İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için CHP'de yeni isimler konuşulmaya devam ediyor. Sona doğru yaklaşılırken; CHP Genel Merkez düzeyinde yeni isimler değerlendirilmeye alınıyor. Resmi olarak müracaat edenlerin dışında CHP'nin ve siyasetin ağır topları da İzmir için anılmaya devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için ismi masaya gelen son isim deneyimli siyasetçi İlhan Kesici oldu.
 
Kesici'nin ismi son genel seçimlerde Cumhurbaşkanlığı adayı için de geçmiş CHP Muharrem İnce'yi aday göstermişti. AK Parti'nin belediye geçmişi olan ve ekononomi bakanlığı yapmış Nihat Zeybekci'yi İzmir'de aday göstermesi sonrası gözler CHP'nin İzmir'de göstereceği adaya çevrildi. Bu bağlamda Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun önüne farklı isimler gelmeye devam ediyor. CHP'de etkin bir grup son günlerde İstanbul Milletvekili İlhan Kesici'nin ismini İzmir adaylığı için öne çıkarmaya başladı. 
 
CHP kulislerinde, İzmir'de Aziz Kocaoğlu ile birlikte belediyede oluşan sağlam ekonomi yapısının işi iyi bilen bir isim tarafından yönetilip daha iyi duruma taşınması konuşuluyor... Bu anlamda geçtiğimiz günlerde kadın ekonomist olarak İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke'nin ismi adaylık için dillendirilmişti.
 
İzmir Büyükşehir Belediyesi için Tunç Soyer, Abdül Batur, Selin Sayek Böke isimleri şu anda gündemde olan adaylar arasında gösteriliyor...
 
Sözcü gazatesi yazarı yazarı Can Ataklı İzmir için İlhan Kesici iddiasını köşesine taşıdı. İşte Ataklı'nın o yazısı...
*** 
KESİCİ NEDEN İZMİR'E OLMASIN?
Geçen hafta “Benim mantığım İstanbul için İlhan Kesici'nin, Ankara için ise Meral Akşener'in aday olmasından yana” diye yazmıştım.
Gerekçelerini de uzun uzun anlatmıştım.
Hafta sonunda Türk siyasetine çok önemli katkılar yapmış iki dostum aradı.
Bana aynen şunu söylediler “Kesici ve Akşener gerçekten çok mantıklı seçimler, ancak bir de İzmir konusu var. Onu da konuşmak gerek.”
Kahvaltıda buluştuk.
Öğle saatlerine kadar konuştuk.
Dostlarımın anlattıkları özetle şöyle;
CHP ve tabii muhalefet özellikle İstanbul ve Ankara'ya kilitlenmiş durumda.
İzmir'i ise CHP'nin kazanacağına emin bir şekilde adeta unuttular.
İzmir'de seçim kazanma kaygısı yok, bunun yerine adayların anlamsız mücadelesi söz konusu.
İlhan Kesici İstanbul için uygun bir aday.
Ancak İzmir'de henüz fark edilmeyen ve üzerinde konuşulmayan durum nedeniyle CHP “çantada keklik gibi gördüğü” seçimi AKP'ye kaptırabilir.
Bunun önüne geçmek için İzmir'e de çok güçlü bir aday koymak gerek.
Şurası kesin ki Erdoğan için Ankara ve İstanbul çok önemli.
Ancak şu sıralar İzmir'deki çekişmeyi gördüğü için bu kenti de alabileceğini düşünüyor.
Erdoğan bu nedenle İzmir'e 8 yıldır ekonomiyi teslim ettiği birini aday yaparak psikolojik etki yaratmaya çalışıyor.
İzmir'i de alarak durumu 3-0 yapmayı planlıyor.
Oysa Ankara ve İstanbul'da seçimi kazanmak için son iki seçimde izlenen yöntemler dahil her şeyi yapacaktır.
Bu nedenle Kesici veya başka bir aday İstanbul'u kazansa bile kaybetmiş olarak ilan edilebilir.
İzmir ise basit bir ihmal nedeniyle Erdoğan'ın hanesine unutulmayacak bir zafer olarak yazılabilir.
İzmir ve Marmara-Ege Türkiye'yi her alanda sırtında taşıyan bölgelerimiz.
Nüfus yoğunluğu sanayi ve ticaret ile tarım bu bölgelerde yapılıyor.
Türkiye'nin ağırlıklı geliri ve vergileri bu bölgeden karşılanıyor.
Bu nedenle İzmir merkez alınarak bütün bölgenin lideri konumuna getirilmeli ve Ege Marmara'da topyekün bir ilerleme yükselme hamlesi başlatılmalı.
Bu konuda en yetkin isimlerden biri İlhan Kesici'dir.
Kesici geniş vizyonu ile tüm bölgeye liderlik yapabilir.
Bana anlatılanlar böyle.
Anlatanlar çok önemli ve köklü siyasetçiler olunca ciddiye alınması gerektiğini düşünüyorum.
Tabii şu soruyu da sormadan edemedim; “Peki Kemal Bey buna ne der veya haberi var mı?”
Siyasetçi dostlarım “Kemal Bey'in bilgisi var. Gerçi o da böyle bir öneriye önce çok şaşırmakla birlikte mantıklı buldu” dediler ve eklediler;
“İzmir'deki tartışma ve bu tartışmanın CHP'ye seçim kaybettirme riski Kemal Bey'i derinden düşündürüyor. Herhalde gereğini yapacaktır. Bu konuda parti içinden de destek alırsa İzmir sorununu bir çırpıda çözer.” (Can Ataklı-Sözcü)