EGE MECLİSİ - Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti’nin parlamentoda yeterli çoğunluğu sağlayamama iddiaları ve erken seçimin gündeme gelmeyeceğine ilişkin, “Milleti sürekli seçimle meşgul edemeyiz. Rüya mı görmüşler. Dedikodu yapanların lafıyla sonuç olmaz. Sistemde hiçbir tıkanma olmaz. Öyle bir çelişkiye milletimiz izin vermez” dedi. 

 

Başbakan Binali Yıldırım, seçim bölgesi İzmir’de özel bir televizyon kanalında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. AK Parti’nin parlamentoda yeterli çoğunluğu sağlayamama söylentilerine ilişkin Başbakan Yıldırım, erken seçimin gündeme gelmeyeceğini belirterek, “Rüya mı görmüşler. Dedikodu yapanların lafıyla sonuç olmaz. Millet gidecek cumhurbaşkanını seçecek, AK Parti’ye de oyunu verecek. Biz cumhur ittifakıyız. Sistemde hiçbir tıkanma olmaz. Öyle bir çelişkiye milletimiz izin vermez. Ayarını güzelce yapar. Hiçbir tereddüt yok öyle bir şey olmaz” dedi. 

“Gündemimizde af yok” 

AF konusuna ilişkin Bahçeli’nin açıklamasına karşı kendilerinin gündeminde olmadığının hatırlatılması üzerine Yıldırım, “Bu konuda MHP’nin duruşu da bizim duruşumuz da belli. Değişiklik yok. Bizim gündemimizde af yok. Zaten FETÖ ve terörle mücadele henüz bitmiş değil. Bu mücadeleleri kararlılıkla devam ettireceğiz” dedi. 

 

“Niye aday olmuş, olmasaydı. YSK mahkeme mi” 

HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın cumhurbaşkanı adayı olmasına karşın hapiste olmasına ilişkin soru üzerine, “Niye aday olmuş, olmasaydı. YSK mahkeme mi? Hakkında ciddi suçlamalar var. Doğudur eğdir benim vereceğim karar değil. Halkı isyana davet etmek teröre teşvik, lojistik destek var. YSK kanunlara göre karar veriyor. YSK izin verdi o zaman dışarı çıksın. Masumiyet karinesi var yani insan hüküm giymedikçe suçlu sayılamaz. Ama karar da verme iş, bizi serbest bırak dersek bırakma Türkiye hukuk devleti yargı karar verecek. Defalarca müracaatta bulundu, hepsi reddedildi” diye konuştu. 

 

“Selahattin Demirtaş ateş olsa cürümü kadar yer yakar” 

HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ‘Bir oyluk canları var’ sözlerinin sorulması üzerine Başbakan Yıldırım, “Ben üzerinde durulacak bir laf olarak görmüyorum. Cürümü ne ki, ateş olsa cürümü kadar yer yakar. Bu milletin teröre karşı kapısı, zihni kapalıdır. Demirtaş önce Kobani olaylarında halkı sokağa döküp 53 masum insanın ölümüne sebep oldu, önce bunun hesabını versin. Bölücülere, PKK’ya, güvenlik kuvvetlerini şehit edenlere karşı bir şey söylemezken, güvenlik güçlerini şehit edenlerin cenazesine gitmeyenleri cezalandıracağım diyen bir kişi. Batı demokrasileri bundan bakıp ibret alsınlar. Konuşmalarına bile tahammül edemiyorlar” ifadelerini kullandı. 

 

“Çözüm mözüm yok” 

Çözüm sürecine ilişkin soru üzerine açıklamalarda bulunan Başbakan Yıldırım, “Çözüm mözüm yok. Çözüm, PKK terör örgütünün sonsuza kadar bir daha ortaya çıkmamacasına yok edilmesinden geçiyor. Kürtlerin Türklerin bundan kurtulması lazım. İçerde ve dışarıda bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Üst aklı dışarıda olan bu örgütü ülkemiz topraklarında kazıyacağız. Bu anlamda çözüm süreci başlamış, çözüm devreye girmiştir. İnsanlar doğuda ve güneydoğuda rahatça sokağa çıkıp, işini gücünü yapabilmektedir” dedi. 

