Almanya Başbakanı Angela Merkel ile ortak basın toplantısında konuşan Erdoğan, "Dört yıl aradan sonra Cumhurbaşkanı olarak Almanya'yı ziyaret ettim. Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı Ekim ayında kalabalık bir heyetle Türkiye'yi ziyaret edecek" dedi ve şöyle konuştu:

 

"İlişkilerimizin daha da güçlendirilmesinden yanayız. Sayın Merkel’le görüşmemizde bir süredir çalışmayan işbirliği mekanizmalarını işler kılmak noktasında fikir birliğine vardık. Yine ikili ilişkilerimize ilişkin konuları etraflıca ele alma fırsatı bulduk. Siyasi, askeri, ekonomik ticari kültürel turizme yönelik her alanda bu konuları değerlendirme fırsatını bulacağız. Her alanda bu konuları değerlendirme fırsatı bulacağız.

 

"Demokrasimizi FETÖ terör örgütünden kurtarmak için mesai harcadık. Milletimizin desteği ve direnişi sayesinde biliyorsunuz bir darbe girişimini bizler hedeflerinden saptırdık. Darbeciler güçlü Türk demokrasisini rafa kaldırmayı başaramadılar. FETÖ terör örgütünün uzantıları tarafından gerçekleştirilen bu darbe girişiminde 251 insanımızı şehit verdik, 2193 yaralımız ve gazimiz oldu. Darbe girişimi sonrasında FETÖ ve uzantılarıyla mücadele için anayasal bir mekanizma olan Olağanüstü Hal Uygulaması’na gittik. Demokrasimizi bu terör örgütünün tehdidinden kurtarmak için iki yıl boyunca çok büyük bir çaba sarf ettik. Bu notada önemli olan da başarı sağlamış olmamızdır. 24 Haziran seçimleri sonrasında bu uygulamayı da kaldırdık.

 

“Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ülkemiz yeniden reformlar geliştirmiştir. Reform eylem grubumuz bu konuda gereken adımları atmaya başladı. Vize serbestisi konusunda kalan altı kriteri en kısa zamanda yerine getirmeyi planlıyoruz. Vize serbestisinin sağlanması ve gümrük birliği güncellenmesine başlanması ve katılım müzakerelerinin canlandırması hem Türkiye’nin hem Avrupa Birliği’nin faydasına olacaktır. Bu kritik sürecin belli çevrelerin kaprislerine ve siyasi engellemelerine maruz bırakılmadan iletilmesini diliyoruz. Avrupa’nın lider devletlerinin vereceği desteğe de büyük önem veriyoruz.

 

"Katılım müzakerelerinin canlandırılması hem Türkiye'nin hem AB'nin yararına olacaktır. Almanya'nın bu konuda vereceği desteğe büyük önem veriyoruz. Türkiye bölgesel konularda ciddi sorumluluk üsleniyor. Komşumuz Suriye’de yedi yıldır süren ve bir milyon insanın yaşamına mal olan zulmün bir an önce sona ermesini arzu ediyoruz. Bu noktada Almanya ile benzer bir yaklaşıma sahibiz. Burada Almanya’nın Suriye meselesinin bilhassa insani boyutuna gösterdiği hassasiyetten memnuniyetimi ifade etmek isterim. Türkiye ve Almanya mülteci krizinin akut döneminde de sorumluluklar almış ve ciddi fedakarlıklar ortaya koymak suretiyle bu süreci yumuşatmıştır.

 

"Ticari yaptırımların siyasi hedefler doğrultusunda kullanılması, ticaret kadar uluslararası güvenliğe de zarar verecektir. Artan korumacı ticari eylemlerin dengelenmesi için kurallar temelli sistemin desteklenmesi hususunda Almanya ile ortak bir tutum içindeyiz. Spekülatif bazlı dönemsel dalgalanmaların ekonomiye etkisinin sınırlı kaldığını bir kez daha ifade ediyorum.

 

"Ülkemiz diğer alanlarda olduğu gibi ekonomi tarafından gelebilecek tehditleri bertaraf edebilecek güçtedir. Türk ekonomisinin sağlam olduğunu Merkel'e izah ettim. Almanya'da terör örgütleriyle daha etkili mücadele talebimizi ele aldık. Bizler Almanya ile derin ekonomik bağları önemsiyor, kazan - kazan anlayışı temelinde gelişmesini istiyoruz. Alman hükümetinin de bu yöndeki tutumu ve vermekte olduğu mesajları olumlu buluyoruz.

 

“İki ülke ilişkilerini özel kılan en önemli unsurlardan biri Almanya’daki 3.5 milyona varan soydaşlarımızın varlığıdır. Vatandaşlarımızın kökleriyle bağlarını koruyarak Alman toplumuna eşit katılım temelinde entegrasyonunu teşvik ediyoruz. Sosyal ve ekonomik alanda ve tabi eğitim öğretimde insanlarımızın tam fırsat eşitliğinden yararlanması bu süreci hızlandıracaktır. Diğer yandan Almanya’da FETÖ ve PKK başta olmak üzere terör örgütleriyle daha etkili mücadele beklentimiz ve taleplerimizi Merkel’le görüşmemizde etraflıca ele aldık. Son dönemde yapılan açıklamalardan duyduğumuz memnuniyeti ifade ettim. Bu arada da tabi ki her ülkenin özellikle yargı bağımsızlığı noktasından alacağı kararlara hep birlikte saygı duyulması gerektiğini ifade etmem, hukuka ve demokrasiye inanmış ülkelerin en doğal hakkıdır.”

 

Merkel de konuşmasında, "Son dönemde farklı görüşlerimiz olmuştur, bunlar hukuk devleti, basın özgürlüğü gibi konulardır" dedi ve ekledi

"Bazı sorunların somut çözüme ulaşması bizi son derece mutlu etti. Almanya olarak istikrarlı bir Türkiye istiyoruz. Kalıcı ekonomik büyüme kaydeden bir Türkiye istiyoruz.

"Göç konusunu ele aldık, Türkiye bu konuda olağanüstü bir performans sergilemektedir. İdlib konusu ele alındı, yarın bu konuyu tekrar görüşerek pekiştireceğiz, orada çok kırılgan bir durum var.

"Ekim ayı ortalarında Fransa, Rusya, Türkiye ve Almanya olarak İdlib konusunda bir dörtlü zirve istiyoruz. Terörle mücadele konusunda işbirliğimizi daha da ilerletmek istiyoruz. Karşılıklı iyi ilişkileri arzu ediyoruz."