EGE MECLİSİ -  İzmir'in Menemen ilçesine bağlı kırsal Alaniçi ve Göktepe mahallelerine yakın ormanlık alanda kurulması planlanan kalker ocağına verilen 'Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu gerekli değildir' kararına karşı açılan iptal davası sürerken, ocağın kurulması planlanan bölgede onlarca çam ağacı kesildi. Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin ve vatandaşlar, ağaçların kesildiği bölgeye giderek bu duruma tepki gösterdi. Başkan Şahin, "Mahkeme sonucunu bekleyin. Taşsız mı kaldınız? Yazık bu doğaya" dedi.

Menemen'in kırsal Alaniçi ve Göktepe mahallelerine yakın bir bölgede, 85 bin 990 metrekarelik alanda kalker ocağı kurulması için işletme ruhsatı verildi. Ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca 'ÇED gerekli değildir' kararı çıktı. Karara karşı İzmir 6'ıncı İdare Mahkemesi'nde yürütmenin durdurulması istemiyle dava açıldı. Mahkeme, 'ÇED gerekli değildir' kararını iptal etti. Ardından şirket proje alanını küçülterek yeniden 'ÇED gerekli değildir' kararı aldı. Avukat Suna Geçici, bu kararın iptali için de dava açtı. İzmir 2'nci İdare Mahkemesi'nde görülen dava sonuçlanmadan, ocağın kurulması planlanan bölgede onlarca çam ağacı kesildi.

Duruma tepki gösteren çevreciler, mahalle sakinleri ve Menemen Belediye Başkanı CHP'li Tahir Şahin, ağaçların kesildiği alana gitti. Jandarma ekiplerinin güvenlik önlemi aldığı bölgede, birçok ağacın kesildiği görüldü. Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin, kalker ocağının açık işletme yöntem ile çalıştırılacağını, yılda yaklaşık 500 bin ton üretim kapasitesine sahip olduğunu açıkladı. Günde 200 kamyon malzemenin açık ocak dışına nakledileceğini belirten Şahin, işletmede üretim için delme ve patlatma yönteminin kullanılacağını, çalışmalar esnasında çıkacak olan tozun da tarım bölgesi olan Menemen'i ciddi anlamda etkileyeceğini söyledi.

Anılan KALKER Ocağı açık işletme yöntemi ile çalıştırılacak olup; yaklaşık 500.000 ton/yıl üretim kapasitesine sahiptir. Bu miktar da aylık olarak yaklaşık 50.000 ton/ay, günlük 2.000 ton/gün kalker üretimi demektir. Yani günde 200 kamyon malzeme ocak dışına nakil edilecektir. Açık işletmede üretim için delme&patlatma yöntemi kullanılacak olup, hem patlatma sırasında, hem de üretilen malzemenin nakliyesi sırasında hatırı sayılır miktarda toz oluşacak, bu da tarım bölgesi olan ve 40 cins sebze, 20 cins meyvenin yetiştiği yöremizde tarım ürünlerini, insan ve hayvan sağlığını olumsuz yönde etkileyecek, mera ve doğal sit alanlarımızı yok edecektir. Tüm bunların yanı sıra bahsi geçen tesis 1. derece deprem bölgesi olan bölgemiz için bambaşka bir tehdit daha oluşturmaktadır”

DEPREM BÖLGESİ UYARISI

Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin, projenin birinci derecede deprem bölgesi olan İzmir için ayrı bir tehdit oluşturduğuna değinerek, "İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bu bölgede hayata geçirmeyi planladığı, bölge için büyük öneme sahip olan sulama barajı projesi, yıllardır ÇED raporuna takılıyor. Bölge için getirisi olmamasının yanı sıra yeraltı ve yerüstü doğal kaynaklar açısından bir tehdit barındıran maden ocağının kurulmasına izin verilmesi son derece manidar. Burada bir maden ocağının işletilmesinin ardından diğerlerine de örnek teşkil edecek ve çevremizin geleceği tehlike altına girecek" dedi.

Avukat Suna Geçici de ağaçların kesiminin durdurulması talebiyle İzmir 2'nci İdare Mahkemesi'ne başvurduklarını açıkladı. Geçici, aksi halde geri dönülemeyecek bir durum yaşanacağını belirtti. Avukat Diler Bosut Güven de projenin hukuka aykırı şekilde yapıldığını savundu. Bölgenin Karagöl'e yakın olduğunun altını da çizen Güven, mahkeme kararının beklenmesi gerektiğini söyledi.

Alanda yapılan açıklamanın ardından, vatandaşlar ve çevreciler dağıldı.(Umut KARAKOYUN / DHA)