İzmir'de her dönem güzel, ama çocukluk yılları bir başka diyenlerdenseniz Onedio tarafından hazırlanan bu güzel anıları mutlaka hatırlayacaksınız...

1. Kemeraltı'nda kaybolma korkusu yüzünden annenin, babanın elini sımsıkı tutarak gezmek zorunda kalmışsındır.

Bir anlık dalgınlık yeterdi çünkü bu kadar kalabalık bir yerde.

2. Bu bakımdan endişe yaratsa da komik tarafını da bilirsin Kemeraltı'nın; arkadaşlar arasında "Kemeraltı'ndan limonata içtin mi?" esprisini defalarca yapmışsındır. 

Tabii herkesin bildiği bir espri olduğu için her zaman "Hayır!" yanıtı alınırdı, sadece şehir dışından gelenlerde işe yarardı. 

3. Kar özlemiyle büyüyüp, küçücük kar tanelerini gördüğün anda koşa koşa dışarı çıkmışsındır.

Yerleri kar tutmadığı için arabaların üzerinde birikenleri toplayarak kar topu savaşı yapmak zorunda kalmışsındır.

Kardan adam zaten hayal. 

4. En az bir defa Sevinç Pastanesi'nde tatlı yemişliğin vardır. 

Önünden defalarca geçmişsin, buluşma noktası olarak da adını vermişsindir. Ama artık o pastane de bir anı...

5. Pazar sabahları kahvaltıda boyoz yiyebilmek için fırın fırın dolaşıp sıra beklediğin olmuştur.

Bir de sıcacık çıkar fırından, kese kağıdına yağı geçer hemen. 

6. Yaz aylarında ailenle birlikte Urla, Gümüldür, Çeşme, Kuşadası, Foça'dan birkaçına defalarca gitmişsindir.

7. Sokaktan yükselen "Klorakçııı!", "Gevreeekk!", "Süt darııı!" gibi sesleri duymaya alışmışsındır.

Çünkü çamaşır suyu değil, kloraktır; simit değil, gevrektir; mısır değil, süt darıdır.

8. Konak'a otobüsle varyanttan inerken her seferinde içini bir korku kaplamıştır.

Yine de manzarayı izlemek için cam kenarına doğru yanaşmışsındır tabii.

9. Fuar'ın kaç kapısı olduğunu ve adlarının ne olduğunu ezberleme uğraşına girmişsindir.

"Lozan, Montrö, 9 Eylül, Cumhuriyet, 26 Ağustos" diye tekrarlasan da hangi kapının ne tarafta olduğunu öğrenmesi kolay olmamıştır.

10. Fuar'da mutlaka atlı karıncaya, çarpışan arabaya, elma kurduna binip; radarın ters dönmesini heyecanla beklemişsindir.

11. Tabii yıllardır yerinde duran meşhur gorilden de az tırsmamışsındır.

Gözlerini sana dikip kahkaha atması... Tam bir çocukluk travması.

Peki ya üstte dönen süpürgeli cadı!!

12. İzmir'in simgeleşmiş fili Pak Pahadır'ı da görebilen çocuklardansındır.

Üzülürdün onu orada gördükçe. 

Şimdiyse Doğal Yaşam Parkı'ndaki İzmir adlı küçüğü görünce sana Pak Bahadır'ı hatırlatır.

13. Yeşil alanlarda ot toplayan kişileri görmeye alışmışsındır; akşama zeytinyağlı, mis kokulu bir yemek yapılacağının habercisidir.

Ebegümeci, sarmaşık, iğnelik, kenker, kuzu kulağı, pazı, turp otu ve dahası...

14. Kordon'da iki tur attıktan sonra kumru ya da midye almadan eve dönülmediğini bilirsin.

15. Sokakta bilye ya da misket değil, "meşe" oynamışsındır.

16. Bir buluşma yeri olarak YKM önünden defalarca geçmişsindir.

ESHOT duraklarına giderken şimdiki köprüden değil yaya geçidinden geçtiğin günleri bilirsin.

17. Bir gün büyüyünce paraşüt kulesinden atlama hayaliyle yanıp tutuşmuşsundur.

18. Bu eski belediye otobüslerinin pek çoğunu yakından tanırsın.

19. Milli bayramları ve 9 Eylül'ü çok daha coşkulu kutlama ayrıcalığını tatmışsındır.

20. Saat kulesi manzarası eşliğinde güvercinler arasında sevinçle defalarca koşturmuşsundur.

Şimdi orada koşuşturan çocukları gördükçe kendi çocukluğun aklına gelir.

Kim bilir, belki de kendi çocuğun orada koşuşturmaya başlamıştır.

Ve bir gün büyüyüp farklı yerlere gittiğinde İzmir'in kıymetini çok daha iyi anlamışsındır.