Çeşme Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Berna Güler, Dünya Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, "Kadına şiddete karşı 'çözümün bir parçası değilseniz, problemin bir parçasısınız' ilkesiyle hareket edilmeli" dedi. 

Çeşme Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Berna Güler, 25 Kasım Dünya Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle açıklama yaptı. Güler, "Kadının neden ikinci sınıf vatandaş grubunda yer aldığını öğrenmek için önce çocukların doğum anında aile ve çevrenin tepkilerine bakmak gerek. Birisi için sevinç ve kutlamalar, diğeri için ne yazık ki sessizlik. Devamı da geliyor tabii ki, sünnet törenleriyle ve ailedeki tüm kadınların ‘şehzadenin' hizmetine gönüllü olmasıyla" diye ifade etti. Güler, Kadına şiddete karşı 'çözümün bir parçası değilseniz, problemin bir parçasısınız' ilkesiyle hareket edilmeli" diye konuştu. 

"Sokağa taşan şiddet, aile içi şiddette gizli" 

Tüm bu davranışların, insan karakterinin ve kişiler arası ilişkiler örgüsünün temelinin atıldığı ilk 6 yılda ister istemez kökleştiğini ve davranış kalıplarında da belirleyici olduğunu belirten Berna Güler, şöyle konuştu: "Oysa, çocuklarımıza kazandırmak istediğimiz özellikleri kız-erkek rollerine göre değil, insan olmak üzerinden seçmeli, eşit haklara sahip iki ayrı cins olduklarını beyinlerine ve ruhlarına kazımalıyız. Sokağa taşıp gözümüze batan şiddet, aslında evlerin kapıları ardındaki aile içi şiddette gizli. Şiddeti uygulayan, ailenin erkek bireylerinden biri olduğundan, erkek çocuk da ve hatta kız çocuk da, güç kullanımını doğal bir davranış olarak görüyor ve benimsiyor. Bu bağlamda, cinselliği iktidarın belirleyemeyeceğinin de kesin bir dille ifade edilmesi mutlaka gerekli. Hiç kimse bir başkasının cinselliğini belirleyemez. Kadınların, kendi doğurganlıklarını kendilerinin kontrol etmesi son derece önemli bir sorun odağı olarak karşımızda durmakta, el atılmayı beklemektedir." 

"Şiddeti artıran nedenlerden birisi de yoksulluk" 

Yoksulluğun da, şiddeti artıran en önemli nedenlerden biri olduğunun kesinlikle göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Kadın Meclisi Başkanı Güler, "Kadınlara güvenceli, kendi yaşamlarını bağımsız bir şekilde sürdürebilecek gelir imkanları sağlamanın çareleri aranmalıdır. Toplum, ancak ve ancak iki cinsin hayatın her alanında eşit olanaklara sahip olmaları ile gelişebilir. Bunu gerçekleştiremediğimizde, küresel yarışta gücümüzün yalnızca yarısı ile rekabet ederiz ki, bunun sonuçları ayan beyan ortadadır. Ayrıca, kadın istihdamının arttırılması için mikro krediler ve kooperatifler yoluyla tahmin bile edilemeyecek sonuçlara ulaşabiliriz. Kadının iş yaşamında kalabilmesi ve yükselebilmesi, ülke ekonomisi açısından romantik bir konu değil, tam tersine son derece hayatidir. Araştırmalar, kadın istihdamının sadece yüzde 6 artmasının bile büyümeye yüzde 15 olarak yansıyacağını gösteriyor" dedi. 

"Kapalı toplumdan açık topluma geçmeliyiz" 

Kreş çağından başlayarak, müfredata 'toplumsal cinsiyet eşitliği', ‘büyüklerin zararlı dokunuşlarını anlama’, gibi derslerin konulması ve yaşa uygun cinsel eğitim verilmesi gerektiğini vurgulayan Güler, "Bu eğitimler her iki cinsin de sağlıklı ve kontrollü olmasını ve kendini korumasını sağlayacaktır. Çok acil olarak kapalı toplumdan açık topluma geçmemiz gerekmektedir. Çünkü çözümün önemli bir paydası burada yatmaktadır. Kız çocuklarımızı, erkek çocuklardan ayırmadan yetiştirmekle işe başlamalıyız. İlk yaşlardan itibaren beraber oynayan, büyüyen ve okula giden çocuklar karşı cinsi tabu olarak görmezler ve birbirlerine nasıl davranmaları gerektiğini küçük yaştan itibaren öğrenirler" diye belirtti. 

"Atatürk'ün kadınlara verdiği medeni hakların farkında olmalıyız" 

Kadın Meclisi Başkanı Güler, açıklamasını şöyle tamamladı: "Büyük Önderimiz Atatürk’ün tüm dünyaya nam salan vizyonu sayesinde, batı ülkelerinin hepsinden önce medeni haklarına kavuşmuş bir ülkenin kadınları olarak şansımızın farkında olmalı, bize altın tepside sunulmuş olan bu armağanı hem kendimizi, hem de ülkemizi güçlendirmek için kullanmak üzere harekete geçmeliyiz. Bizler, yani Çeşme Kent Konseyi Kadın Meclisi, kadınlarımıza bu çabalarında elimizden gelen her türlü desteği vereceğimize ve kollarımızı tüm kardeşlerimize açacağımıza söz veriyoruz."