CHP’li Polat, çevre mühendislerinin istihdam sorunlarının çözümü için kanun teklifi verdi. Çevre Kanunu’nda yer alan ve Çevre Katılım Belgesi almaya olanak tanınan “çevre görevlisi” tanımının “çevre mühendisi” olarak değiştirilmesini isteyen Polat, “Doğa doktoru olan çevre mühendisleri, geleceğin doğru şekillenmesinde önemli bir sorumluluk ve eğitime sahiptir. İki haftada ya da 107 saatte nasıl doktorluk, avukatlık öğretilemez ise çevre mühendisliğinin de öğretilmesinin olanağı yoktur” dedi.

Çevre mühendislerinin gelecek ve çevre açısından büyük önem taşıdığını, istihdam sorunlarının çözümünün de bu açıdan önemli olduğunu ifade eden Polat, “Kanun teklifimle çevre mühendislerinin istihdam şansının artırılması öngörülmektedir. Ayrıca özel sektörde çevre mühendislerinin görevi olan işlerin ‘çevre görevlisi’ sertifikası alan mevcut personel tarafından yaptırılmasının önüne geçilmesi planlanmaktadır” diye konuştu.

TBMM Çevre Komisyonu Üyesi ve CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, her yıl sayıları artan, ancak özel ve kamuda istihdam edilemeyen çevre mühendisleri için kanun teklifi verdi. Çevre Kanunu’nda yer alan ve “Çevre Katılım Belgesi”almaya imkan sağlayan “çevre görevlisi” tanımının “çevre mühendisi” olarak değiştirilmesini isteyen Polat, her dört çevre mühendisinden birinin işsiz olduğunu söyledi. Polat, “Doğa doktoru olan çevre mühendisleri, geleceğin doğru şekillenmesinde önemli bir sorumluluk ve eğitime sahiptir. İki haftada ya da 107 saatte nasıl doktorluk, avukatlık öğretilemez ise çevre mühendisliğinin de öğretilmesinin olanağı yoktur. Bu kanun teklifi ile çevre mühendislerinin istihdam şansının artırılması öngörülmektedir” dedi.

 

KANUN TEKLİFİNİN İÇERİĞİ

Polat’ın hazırladığı kanun teklifi çerçevesinde, 09/08/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 2. Maddesi’nde yer alan “Çevre yönetim birimi/Çevre görevlisi” terimi, “Çevre yönetim birimi/ Çevre mühendisi: Bu Kanun ve Kanuna göre yürürlüğe konulan düzenlemeler uyarınca denetime tabi tesislerin faaliyetlerinin mevzuata uygunluğunu, alınan tedbirlerin etkili olarak uygulanıp uygulanmadığı değerlendiren, tesis içi yıllık denetim programları düzenleyen birim ya da görevliyi;” olarak değiştirilecek. Ayrıca, çevre yönetimi birimini kurmayanlara 6.000 Türk Lirası, çevre mühendisi bulundurmayanlara ya da Bakanlıkça yetkilendirilmiş firmalardan hizmet almayanlara 4.000 Türk Lirası idari para cezası verilecek.”

 

DÖRT MÜHENDİSTEN BİRİ İŞSİZ

Her seçim döneminde çevre mühendislerinin mağduriyetinin giderileceği sözü verildiğini, ancak bu vaatlerin seçimden sonra unutulduğunu ifade eden Polat, şöyle devam etti:

“Türkiye’de çevre mühendisi yetiştirmeye yönelik eğitimler, ilk olarak 1975 yılında başlamıştır. Bugün toplam 53 üniversitede çevre mühendisliği bölümü bulunmaktadır. Bu üniversitelerden her yıl 7 bine yakın öğrenci mezun olmaktadır. Yapılan araştırmalara göre, mezun olan her 4 çevre mühendisinden biri işsizdir.2008 yılında hazırlanan, 1 Ocak 2009’da yürürlüğe giren ve 22 Ekim 2009’da değiştirilen Çevre Denetimi Yönetmeliği’nde ‘tesis veya faaliyetlerde, çevre yönetimi birimlerinde veya yetkilendirilmiş çevre danışmanlık firmalarında çalışacak ‘çevre görevlilerinin, en az dört yıllık yükseköğretim kurumlarının mühendislik, fizik, kimya, biyoloji bölümlerinden veya veteriner fakültesinden mezun olması’ zorunlu hale getirilmiştir. Söz konusu düzenlemeyle bu kişilerin,  bakanlık tarafından düzenlenecek çevre görevlisi eğitimine katılıp, sonunda yapılacak sınavda başarılı olması ve Çevre Katılım Belgesi’ni alması şartı konulmuştur. Bu düzenlemeyle dört yıl okuyup, ‘çevre mühendisi’ sıfatını hak edenler ile çevre mühendisliği dışındaki bazı alanlardan mezun olan kişilerin, Bakanlık tarafından verilen, iki hafta ve 107 saat süren bir eğitimle ‘çevre görevlisi sertifikası’ alıp, aynı işi yapmalarına olanak sağlanmıştır.Bu düzenlemenin ardından özel sektördeki işyeri sahipleri, kendi işyerlerinde istihdam ettikleri ve çevre mühendisliği alanı dışındaki bölümlerden mezun olan mühendislere “çevre görevlisi sertifikası” aldırarak, bu işleri kendi personellerine yaptırmaktadır. Bu da çevre mühendisliği bölümünden mezun olan ve bu işi layıkıyla yerine getirecek olan çevre mühendislerinin işsiz kalmasına neden olmaktadır.”

 

“İKİ HAFTADA ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ ÖĞRENİLEMEZ”

“Doğa doktoru” olarak da nitelendirilebilecek olan çevre mühendislerinin geleceğin doğru şekillenmesinde önemli bir sorumluluk ve eğitime sahip olduğunu vurgulayan Polat, “İki haftada ya da 107 saatte nasıl doktorluk, avukatlık öğretilemez ise çevre mühendisliğinin de öğretilmesinin olanağı yoktur. Bu nedenle ilgili kanundaki ‘Çevre Görevlisi’ tanımının ‘Çevre Mühendisi” olarak değiştirilmesi gerekmektedir. Böylelikle, geleceğimiz ve çevremiz için büyük önem oluşturan çevre mühendislerinin istihdamının önü açılacak ve mağduriyetlerinin önüne geçilecektir” dedi. Polat, kanun teklifi ile çevre mühendislerinin istihdam şansının artırılmasının öngörüldüğünü vurgulayarak, “Özel sektörde çevre mühendislerinin görevi olan işlerin ‘çevre görevlisi’ sertifikası alan mevcut personel tarafından yaptırılmasının önüne geçilmesi planlanmaktadır. Bunun için getirilecek cezai yaptırım, çevre mühendislerinin istihdam sorununun çözülmesinde atılmış anlamlı ve önemli bir adım olacaktır” diye konuştu.