. Anlaşmayan kişiler binası, arsası, ağacına kadar neyi varsa tespit edilip listeleniyor. Bakanlık acil kamulaştırma kararı alıyor. O sınırlardaki vatandaşlar biz almak istemiyoruz derlerse bakanlık gelip kamulaştırıp konutu alıyor. Kamulaştırmayı ilçe belediyeleri, büyükşehir belediyeleri de yapabilir bunu bakanlıkta yapabilir. Tüm yetki bakanlıkta gibi görünüyor ama bakanlık bu dağıtılıyor, olayın kontrolünü sağlıyor, halkın katılımını, rızasını sağlıyor. Bakanlığın birinci derecedeki görevi budur.

 KİRACILAR DA EV SAHİBİ OLACAK

 Kentsel dönüşümün halkın hazır olmasına göre her yerde aynı anda başlayabileceğini söyleyen Şengül, “Herkesin hakkı neyse onu alacak. Zaten sistemin içerisinde adaletli olmak var. Bir projeye başlandığında adaletli yapılırsa o proje hızlı bir şekilde yapılır. Bilirkişi her şeyi tespit edecek. İlk etapta dönüşüm değer üzerinden yapılacak. 100 metrekarenin değeri 100 birimse o kadar verilecektir. Tek tek o bölge de oturan mal sahipleri tespit edilecek. Arsası, binası ve katları belirlenecek, ağaçlara kadar her şey tespit edilecek. Bazılarının kaçak binası bile yazılacak. O bölgede oturan kirası ucuz olduğundan orda oturanlarda hesaplanacak. Değerler tek tek tespit edildi.  Devlet binayı yaparken binanın olacak maliyeti ne? Kar payı değil. Devlet TOKİ’yi yaparken kar marjı koymuyor. Bu çok önemlidir. Kişinin kendi binasının değeri 40 bin liraysa ve yapılacak binanın değeri 50 liraysa arada 10 lira fark var. Kişi param yok diyor. Devlet 30 yıl limitle taksitler halinde bunu devlete ödeyebilir. İster nakit ister taksitle yapılır. 1 katlı binası olanla  4 katlı binası olan arasında değer farkı olacak. Fazla hakkı olan daha fazla hak sahibi olacak.  Diyelim ki, fazla konut ürettik bunu da kiracılara veriyoruz. Kiracı bu evi dışarıdan alsa belki 100 bin liradan fazla alacak ama burada maliyet üzerinden alınacaktır. Yalnız bu olayı duyup da buraya gelip 1-2 aylık oturanlar değil, en az 1-2 yıldır orda kiracı olmak koşulu vardır. Buradaki amaçlarımızdan bir tanesi, kentleri sağlıklı şekilde dönüştürürken, sosyal devletin gerekliliği olan insanın barınma ve konut ihtiyacını da gidermektir. Bu şekilde onu da çözmüş oluyoruz. Hem orda ki insanlara sağlıklı konut veriyorsunuz hem de orda oturan kiracılara ucuz elde edebilecekleri konut veriyorsanız kökten sorunu çözüyorsunuz.”dedi.

 SADECE FİZİKİ DEĞİL, SOSYAL DÖNÜŞÜM DE OLACAK

 Şengül, “Yoğunluk artışı olacak mı? O bulunan bölgede mevcut imar planının verdiği bir yoğunluk var. O yoğunlukla belki çözülebilir ve mevcut imar planı artışına gerek kalmayacak. Her projenin kendi içerisinde yoğunluk sorunu çözülecek. Bayraklı, Çiğli, Gaziemir de yaptığım toplantılar da bunu yaptık. Bu proje de ne aldatan ne aldatılan olcağız. Bunu yaparken binaları sağlıklı hale getirdik. Bölgede Neye ihtiyacımız var okula, çocuk oyun bahçesi, spor alanı, yüzme havuzuna ihtiyacımız var, ihtiyaç olan her şey yapılacak. Sadece fiziki değil, sosyal dönüşümde olacak. Biz orda çocukları da kazanacağız. İnsanlarda aynı zamanda soylulaştırma olacak. Anadolu da köyden gelen insanlar kent göç etmişler. Kentte yaşamanın gerekliliğini bilmeyen vatandaşlarımız var. O insanlarımız şehirde yaşamanın gerekliliğini öğrenecek.”dedi.

 YERİNDE DÖNÜŞÜM OLACAK

 Kentsel dönüşümün yerinde olacağını vurgulayan Şengül, “Öncelik dönüşüm kendi yerinde olacak. Vatandaşlarımız bu konu da rahat olsunlar. Tamamen vatandaşın rızasına bağlıdır.  Sadece kim yerinden olur. Zemini yapılaşmaya uygun olmazsa Kadifekale’deki gibi yapılaşma riski varsa, konutlar bölgeye en yakın yerde yapılacaktır. Kimseyi yerinden etmek gibi bir şey söz konusu değildir. Vatandaşımız rahat olsun.”dedi.

 VATANDAŞLARIN SIKINTISI

 Vatandaşın habersizce, birden evinin yıkılmasından endişeli olduğunu söyleyen Şengül, “Devletten kimse ona gitmediyse rahat olsun. Onların haberi, rızası olmadan yıkım olmayacak. Vatandaşlarımızın diğer bir sıkıntısı da, zamanında bulunduğu bölgeye yerleşmiş olan kişiler çocukları içinde 2-3 katlı ev yapanlar kentsel dönüşümle eski haklarını alamayacakları düşüncesiyle dönüşüme karşılar. Ama bilmiyorlar ki onların çocukları o mahallede oturmaktan rahatsız. Onlar daha iyi yerlerde yaşamak istiyorlar. Biraz çocuklarını ve geleceklerini düşünsünler. Kentin olduğu yerde bilinçlenmede olur.”diye konuştu.


19 Eylül 2012 Ak Parti İzmir Milletvekili Aydın... paylaşan: egemeclisi
19 Eylül 2012 Ak Parti İzmir Milletvekili Aydın... paylaşan: egemeclisi