Türkiye kamuoyu yeni hükümet sistemini tartışırken, eskiye dair ne varsa birer birer yok ediliyor. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Devlet Tiyatroları’nın lağvedilmesinin ardından dünyada birçok ülkede prestij kaynağı olarak görülen Milli Kütüphane de hukuken yok edildi.

 

Konuyla ilgili TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel, “Her zaman yerlilikten ve millilikten dem vuran Sayın Cumhurbaşkanı’nın ilk icraatlarından biri de Milli Kütüphane’yi kaldırmak oldu. Türkiye’nin en büyük ulusal arşivi olan; geçmişten gelen zengin tarihi ve kültürel değerleri arşivleyerek gelecek kuşaklara aktarmak gibi önemli bir görevi üstlenen Türkiye Cumhuriyeti Milli Kütüphanesi hukuken yok edildi, tüzel kişiliği ortadan kaldırıldı. Tek adam keyfi rejiminin ilk darbelerinden biri de kültür ve sanata yapıldı” dedi.

Bünyesinde 1.5 milyon kitabı barındıran, 25-30 milyon adet çeşitli materyale sahip olan Milli Kütüphane’nin 703 sayılı KHK ile lağvedildiğini, 1 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yeniden teşkilatlandırılmayarak görevlerinin bir kısmının Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğüne verildiğini belirten Atila Sertel, şunları söyledi:

 

MİLLİ KÜTÜPHANESİ OLMAYAN TEK ÜLKE

“Birçok ülkede en üst derece makama bağlı olarak faaliyet gösteren Milli Kütüphaneler, ülkemizde ise bir genel müdürlük emri altına sokulmaktadır. Ancak mızrağın çuvala sığmayacağı aşikardır. Milli Kütüphane, bağlı olduğu bakanlıktan da önce 1950 yılında kurulmuştur. Böylesine zengin, köklü ve önemli olan bir kurumu ortadan kaldırmaya çalışmak reva mıdır? Elbette değildir ancak son KHK ve İlk Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile bırakın idari yapısının güçlendirilmesini Milli Kütüphane yok edilmiş, ülkenin hafızası olan 68 yıllık kuruma bu reva görülmüştür. Gün itibariyle dünyada Milli Kütüphanesi olmayan tek ülke konumundayız.”

Konuşmasında Cumhurbaşkanı’nın seçimden önce verdiği “Milli Kütüphane’yi güçlendireceğiz” sözünü hatırlatan CHP Milletvekili Atila Sertel, aynı vaatlerin Adalet ve Kalkınma Partisi’nin seçim beyannamesinde de yer aldığını söyledi.

 

YIKARSA AK PARTİ YIKAR!

Verilen sözlerle yapılanların örtüşmediğini dile getiren Sertel, “Cumhurbaşkanı’nın seçim meydanlarındaki en büyük vaadi bedava çay ve kek dağıtılacak bunun yanında kitap okunacak, ders çalışılacak ‘Millet Kıraathaneleri’ idi. Kitap okumaktan bahseden, kütüphaneler açacağım diyen Sayın Cumhurbaşkanı’nın ilk icraatı Milli Kütüphane’nin kapısına kilit vurup, yüzlerce çalışanı ortada bırakmak olmuştur. Türkiye İstatistik Kurumu’na göre ülkede 2014'te 1'i milli, bin 121'i halk, 559'u üniversite ve 27 bin 948'i eğitim kurumu olmak üzere toplam 29 bin 629 kütüphane vardı. 2015'te bu sayı 107, 2016'da ise 445 azalmıştır. Bilirsiniz, AKP’nin seçim sloganı vardı ‘Yaparsa AK Parti Yapar’ şeklinde. Bu sloganı ‘Yıkarsa AK Parti Yıkar, Bozarsa AK Parti Bozar’ şeklinde değiştirmek gerek” diye konuştu.

Milli Kütüphane Başkanlığı’nın Merkez Teşkilatı Milli Kütüphane Başkanlığı’ndan daha küçük olan bir Genel Müdürlük altında sürdürülmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Sertel, ülkenin göz bebeği kurumun Halk kütüphanelerinden daha kötü konuma düşürüldüğünü dile getirdi. Sertel, Cumhurbaşkanı’na “Yerli ve Milli” olacaksanız, Milli Kütüphane’ye dokunmayın çağrısında bulundu. (CHP Basın Bürosu)