EGE MECLİSİ - İlçe turlarına çıkarak İzmirlilere teşekkür eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yaklaşık 15 yıllık görev süresince en çok " menfaat için yapılan siyasete" üzüldüğünü söyledi.

15 yıllık görev süresini tamamlamaya 6 ay kala "yeniden aday olmama kararını" açıklayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, başkanlığı döneminde kendisine desteğini esirgemeyen İzmirliler için "teşekkür turuna" çıktı. İlk olarak Mendereslilerle buluşan Başkan Kocaoğlu, "Bu 15 sene içinde çok şeye şahit oldum. En çok üzüldüğüm şey ise menfaat için yapılan siyasetti. İşin içine menfaat girince yalan ve dedikodu da beraberinde geldi. Aziz Kocaoğlu’nu kötüleyerek kazanmaya çalışan insanlar oldu. Ama ben doğru olmayan hiç bir iş yapmadım. Her işi alnımın akıyla yaptım; hiçbir işi ucundan tutmadım. Paraya pula ihtiyacım yok! Yiyeceğimiz bir topan ekmek... 15 sene boyunca bütün yoğunluğumu belediye başkanlığına verdim, bilerek karıncanın aleyhine karar vermedim. Ama bilmeyerek yaptıysam Allah beni affetsin” şeklinde konuştu.

Eğer gönül bağımız var ise..

Başkan Aziz Kocaoğlu’nun vedalaşmak için düştüğü yollarda duygu dolu anlar yaşandı. Menderes’te gittiği Ahmetbeyli, Çile, Ataköy, Çamönü, Sancaklı ve Çileme köylerinde ve ilçe merkezinde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, “Eğer bir gönül bağımız var ise önümüzdeki seçimlerde partimize destek istiyorum. Önemli olan sağlıklı bir arkadaşın aday gösterilmesi" dedi. Bu konuşmayı alkışlarla kesen vatandaşlar “Bizi bırakma Başkan, kolumuzu kanadımızı kırma" sözleriyle Başkan Kocaoğlu'nu da duygulandırdı.

Bu bir bayrak yarışı

Her gittiği yerde 'Neden bizi bıraktınız?' sorusuyla karşılaşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu onlara şunları söyledi:

“15 senedir gücümün yettiği kadar bir şeyler yaptım. Bu bir bayrak yarışıdır. Seçim gününe kadar görevimizi yapacağız. Yeni bir göz, yeni bir bakışın iş başına gelmesinde hayır görüyorum ama elbette eskiyi koruyarak.. Cumhuriyet Halk Partisi’nin kazanması bizi onurlandıracaktır. Türkiye ekonomisi tıkandı; ülkede ciddi bir bunalım var. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de 2 sene önceye alınması bunun bir göstergesidir. Ülke batacak diye bir şey yok ama fakirleşeceğiz. Kriz ne kadar şiddetli olursa, o kadar uzun sürer. Mesela 1999-2000 krizi tam 16 sene sürdü. Bu kriz daha ağır çünkü bildiğimiz borç finans dışında başka şeyler de var. 12 Eylül’den sonra bize empoze edilen sistem, örf, adet ve töremize uygun değil. Sanayiye değil inşaata değer verdik. Borç içinde yüzüyoruz. Ben de belediyeyi yönetirken borç aldım ama raylı sistem yapmak için aldım. Lastik tekerlekli ile arasındaki maliyet farkı nedeniyle bu borcu döndürebiliyorum.”