 

Kürt seçmene mesaj 

Kürt seçmene mesaj veren Başbakan Binali Yıldırım, “Bir kere PKK terör örgütüdür, ülkemize büyük zarar vermiştir. Biz Kürt vatandaşlarımızın partilerinin olmasına itirazımız yok, PKK terör örgütünün esaretinden kurtulamayan, açıkça lanetlemeyen bir siyasi kadrodur. HPD 7 Haziran seçimlerinde bir kez daha PKK terör örgütünün esareti altında olduğunu göstermiştir. Herkes siyaset yapabilir ama ülkeyi bölmek için siyaset yapılmaz. Bölücülere lojistik destek sağlayan, onlarla işbirliği yapan partilerin bu ülkeye vereceği bir şey yok. Kürt ve Türk vatandaşlarımıza da hiçbir faydası yok. Çukur, hendek günlerini hatırlayalım. İnsanların en kadar çok acılar çektiğini, ne kadar çok şehit verdiğimiz hatırlayalım. Bu günlere tekrar dönülmesini kim ister bu ülkede. Kürtler de istemez Türkiler de. HDP PKK esaretinden çıkmadıkça duruşumuz çok nettir” diye konuştu. 

 

Ekonomiyi değerlendirdi 

Ekonomiyi de değerlendiren Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu: 

“Ekonomi, dolar veya faiz. Genel olarak ekonomi istikrar ve güvene bağlıdır. Güçlü bir iktidar sağlanırsa her şeye çok kolayca devam edeceğiz. Ama bizim dışımızdan kaynaklanan küresel gelişmeler var. Amerika ve Avrupa Birliği merkez bankaları bir süredir faiz artırıyor. Diyorlar ki ‘gelişmekte olan ülkelerdeki yatırımı bırakın yuvaya dönün.’ Amerika’nın gelişmekte olan ülkelerde 4,5 trilyon doları var. Bunu geri çağırıyor, bunun yolu faiz artırmak. AB’nin 2.4 trilyon avro fonları var. Bunları da geri çağırıyor. Bu da ülkelerden bir çıkış getiriyor. Bunun getirdiği bir dalgalanma var. İkincisi biz açıkla büyüyen bir ülkeyiz. Cari açık var. Bir de biz bir darbe yaşadık. 15 Temmuz’dan sonra ilk 4 ay yüzde 4 kadar Türkiye küçüldü. Bunun getirdiği hususlar var. Bölgemiz ateş çemberi, ne kadar istikrar var ise de insanlar ‘acaba’ diye düşünüyor. Ama müspet gelişmeler de var. Turizm, ihracatımız büyümeye devam ediyor. İşsizlik azalmaya devam ediyor. İnşallah seçimden sonra hem üretim tarafında hem yapısal reformlarda çok hızlı bir şekilde yeni hükümet işbaşı yapacak ve kararlar alacak. Diğer yandan da Merkez Bankası yetkilerini en iyi şekilse kullanacak.” 

“Lükse ne düşkünlüğümüz var, siyaset aracı yapmak ayıptır” 

Muhalefet partilerinin seçim vaatleri arasında iktidarın lüks araç gibi israfları iddiasının sorulmasına ilişkin Başbakan Binali Yıldırım, “‘Biz israfa karşıyız. Lükse ne düşkünlüğümüz var. Bir dilim ekmek sen yiyorsun bir ben. Araç diyorlar, yürüyerek mi gidelim. Zaman ekonomisi diye bir şey var. Devletin itibarını temsil eden makamlarda da o araçların olması lazım. Bunu bile siyaset aracı yapmak ayıptır, gerek yok. Türkiye’de büyük bir kitle araç alabiliyor. 2003’te 91 bin şimdi 750 bin araç satılıyor Türkiye’de. Türkiye’nin ne kadar büyüdüğünü gösteriyor. İş yapmadıkları için vaatleri, söylemleri vatandaşı ikna edemediği ve bunun için de iktidar olamadıkları için de araçtı, yoldu, buydu diyorlar. Her ülkede böyle hangi ülkede başbakan, cumhurbaşkanı araç kullanmıyor. Zaman altın değerindendir kullanacak tabi” diye konuştu. 

