Otizmli öğrenciler ile ailelerinin yeterli kapasitede eğitim alanlarının oluşturulmaması nedeniyle mağdur olduğunu ifade eden Polat, “Genelde Türkiye, özelde İzmir’de otizmli kaç kişi vardır? Bunların kaçı 0-14 yaş grubundadır? Otizmli bireylerden kaç kişi halen eğitim görmektedir?” diye sordu.

 

Türkiye genelinde otizmli ve diğer özel eğitim ihtiyacı duyan çocuklar için Milli Eğitim Bakanlığı’nca hangi çalışmalarınyapıldığını ve yapılacağını soran Polat, “Ülkemizde kaç il ve ilçede otistik öğrenciler sınıfı bulunmaktadır?Otizmli bireylerin ve ailelerinin süreçlerini iyileştirmek üzere çeşitli bakanlıklar ve kuruluşlara görevler atayan Otizm Eylem Planı’nda gelinen son aşama nedir?” sorularını yöneltti.

TBMM Çevre Komisyonu Üyesi, CHP YDK Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat, otizmli öğrencilerin yaşadığı sorunları ve bu sorunların çözümü için yapılan çalışmaları Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a sordu. Yeterli kapasitede eğitim alanlarının oluşturulmaması nedeniyle otizmli öğrenciler ve ailelerinin mağdur olduğunu ifade eden Polat, “Genelde Türkiye, özelde İzmir’de otizmli kaç kişi vardır? Bunların kaçı 0-14 yaş grubundadır? Otizmli bireylerden kaç kişi halen eğitim görmektedir?Ülkemizde kaç il ve ilçede “otistik öğrenciler sınıfı” bulunmaktadır?” diye sordu. Polat, otizmli bireylerin ve ailelerinin süreçlerinin iyileştirmek üzere ilan edilen Otizm Eylem Planı’nda gelinen son aşamanın da açıklanmasını istedi.

 

OTİZMLİ ÇOCUKLAR VE AİLELERİ MAĞDUR DURUMDA

CHP’li Polat, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, ülkemizde yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte ailelerde büyük coşku ve heyecan yaşanırken, henüz sayıları net olarak bilinmeyen otizmli çocuklar ve ailelerinin bu heyecana ortak olamadığını hatırlattı. Türkiye’deki otizmli birey sayısına ilişkin net bir araştırmanın bulunmadığını kaydeden Polat, daha önceki yıllarda yapılan araştırmalara göre,ülkemizde halen 550 bin civarında otizmli birey yaşadığı, bunların 140 bininin 0-14 yaş grubunda yer aldığının tahmin edildiğini belirtti. Polat, otizmli bireylerin karşı karşıya kaldıkları sorun, sıkıntı ve olumsuzlukların, sadece kendi yaşantıları ile sınırlı olmadığını, aileleri ve kendilerine bakmakla yükümlü kişilerin de aynı olumsuzluklardan etkilendiğini kaydederek, şöyle devam etti:

“Bilimsel araştırmalara göre; otizm, sosyal etkileşim, iletişim ve davranış sorunlarıyla kendini gösteren bir gelişimsel yetersizliktir. Uygun eğitsel düzenlemeler yapılmadığında otizm, bireylerin kendilerinin ve çevrelerindekilerin yaşamlarını her yönden olumsuz etkileyen ve yaşam boyu süren bir yetersizlik haline gelmektedir. Gerekli eğitsel önlemler alınması halinde, pek çok otizmli çocuk, söz konusu yetersizlikleri çeşitli oranlarda aşabilmekte ve yaşamlarını akranlarıyla ve toplumla belirli ölçülerde kaynaşarak sürdürebilmektedir. Araştırmalar, otizme yönelik eğitimin tercihen 3 yaştan önce başlaması, eğitimde otizme yönelik olarak hazırlanmış özel bir müfredat uygulanması gibi pedagojik vurgular içermesi gerektiğini göstermektedir. Ancak maalesef ülkemizde otizmli bireylere kapsamlı bir şekilde yeterli eğitim verebilecek kapasiteye sahip alanlar henüz oluşturulamamıştır. Bu nedenle çoğu otizmli çocuk ve ailesi mağdur durumda bırakılmaktadır.”

 

OTİZMLİ KAÇ KİŞİ VAR?

Genelde Türkiye’de, özelde İzmir’de otizmli kaç kişinin bulunduğunun ve bunların kaçının 0-14 yaş grubunda yer aldığının açıklanmasını isteyen Polat, otizmli bireylerden kaç kişinin halen eğitim gördüğünü sordu. CHP’li Polat, Türkiye genelinde otizmli ve diğer özel eğitim ihtiyacı duyan çocuklar için bakanlık olarak yapılan ve bundan sonra yapılacak çalışmaların neler olduğunun açıklanmasını isteyerek, “Ülkemizde kaç il ve ilçede “otistik öğrenciler sınıfı” bulunmaktadır?Bakanlığınızın 36-66 ay grubundaki okul öncesi eğitim çağında bulunan otistik çocuklar için aldığı okul öncesi eğitim tedbirleri ve halen yürüttüğü uygulamalar nelerdir?” sorularını yöneltti.

 

“OTİSTİK ÇOCUKLARLA İLGİLİ KAÇ ÖĞRETMEN GÖREV YAPIYOR?”

Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren resmi okullarda otistik çocukların eğitimi konusunda görev yapan ve ilgili alan mezunu olan kaç öğretmen bulunduğunu soran Polat, önergesinde şu sorulara yer verdi:

“-İlgili alan mezunu olmadığı halde sertifika alarak ya da bakanlığınızın görevlendirmesi neticesinde bu görevi sürdüren kaç öğretmen bulunmaktadır? Öğretmen sayısı yeterli midir? Yeterli değilse bu alandaki açık nasıl giderilecektir?

-2018-2019 eğitim-öğretim yılında söz konusu öğretmenlerin mesleki gelişimlerini teşvik etmek bakımından dahil edildikleri, Bakanlığınızca yürütülmekte olan bilimsel projeler bulunmakta mıdır? 

-Aileden bağımsız korumalı yaşam ünitelerine bağlı olan çocuklarımızın eğitim ihtiyacının giderilmesi için yapılan bir çalışma var mıdır? Varsa bu çalışmalar ve içerikleri nelerdir?

-Otizmli bireylerin ve ailelerinin süreçlerini iyileştirmek üzere çeşitli bakanlıklar ve kuruluşlara görevler atayan Otizm Eylem Planı’nda gelinen son aşama nedir?”