İzmir Tarım Grubu üyeleriyle biraraya gelen CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan A. Adayı Alaattin Yüksel, İzmir tarımının Türkiye'ye örnek olduğunu söyleyerek, “Kentimiz tarım ve gıdada Türkiye'nin en önemli ihracat merkezi olabilir. Bunun için markalaşma ve kooperatifleşme atağına geçmeliyiz” dedi. Girdi maliyetlerinin artması nedeniyle başta İzmir olmak üzere ülke genelinde üretimin durduğunu da sözlerine ekleyen Yüksel, “Bunu azaltabilmenin yolu kooperatifleri arttırmak, tarımı destelemek ve tarımsal ürünleri sanayi ile buluşturmaktır" diye konuştu.

Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde İzmir Tarım Grubu üyeleriyle biraraya gelen CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan A. Adayı Alaattin Yüksel, kentin son yıllarda atak yaptığı tarım sektörünün geleceği ile ilgili görüşlerini paylaştı. Sıcak fikir alışverişlerinin yaşandığı toplantıya; İzmir Tarım Grubu Başkanı ve Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük, Bayındır Çiçekçiler Kooperatifi Başkanı Ersoy Sümerkan, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi eski Başkanı Ferdan Çiftçi, İzmir Arıcılar Birliği Başkanı Hüseyin Şengül, Ödemiş Bademli Kooperatif Başkanı Selçuk Bilgi, Urla Bademler Kooperatifi Başkanı Mehmet Sever ile üyeler katıldı.

"TÜRKİYE ÜRETİMDEN VAZGEÇTİ"

Türkiye'de işsizliğin hızla arttığına bunun da en önemli nedenlerinden birinin üreticilerin desteklenmemesi olduğunu kaydeden Alaattin Yüksel, "Türkiye maalesef artık üretimden vazgeçti. Bu durum her sektörde kendini gösteriyor. Özellikle tarımda ekilmeyen topraklarımız, sulanamayan alanlarımız hızla arttı. Hükümet her açıdan tarımı desteklemekten vazgeçti. Çevre yatırımları yapılmadığı, altyapı hızla bozulduğu ve gübresinden mazotuna kadar tüm girdilerin maliyetleri arttığı; buna karşın sattığı ürünün hızla değer kaybettiği bir dönemde çiftçimiz de tarımdan ve üretimden vazgeçmek zorunda kaldı" diye konuştu. 

"SADECE İZMİR'DE KENTTEN KÖYE GÖÇ VAR"

Uygulanan yanlış politikalar sonucu tarımın 16 yıldır hep küçüldüğünü vurgulayan Yüksel, "Bu durum İzmir'de daha farklı bir seyir izledi. Türkiye'deki 81 ilin içinde sadece İzmir'de 'kentten köye' göç varken, diğer 80 ilde tam tersine 'köyden kente' göç olmakta. Bu başarının altında Türkiye'de ilk kez İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hayata geçirilen Tarım Daire Başkanlığı yatmakta. Söz konusu başkanlık, yaptığı planlı çalışmalarla, havza havza gelişme modelleriyle, bölge insanı ile akademisyenleri de işin içine katarak İzmir tarımını ayağa kaldırdı. Bunun sonucunda Birleşmiş Milletler tarafından İzmir, 'En İyi Kalkınma Modeli' ödülünü kazandı" ifadelerini kullandı. 

“TARIMDA İHRACAT MERKEZİ OLABİLİRİZ”

Kendisinin de çiftçi çocuğu olduğunu, siyaset yapma amacından birinin de tarımın geliştirilmesine hizmet etmek olduğunu kaydeden Yüksel, çiftçinin sorunlarını da yakından bildiğini aktardı. Yerel seçimlerde aday gösterilip başkan seçilmesi halinde İzmir'in tarım ve gıdada ihracat merkezi olabilecek kapasitesini harekete geçirmek istediğini aktaran Yüksel, mevcut 'İzmir Modeli'nin geliştirilmesi ile bunun mümkün olabileceğini aktardı.

"TARIMI SANAYİYLE BULUŞTURMALIYIZ"

Tire Süt Kooperatifi, Bayındır Çiçek Kooperatifi, İzmir Arıcılar Birliği gibi kooperatif ve birliklerin hem çiftçinin yüzünü güldürdüğünü hem de sosyal projeler ile halkla iç içe olduğunu açıklayan Yüksel, tarımın kent genelinde yükselişini hızlandırmak için kooperatiflerin sayısının arttırılması ve her açıdan desteklenmesi gerektiğini belirtti. Ürün alım garantilerinin verilmesi ve tarıma dayalı sanayiye yönelmenin de şart olduğunu kaydeden Yüksel, "Böylece hem istihdamı artacak hem de tarımsal ürünlerimiz sanayi ile buluşarak yepyeni bir ürün olarak karşımıza çıkacak. Bunun sonucunda da çiftçimiz, tüccarımız, sanayicimiz, işsizlerimiz ve bu ürünleri tüketen vatandaşımız mutlu olacak. Bizim kentimizdeki insanlarımızı yoksulluktan, açlıktan, işsizlikten korumamız için bunun gibi yeni projeleri hayata geçirmemiz şart" dedi.

“TARIMDA İHRACAT MERKEZİ OLABİLİRİZ”

Kendisinin de çiftçi çocuğu olduğunu, siyaset yapma amacından birinin de tarımın geliştirilmesine hizmet etmek olduğunu kaydeden Yüksel şunları söyledi: "Üretim odaklı sosyal belediyecilik politikaları sonucunda kooperatiflerimizle birlikte geliştirilen yerelde kalkınma modeli sonucu kentimizde ise bu oran yüzde 35'lere vardı. Türkiye'de yüzde 13'lerde olan kooperatifleşme hedefimiz ise gelişmiş ülkelerdeki gibi bu oranı yüzde 85'lere çıkarmak. Hem çiftçimizin refaha kavuşması hem de İzmir'in tanımının gelişimi için düzenlenecek ulusal ve uluslararası yeni etkinlikler aracılığıyla yerel markalarımızı yurtdışına açmalıyız. Böylece tarım ve gıdada İzmir'i ihracat merkezi yapabiliriz."

ESKİYÖRÜK: TARIMDA ÇOK MESAFE ALDIK

İzmir Tarım Grubu Başkanı Mahmut Eskiyörük ise, Büyükşehir Belediyesi'nin destekleriyle İzmir'in tarımda son derece önemli mesafe aldığını söyledi. Yeni dönenme de başlatılan projelerin devam ettirilmesi ve kentin tarım alanında hızla markalaşması gerektiğini açıklayan Eskiyörük, “Özellikle metropol dışında kalan ilçelerimizin geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. O nedenle tüm adayların kırsal kalkınma modelini geliştirmeye yönelmesi bizler için son derece önemli” dedi.