 

“Bedelli askerlik esasa bağlanarak reform olmalı” 

Bedelli askerlik mevzusunun birkaç yılda bir konuşulması yerine bir reforma bağlanması gerektiğine dikkat çeken Başbakan Yıldırım, şunları söyledi: 

“Bedelli askerlik yeni hükümetin konusu, bu konuda detay çalışma yapılmış değil. Sadece bunun ihtiyaç olduğu ve ele alınması gereken konu olduğunda hemfikir, meseleye bedeli olarak bakmıyorum. 5 milyondan fazla gencimiz var askerlik çağına gelmiş, iş yapacak yapamıyor, evlenecek evlenemiyor. Plan yapamıyor. Bu insanlar diyor ki ‘Bizi askere alın.’ Almıyoruz. ‘Bırakın hayatımızı kuralım’ ona da yok diyoruz. Nasıl olacak. Onların günahı ne? Devlet olarak bizim buna çözüm bulmak gibi borcumuz var. Dolayısıyla seçim sonrası yeni hükümetin ele alacağı konulardan biri bu olacak. 5 milyonu eritmek için 15 sene lazım, yenileri de geliyor arkadan. Mutlaka çözülecek. ‘Bedelli çıkaralım 3 sene sonra tekrar konuşalım’ olmamalı. Bunu esasa bağlamalı, reform olması lazım.” 

 

Memurlar sözleşmeli olacak iddiaları 

657 kanuna tabi memurların sözleşmeli olacağı iddialarına da yanıt veren Başbakan Yıldırım, “Anayasada tanımı yapılmış, memurlar 657 kapsamında nasıl çalışacakları belli. Zaman zaman yalan dolan laflar ortaya atılıyor. Bu da oy avcılığın ötesinde bir şey değil. Memurlar 657’ye göre çalışıyor. Sözleşmeli de var. Herkes kendi statüsü ne ise onda çalışmaya devam edecek” dedi. 

 

“15 Temmuz gecesi sokağa çıkanların yarıdan fazlası gençlerdi” 

Gençlere vaatlerini de anlatan Başbakan Yıldırım, “Gençlerimiz önemli bizim için. Gençlere ne yapsak azdır. Bazı şeyler yaptık. 131 yeni üniversite açtık ki gençlerin üniversiteye erişimini kolaylaştırdık. Dünyada üniversiteye erişimde Türkiye, Yunanistan’dan sonra ikinci sırada geliyor. Artık üniversite kapılarında bekleme konuşuluyor mu? Mezun olanlar kadar kontenjan var üniversitelerde. Açılan üniversitelerin yurt kapasitesini artırdık. Burslar, krediler arttı. Yurtdışına eğitim için gönderiyoruz. Seçilme yaşını 18’e indirdik. 15 Temmuz gecesi gençlerin tanıdığımızdan farklı olduğunu gördük. Memleket meseleleri ile uğramazlar, apolitik, duyarsızlar gibi bir algı vardı. Ama 15 Temmuz gecesi tam tersi oldu, yarıdan fazlası gençlerdi. Biz onlara çok şey borçluyuz. Çok daha güzel şeyler yapmamız, onlara daha fazla sorumluk vermemiz lazım. Sosyal medyada onları daha çok takip etmemiz ve onların aykırı fikirlerini tahammül etmemiz lazım” dedi. 

 

“Onları eğlendirebiliyorsak o da iyi, canları sıkılıyor zaten” 

Muharrem İnce’nin Başbakan Yıldırım’ı ‘eğlenceli’ olarak tanımlamasının üzerine, “Onları eğlendirebiliyorsak o da iyi, canları sıkılıyor zaten kampanyaları iyi gitmiyor. Söylemlerinin içinin boş olduğunu vatandaş anladı. Ben koltuğumu bırakmak için mücadele ediyorum, onlar koltuk kapmak için” dedi. 

SP Genel Temek Karamollaoğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener hakkında bir cümlelik değerlendirme yapmasının istenmesi üzerine Yıldırım, “Karamollaoğlu, ‘hızlı tren göçü artırıyor,0 ne gerek var’ dedikten sonra ona söyleyecek laf bulamıyorum. Sayın Akşener’e ne diyeyim, Allah işini gücünü rast getirsin, ne diyeyim başka. Genel olarak ben bunlara yıkım ekibi diyorum. Onların ortak hedefi, iktidardan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı indirmek. Sonrası ne olacak, sonrası tufan önemli değil” ifadelerini kullandı. 

Başbakan Binali Yıldırım, ABD Senatosu'nun Türkiye'ye F-35 savaş uçaklarının da satışına şerh koyan savunma yasasını onaylamasına ilişkin, "Kiminle iş birliği yapacağımıza kendimiz karar veririz. Rusya’yla da müşterek çalışmalarımız var" dedi. 

Başbakan Binali Yıldırım, İzmir'de özel bir televizyon kanalında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Yıldırım, ABD Senatosu'nun Türkiye'ye F-35 savaş uçaklarının da satışına şerh koyan savunma yasasını onaylamasına ilişkin, "Bizimle aynı dostane yaklaşımı ABD’den görmemiz lazım. PYD, YPG’ye her türlü silahı vereceksin yıllardan beri ‘dostum’ dediğin Türkiye’ye gelince ambargo koyacaksın sonra da ‘NATO’nun sınırlarını koru.’ Neyle koruyacağım? Türkiye alternatifsiz değil. Kendi silahlarımızı, mühimmat yetiştiriyoruz. Kiminle iş birliği yapacağımıza kendimiz karar veririz. Rusya’yla da müşterek çalışmalarımız var" açıklamasını yaptı. 

 

"Kapı önüne koyup sınır dışı etmeyi her zaman yaparız" 

Türkiye’de 3,5 milyon üzerinde Suriyeli olduğunu, yaklaşık 50 bin Suriyelinin oy kullanma hakkı bulunduğunu, müracaat edenlerin sayısının ise 30 bin olduğunu kaydeden Yıldırım, "Bunlardan kaçı oy kullanacak bilmiyorum. Bu insanlar burada sonsuza kadar kalacak değil. Onlar savaştan kaçtılar. Bizde misafirler. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ile 4 bin kilometre alan terörden temizlendi, oraya da dönüşler başladı. Suriye’de kalıcı barış oluştuğu zaman, diğer bölgelerde güvenlik sorunu kalmadığında bu insanlar memleketlerine gidecekler. Hiç kimse kendi memleketinden başka yerde rahat edemez. Bu, Suriye’deki işlerin düzelmesiyle eş zamanlı olacak bir şey. Canını kurtarmak için buraya sığınan bu insanları tekrar ölümün kucağına atamayız. Şu hakkı da vermeyiz; Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti. Türkiye kanunlarına aykırı davranışta bulunan, ticarette haksız rekabet yapanlar, toplumsal huzuru bozanlar, sıkıntı çıkaranlar da kusura bakmasın onları da kapı önüne koyup sınır dışı etmeyi her zaman yaparız. Bunu bilmeleri lazım. Misafir olduğunu bilerek hukuk çerçevesinde yaşayacak” dedi. 

Başbakan Yıldırım, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin Suriyelilerin bayram için ülkelerine gitmeleri üzerine sarf ettiği sözlerinin hatırlatılması üzerine, “Muharrem İnce’nin ne dediği çok önemli değil. Sorumluluk bize. Tabii ki memleketine gitmek istiyorsa gider, kalacaksa iradesi ile kalır. Yaşam tehdidi varsa biz bunu göz ardı edemeyiz. İnsanların yüzüne kapı kapatamayız. İnancımızda da, geçmişimizde de bu yok” diye cevap verdi. 

"Kısa ama akılda en çok kalacak 2 yıl" 

Başbakanlık dönemini değerlendiren Başbakan Yıldırım, “Kısa ama akılda en çok kalacak hakkında en fazla konuşulacak bir 2 yıl. İlk önce darbe, sonra Fırat Kalkanı, sonra terörle savunma esaslı bir mücadele, anayasa değişikliği, referandum, Türkiye’nin 2017’de krize gideceği senaryoları ve 2017’de dünyada en fazla büyümesini sağlayan bir ekonomi” diye konuştu. 

 

“Şahsımla ilgili hiçbir konu konuşmadım" 

24 Haziran’dan sonra alabileceği görevler hakkındaki soruya cevap veren Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu: 

“Şahsımla ilgili hiçbir konu konuşmadım. En önemli görev seçimlerde partimizin en iyi sonucu alması, yeni sistemin ilk cumhurbaşkanı olarak Erdoğan’ın ilk turda seçilmesi. Bundan başka aklımızın köşesinden hiçbir şey geçmez. 36 ilde miting yaptık. Cumhurbaşkanımız da belki daha fazlasını yaptı. İnşallah bu çalışmaların sonuçlarını göreceğiz.” 

Başbakan Yıldırım, sahadan aldıkları intibalar, sahadaki coşku ile ilk turda seçimi alacaklarını düşündüklerini söyledi. 

 

Tansu Çiller cevabı 

Başbakan Yıldırım, eski Başbakan Tansu Çiller’in İstanbul’daki mitinge katılmasının arkasında, kendisine görev verilme ihtimalini olup olmadığıyla ilgili soru üzerine, “Hiç kimseyle hiçbir pozisyon için görüşmesi olmadığını ben biliyorum. Tansu Çiller’in gelmesinin arka planı Tansu Çiller de mevcut sistem içerisinde 28 Şubat’la muhatap olmuş ve millet iradesi elinden zorla alınmış bir başbakan. Bu haksızlığı, bu acıyı yaşamış bir başbakanın feryadıdır. Bugün o süreçlerin vesayet döneminin ortadan kalkması için ben de varım diye oraya gelmiştir” dedi. 

 

"Yıkmak için kendilerini şartlandırmışlar" 

Başbakan Yıldırım, Millet İttifakı hakkında da şu yorumu yaptı: 

“Kampanyalarında yapıcı bir şey göremiyorum. İstedikleri kadar ittifak kurabilirler. İtirazım yok ama söylemler ülke yararına söylemler değil. İntikam hırsı ile hareket ediyorlar. ‘Erdoğan’ı devireceğiz’ başka şey söylemiyorlar. Millet bununla mı ilgileniyor? Bunlar yıkmak için kendilerini şartlandırmışlar. ‘İzlerini silelim.’ Silemezler. Bu izler insanlarımızın zihninde." 

 

"Muharrem İnce bile o köprü sayesinde mitinglere vaktinde yetişti” 

Başbakan Yıldırım, köprüden geçişlerde ücret alınması ile ilgili eleştirilerle ilişkin, “Sapla samanı karıştırırsak bir iş çıkmaz. Ücret alınmayan köprü devlet bütçesiyle yapılan köprüdür. O köprünün borcunu bu ülke ödedi. Bizimki öyle değil. Biz, ‘bu köprüyü yap ücret alacaksın şu kadar işleteceksin’ dedik. Yap-işlet-devret. Muharrem İnce bile o köprü sayesinde mitinglere vaktinde yetişti” ifadelerini kullandı. 

GENÇLERLE BULUŞTU

Başbakan Binali Yıldırım, “Kanserden Değil Geç Kalmaktan Kork” adlı biyoloji projesi Avrupa Birincisi olan lise öğrencileri Leyla Almasoud ve Berna Akdeniz’i kabul etti. 

Başbakan Binali Yıldırım, İzmir’de Doğu ve Güneydoğu Dernekleri ile yaptığı toplantı sonrasında, Avrupa Birliği tarafından desteklenen SciChallenge adlı bilim yarışmasında, “Kanserden Değil Geç Kalmaktan Kork” adlı biyoloji projesi ile 28 ülkeden 438 projeyi geride bırakarak Avrupa Birincisi olan Özel Ege Lisesi öğrencileri Leyla Almasoud ve Berna Akdeniz ve ailelerini kabul etti. 

Başbakan Yıldırım, Leyla ve Berna’nın başarılarının Türkiye’nin göğsünü kabarttığını söyledi. Öğrencileri, öğretmenlerini ve aileleri başarılarından dolayı tebrik eden Başbakan Yıldırım, “Kanserden yılda 13 milyon dolayında kişi hayatını kaybediyor. Ama erken teşhis hayat kurtarıyor. Bu da yaptığınız işin çok anlamlı olduğunu ortaya koyuyor” dedi. (İHA)